UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEDE GÖREVLİSİYDİ, TÜRK POLİSİYLE ORTAK ÇALIŞIYORDU
ABD ile vize krizine sebep olarak gösterilen ABD Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un 17-25 Aralık operasyonunu yapan polislerle -görevli olduğu birim itibariyle- irtibatının bulunması tutuklanma gerekçesi sayıldı. ABD ile Türkiye arasında narkotik mücadele alanında işbirliği amacıyla ilgili adli ve kolluk birimlerinin uzun yıllar birlikte çalıştığı biliniyor.
Metin Topuz'un ABD'de uyuşturucuyla mücadele biriminin DEA - Drug Enforcement Administration (Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi) çalışanı olduğu belirtiliyor.
Topuz'un DEA'nın İstanbul Emniyeti narkotik irtibat görevlisi olduğu ifade edilirken Türk polis yetkilileriyle de uzun yıllar ortak operasyonlara katıldığı, bazılarıyla dostluk geliştirdiği bildiriliyor.
POLİS OPERASYONUNDAKİ FOTOĞRAFI PAYLAŞILDI
Cumhuriyet'te yer alan haberde polis muhabiri Önder Şuşoğlu ABD ile Türkiye arasında vize krizine neden olan Metin Topuz'un 1996 yılında İstanbul'da katıldığı ve 750 kg uyuşturucunun ele geçirildiği Hurşit Han operasyonunda çekilen fotoğrafını paylaştı.
Metin Topuz'un 1996 yılında Narkotik polisi ile Pakistan'dan Türkiye'ye getirilen 750 kg uyuşturucunun yakalandığı Hurşit Han Operasyonunda da görev yaptığı ortaya çıktı.
O dönem Hürriyet gazetesinde çalışan polis muhabiri Emrullah Erdinç'in çektiği fotoğrafta Metin Topuz DEA yeleği ile ele geçirilen uyuşturucuların başında duruyor. Yanında da dönemin narkotik ve İnterpol şube müdürleri, gazeteciler ve görevli polisler var.
Hurşit Han Operasyonu neydi?
Pakistan'dan Türkiye'ye 750 kilogram bazmorfin getirdikleri iddiasıyla uyuşturucu kaçakçısı Hurşit Han'ın da aralarında bulunduğu 15 kişi uyuşturucu ile birlikte yakalandı.Sanıkların 9'u 6 yıl 8 ay ile 30 yıl 8 ay arasında çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırıldı.
Uyuşturucu yüklü kamyon Horasan'da yakalanmıştı
Sanıklardan Hurşit Han ve Şükrü Han'ın, 1995 yılının Temmuz ayında Pakistan uyruklu Hacı İbrahim ile Türkiye'ye İran üzerinden bazmorfin getirmek için anlaşmışı, taşıma işini de TIR şirketi bulunan Şevket, Şükrü ve İdris Çağırtekin'in kilogramı 700 mark karşılığında üstlenmişti. Sakarya'daki çiftlik evine getirilmesi planlanan TIR, Horasan'da yakalanmıştı.