Almanya Başbakanı Angela Merkel de, bir azınlık hükümeti kurmaktansa erken seçime gitmeyi tercih edeceğini söyleyerek, yeni bir seçim ihtimaline yeşil ışık yaktı.
ARD televizyonuna konuşan Merkel, "Benim görüşüme göre, yeni seçimler daha iyi bir yol olur" dedi.
Dün gece saatlerinde görüşmeleri yarıda kesen liberal FDP Genel Başkanı Christian Lindner, ülkenin geleceğine yönelik temel konularda anlaşamadıklarını öne sürdü ve sondaj toplantılarını devam ettirmenin bir anlamı kalmadığını belirterek, ''Yanlış yönetmektense hiç yönetmemek daha iyidir'' dedi. Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Yeşiller uzlaşıya çok yakınlaşıldığı bir aşamada FDP’nin aldığı karardan üzüntü duyduklarını ifade ederken, Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel, ''Geçici Başbakan sıfatımla Almanya’nın bu zor dönemi atlatması için çalışmaya devam edeceğim'' şeklinde bir açıklama yaptı. Merkel, görüşmelerde ana sorunun göç olduğunu ifade ederek, bu konuda Yeşiller ile anlaşmanın mümkün olabileceğini fark ettiğini kaydetti. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir FDP’nin müzakerelerin başından bu yana başarılı sonuçlanmaması için çaba gösterdiğini öne sürdü.
‘Jamaika’ modelinin çökmesinden sonra hükümet kurma çalışmalarının nasıl devam edeceği merak ediliyor. Şu an için en yakın görünen ihtimaller erken seçim veya azınlık hükümeti kurulması. Sosyal demokrat SPD, seçimlerde 1949 yılından bu yana aldığı en kötü sonucun ardından, toparlanmak için bu dönemde hükümete katılmama kararı almıştı. SPD lideri Martin Schulz, diğer dört partinin koalisyon girişimlerinin başarısız olması halinde‚ kendi partisinin Birlik Partileri ile ‘Büyük koalisyona’ gitmeyeceğinin altını çizmiş ve seçimlerin yenilenmesinden başka alternatif bırakmamıştı. Erken seçime gidilebilmesi için Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in parlametoyu feshetmesi gerekiyor. Bu durumda 60 gün içinde yeni seçimlere gidilmesi şart oluyor.
Berlin’de konuşulan bir diğer zayıf olasılık Merkel’in azınlık hükümeti kurması. Bu durumda Birlik Partileri’nin Yeşiller ile bir azınlık hükümeti kurarak yoluna devam etmesi, bir yasa geçirmek için muhalefetin desteğini araması ve seçimlerin iki yıl sonra yapılması olasılığı var. SPD Merkel'in azınlık hükümetini desteklemeyeceğini duyurmuştu. Berlin’de yapılan yorumlarda, seçimlerin yenilenmesinin 24 Eylül’de ilk kez ve güçlü olarak parlamentoya giren ırkçı Almanya için Alternatif Partisi’ne (AfD) yarayacağı ve partinin bu durumda oy oranını yüzde 20’ye kadar çıkarabileceği söyleniyordu.
Alman siyasetinde daha önce hiç denenmemiş ‘Jamaika’ koalisyon formülü için yapılan görüşmeler, özellikle göç, sığınmacıların aile birleşimi ve enerji politikaları noktasında tıkanmış ve müzakereler sürekli olarak uzatılmıştı.Federal hükümet sığınmacı sayısında yaşanan krize karşı aldığı önlemler çerçevesinde, sığınmacıların aile üyelerini Almanya’ya getirmesini yasaklamıştı. Söz konusu yasak Mart 2018’de sona eriyor. CDU'nun kardeş partisi ve müttefiki olan Hıristiyan Sosyal CSU partisi, koalisyon görüşmelerinde “Mülteci alımına üst sınır getirilsin, ayrıca aile fertlerinin gelmesi ertelensin, yoksa koalisyonda yokuz” şeklinde tavır alırken, Yeşiller ise geçici koruma statüsü verilen mültecilere aile birleşimi vaadinde bulundu. FDP ile diğer partiler arasında yaşanan anlaşmazlıklar arasında, kömürden enerji üretimi, iklim koruma, ulaştırma ve finans politikaları yer aldı. Yeni hükümetin izleyeceği Türkiye politikaları ve özellikle Türkiye'yle AB üyelik müzakerelerinin geleceği de müzakerelerde sorun yarattı. Daha önce partilerin Türkiye ile müzakereleri sonlandırmak yerine dondurma konusunda anlaştıkları şeklinde açıklamalar gelmişti. Daha sonra CDU’nun ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Hür Demokratların Türkiye'yle AB'ye üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasından yana ısrarlarını sürdürdürdükleri ve bunun koalisyon sözleşmesinde yer almasını istedikleri öğrenilmişti. Yeşiller ise müzakerelerin sonlandırılmasına karşı tavır koymuştu.