Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ekonomik krizi 11 Mart’ta resmen ilan etmesinin ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da risklerin devam ettiği uyarısında bulundu.
TCMB’nin Mart Ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde enflasyondaki düşüşün maliyetlerden ziyade talepteki düşüşten kaynaklandığına işaret edildi.
Üretici fiyatlarındaki birikmiş maliyetlerin enflasyonda kalıcı düşüşe engel olduğun vurgulandı.
GIDA ENFLASYONU YÜZDE 29,25
Gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyonun yüzde 29,25 olarak gerçekleştiği belirtilirken, “İşlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonundaki gerilemede taze meyve-sebze fiyatları belirleyici olurken, bu alt grubun yıllık enflasyonu yüzde 59,75 ile yüksek seyrini korumuştur.” tespitinde bulunuldu.
Enerji grubunda yıllık enflasyonun yüzde 1,51 puanlık yükselişle yüzde 14,57’e yükseldiği kaydedildi. Artışta uluslararası enerji fiyatlarındaki görünüme bağlı olarak artan akaryakıt ve tüpgaz fiyatları belirleyici oldu.
Merkez Bankası sanayi sektörü ile başlayan yavaşlamanın ekonominin geneline yayıldığını belirtti.
TCMB şu değerlendirmede bulundu: “2018 yılının son çeyreğinde sanayi üretimi üçüncü çeyreğe kıyasla gerilerken, hizmetler ve inşaat sektörlerine ilişkin göstergelerle birlikte iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın sektörler geneline yayıldığı görülmektedir.”
İKTİSADİ FAALİYET YAVAŞ SEYREDİYOR
TCMB faiz artışları sebebiyle mali şartların zorlaştığını ve iktisadi faaliyetin yavaş bir seyir takip ettiğini dile getirdi.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere dünya ekonomisinde yavaşlama temayülü Merkez Bankası’nın da gündeminde.
Toplantı özetinde, “Yurt içi talepteki yavaşlamaya bağlı olarak firmaların dış piyasalara yönelme eğilimi ve pazar çeşitlendirme esnekliği mal ihracatını desteklemekte; gecikmeli döviz kuru etkileri, krediler ve iktisadi faaliyetteki yavaş seyir ithalat talebini sınırlamakta.” denildi.
“İşgücü piyasası verileri, iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı teyit etmektedir.” tespitini yapan TCMB, 2018 yılının Ekim-Aralık dönemi verilerine göre tarım dışı istihdam başta inşaat olmak üzere sektörler genelinde üçüncü çeyreğe kıyasla azaldığını, işsizliğin yükselişini sürdürdüğünü kaydetti.
TCMB’NİN SIRALADIĞI RİSKLER
Küresel iktisadi faaliyette gözlenen ivme kaybı devam etmiş, özellikle Avrupa Bölgesi büyümesinde yavaşlama eğilimi belirgin hale gelmiştir.
2019 yılına ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmiştir.
Dış ticarette süregelen korumacılık eğilimleri küresel ekonomi politikalarına yönelik belirsizliği artırarak önümüzdeki dönem küresel büyüme görünümüne ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.
Küresel enflasyona ilişkin, özellikle gelişmiş ülke işgücü piyasalarındaki olumlu görünüm çerçevesinde ücret kaynaklı yukarı yönlü riskler devam etmektedir.
Küresel büyümedeki ivme kaybının belirginleşmesine bağlı olarak, gelişmiş ülkeler para politikası duruşuna ilişkin görünüm bir önceki PPK dönemine göre bir miktar daha gevşemiştir.
İthal girdi maliyetleri ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlenmekle birlikte fiyat istikrarına yönelik riskler devam etmektedir.