Çanakkale Savaşı'nda, İngiliz B-11 denizaltısının torpidosuyla batırılan Mesudiye Zırhlısı'nda şehit olan 10 subay ve 25 asker için anı dalışı yapıldı. Dalışa Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezi Müdür Vekili Dr. Murad Hatip, Mühendislik Fakültesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Bölümü Öğrencisi Batuhan Ünver, Çanakkale Balıkadamlar Kulübü Başkanı Ercan Zeybek, Çanakkale Deniz Polisi Muharrem Karabaş, Çanakkale Yelken Kulübü antrenörü Erhan Tezel ve Çanakkali Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Başar Uymaz Tezel katıldı.
Mesudiye Fırkateyn-i Hümayunu'nun batırılışının 101. yılı dolayısıyla yapılan dalışta su altında, Denizcilik Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından, "Deniz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz" yazılı bir plalet açıldı. Dr. Hatip, yaptığı açıklamada Mesudiye Zırhlısı'nın Çanakkale direnişinin sembolü olduğunu belirterek, "Çanakkale savaşlarının ilk günlerinde Sarısığlar Kepez önlerinde demirleyen Mesudiye Zırhlısı, B-11 İngiliz denizaltısı tarafından bir torpido atışıyla batırıldı. Bu, Çanakkale için bir direnişin ateşlenmesinin başlangıcı oldu. Çanakkale'de daha sonra Mesudiye Zırhlısı'ndaki toplar çıkarılarak, hem baykuş bataryası hem de Anadolu tarafındaki Güzelyalı'da kurulan Mesudiye bataryasında kullanıldı. Bugün Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak, Mesudiye Zırhlısı'na bir anı dalışı yapacağız. Burayı seçmemizin sebebi, üniversitemize adını veren büyük denizci Piri Reis'in Çanakkaleli olması ve Kitab-ı Bahriye'yi Kilitbahir ve Çimenlik kalelerinde yazmasıdır. Piri Reis Üniversitesi öğretim üyeleri ve Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezi olarak, denizlerimizin tarihini araştırmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Mesudiye Fırkateyn-i Hümayunu, İngiliz B-11 denizaltısı tarafından 13 Aralık 1914 günü, Çanakkale Boğazı Kepez bölgesindeki Sarısığlar mevkisinde demirliyken torpido taarruzuyla batırıldı. Mesudiye'nin ani batışıyla 25 kişilik mürettebat, boğazın sularında şehadet mertebesine erişti. Mürettebattan bazıları, makine dairesinde su altında mahsur kalarak çıkamadı. Bunlar, karina ve bordalara açılan deliklerden sütle beslendi. Akabinde İstanbul'dan Alemdar gemisiyle getirilen asetilen kaynağıyla büyük menhol açılarak, mahsur kalanlar kurtarıldı. Mesudiye Zırhlısı, uzun yıllar bir bordası satıhta görünerek, bir deniz şehitleri abidesi gibi kaldı. CİHAN