Merak Akşener, İcra Mahkemesi tedbir kararını kaldıracağı anda önemli yerlerden 3 telefon geldiğini ve muhalif adayların avukatlarının bu görüşmelere şahit olduğunu ifade etti.
MHP'liler HDP'nin gerisinde kalmayı içlerine sindiremediler. Yapılan kamuoyu araştırmalarına yüzde 25 oy oranı çıkıyor. Benimle birlikte Türk milleti de buna inandı. Bana gelen anketler başkalarının da önüne gidiyor. Eğer değişim olması durumunda MHP'nin baraj altına itilmesi senaryosu tutmuyor. Adalet Bakanı'nın bizzat müdahale ettiği adaletsizlik yaşadık.
'3 TELEFON GELDİ'
Hakkaniyetli bir karar çıkacağına inanmıyorduk. Sonra İcra Mahkemesi bir karar verdi. Tamam tedbiri kaldırıyorum dedi. Önemli yerden 3 telefon geldi. Birincisinin Başsavcılıktan geldiği anlaşıldı. İkincisi belli değil ama önemli bir yerden geldiği anlaşıldı. Üçüncüsü ise Adalet Bakanlığı'ndan geldi ama kim olduğunu bilmiyorum. Daha sonra yoğun bir mesai başladı. Mahkemenin kararı yok sayıldı.
MHP'DE KONGREYİ KİM YAPACAK?
Sayın Bahçeli dediki seçimli kongre yapacağım. Yapamıyor. Çağrı heyeti gereğini yapacak. Diyelim ki bütün arkadaşlar uydular. Bu çağrıyı bir yumuşama olarak ortaya konuşsa yapılacak şey şudur. Çağrı heyetiyle birlikte 3 kişilik bir alt heyet var. Genel merkezimizde buraya bir temsilci gönderirse kongreye gideriz. Diğeri olamaz. Çağrı heyeti yapmak zorunda aksi takdirde hapis yatarlar.
GEZİ EYLEMİ İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?
Benim oğlum ilk günlerinde Gezi Parkı'na gitti. İlk 5 günle ilgili çok ilginç şeyler anlattı. Sonra oradaki o ortam bozuldu. Onun anlatmasından sonra ben bu kuşakları anlamaya çalıştım. Sayın Cumhurbaşkanı ilk 5 gün içinde oraya gitseydi "Ne istiyorsunuz çocuklar? "deseydi bu iş bitmişti ve hepsi sıkı Erdoğan'cı olabilirdi. Sonrası için bir şey diyemem. Ben bunun niye yapılmadığını bugün hala düşünüyorum. Onu da yarın bir gün göreceğiz.
BAŞKANLIK FANTEZİ VE TÜRKİYE'NİN 15 YILINA MAL OLUR
Başkanlık sistemi keşke sayın Cumhurbaşkanı'nın şahsının dışında tartışılabilseydi. Dolayısıyla ben bir bilim insanıyım. Genellikle bütün rejimler bir savaş sonrası tercih edilir. Bizim İstiklal Savaşı sonrası tercihimiz parlamenter demokrasi oldu. Cumhurbaşkanı'ndan bağımsız söylüyorum, bu parlamenter sistemi hadi dedik değiştirdik. Bu hukuki sistemi oturtabilmesi için Türkiye'nin en az 15 yılına mal olur. Dolayısıyla başkanlığın, partili cumhurbaşkanlığı gibi meselelerin bir bilim insanı olarak fantezi olduğunu düşünüyorum. Bu tartışılabilir ancak sayın Cumhurbaşkanı'nın şahsına ait tartışıldığı için milletimizi ikiye böldü. Cumhurbaşkanı açısından da yanlış bir şey bu. Biz parlamenter sitemden yanayız.