Kamu çalışanları ve kamu emeklilerinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri bugün başladı. Ağustos ayında tamamlanması gereken zam pazarlığında ilk görüşme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleştirildi.
“DAHA FAZLA YOKSULLUK DAHA FAZLA SEFALET ZAMMI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKTI”
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada talepleriyle ilgili şunları söyledi:
* “4686 Sayılı Sendika Yasası ile kurulan bu masa 12 yıldır kamu emekçilerine her dönem maalesef daha fazla yoksulluk daha fazla sefalet zammı olarak karşımıza çıktı. Hükümetin kamu işvereninin hem tarafı hem hakem heyeti olduğu bir masa kamu emekçilerinin sorunlarını çözmekten çok büyüterek 7'nci döneme taşımıştır.
* Ekonomik krizin böylesine derinleştiği dolaylı vergilerle kamu emekçileri ve emeklileri başta olmak üzere karşı karşıya kaldığımız bu durumla ilgili mali taleplerimizi dile getirdik. Temmuz ayı içerisinde en düşük kamu emekçisi maaşının 22 bin liraya çıkarılmasıyla ilgili düzenlemede var olan eksiklik ve yetersizliklerin giderilmesi anlamında yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zammın kök ücretlerimize, taban maaşlarımıza yansıtıldıktan sonra 7'nci dönem toplu sözleşme artışlarının gerçekleşmesini talep ettik.
“EN DÜŞÜK KAMU EMEKÇİSİ MAAŞININ 45 BİN LİRAYA ÇIKARILMASINI TALEP ETTİK”
* Kök ücretimize eklenecek olan 8 bin 77 lira artış sonucunda bu ülkede yoksulluk sınırı baz alınarak kamuda çalışan, evli eşi çalışmayan iki çocuklu ve konut sahibi olmayan kamu emekçisinin maaşının eş çocuk yardımlarıyla birlikte günün gerçek koşullarına uygun bir şekilde güncellenmesiyle beraber en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzeri olan 45 bin liraya çıkarılmasını talep ettik. Vergi adaletsizliğinin giderilmesi noktasında vergi diliminin ücretliler açısında yüzde 15'te sabitlenmesi gerektiğini dile getirdik.
* Kamuya atamalarda ve göreve yükselmelerde liyakatin esas alınmadığı mülakata dayalı atamaların son bulması, sözleşmeden kadroya geçirilirken yaratılan mağduriyetlerin giderilmesi, 3600 ek gösterge ile ilgili düzenlemenin bütün kamu emekçilerini kapsayacak şekilde taleplerimizi sunduk.
* Bu masadan milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklilerinin beklentileri karşılanmadığı noktada elbette ortak mücadeleyi büyüterek haklarımızın, taleplerimizin yaşam bulması için mücadele ediyoruz.”
“TOPLU SÖZLEŞME SÜRESİ MEMUR KESİMİ AÇISINDAN DEZAVANTAJDIR”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Görüşmelerin yoğun bir tempoda geçeceğini ifade eden Yalçın, “11 hizmet kolu ve genel toplu sözleşme olmak üzere toplamda 12 tane sözleşmenin 936 maddenin konuşulacağı, tartışılacağı, aktarılacağı, tasnif edileceği müzakere edileceği bir süreç. Her fırsatta ifade ediyoruz, toplu sözleşme süresi memur kesimi açısından dezavantajdır. 30 gün içerisinde bütün süreci bitirmeye yönelik bir takvim sıkışıklığı bu masanın en büyük dezavantajlarındandır. İşçi sendikalarında 60 gün içerisinde bir iş koluna sadece sözleşmesi için süre tanınırken, burada 12 sözleşmenin tamamını bir aya sıkıştıran takvim bu anlamda bizim sözleşmemizin en önemli rampasıdır. Bu vakti biraz daha yoğun kullanarak aşmanın gayreti içerisinde olacağız” diye konuştu.
“GELİR ADALETİNİN SAĞLANMASI KONUSUNDA SÖZLEŞMEYİ FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ”
Görüşmede; ekonominin sabit gelirliler üzerindeki durumunun, 2024 yılı için beklenen enflasyon ve ekonomik verilerin altını çizdiklerini ifade eden Yalçın, “Enflasyonist ortam dikkate alındığında tekliflerimizin abartılı olmadığını bir kez daha ifade ettik. Kamu personel sisteminde bozulan ücret skalasına özellikle dikkat çektik. Toplu sözleşmeyi bypass edip meclisten çıkarılan tekil düzenlemelerin, toplu sözleşmeyi hükümsüzleştirdiği gibi ücret skalasındaki bozukluğun ana nedenlerinden birisinin de bu olduğunun altını çizdik. Çalışanlar arasındaki ücret makasları bu anlamda şu an en büyük tartışma konusu. O yüzden hem çalışanlar arasında ücret makasının kapatılması ve gelir adaletinin sağlanması konusunda toplu sözleşmeyi bir fırsat olarak görüyoruz. Çünkü ücret skalası bozuldu. Ünvana, yetkiye, sorumluluğa göre ücretlerin yeniden ele alınması gerekiyor. Toplu sözleşme tam da bunun çözüm noktasıdır ve sosyal diyalog mekanizmasıdır” dedi.
“31 AĞUSTOS’TA SÜREÇ TAMAMLANMIŞ OLACAK”
7’nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine ilişkin taslak takvimini Bakan Vedat Işıkhan ile netleştirdiklerini belirten Yalçın, “Hizmet kollarına ilişkin toplu sözleşme tekliflerinin tasnifiyle süreç devam edecek. Daha sonra genele ilişkin tekliflerin tasnifiyle ilerleyecek. Sonra hizmet koluna ilişkin tekliflerin müzakeresi, devamında genele ilişkin tekliflerin müzakeresiyle sürecek. 14 Ağustosta heyet bugünkü gibi tekrar bir araya gelecek ve kamu işveren heyeti teklifini sunmuş olacak. Devamında yine hizmet koluna ve genele ilişkin müzakereler muhataplarıyla sürecek. 17 Ağustos’ta 2’nci bir toplantı yapılacak ve yeni teklifler bekliyoruz. Peşinden müzakereler sürecek ve 21 Ağustos günü sürecin nihayete, 22 Ağustos’ta ise sürecin mutabakatla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusunun netleşeceği bir zemin olacak. Eğer konu mutabakatsızlıkla sonuçlanırsa konfederasyonun ve ilgili sendikaların 3 günlük düşünme süreci olacak. 26-31 Ağustos tarihleri arasında da kamu görevlileri hakem kurulu eğer kendisine görev düşecekse o görevi yerine getirecek. 31 Ağustos itibariyle toplu sözleşme süreci tamamlanmış olacak” ifadelerini kullandı.