Eski bakan aynı zamanda AKP'nin siyasi ve hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Habertürk Gazetesi'ne verdiği röportajda, Arınç'ın sözleriyle başlayan tartışmaları yorumladı. İşte o röportajdan bir bölüm:
Herhangi bir arkadaşımızın düşüncelerini kamuoyuyla paylaşması bizi rahatsız etmez. Aynı teşkilatın insanlarıyız. Partinin şu anki yöneticilerine ülkenin gidişatıyla ilgili bir şey söylemeye hakları vardır ama kamuoyunda farklı yorumlanabilecek tartışmalara yol açmayı doğru bulmuyoruz. Hüseyin Bey’i röportajı çıkmadan bir gün önce yazdığı yazılar sebebiyle aramıştım. “Biz partide bunları ifade edecek muhatap bulamıyoruz” dedi. Oysa yollar hiçbir zaman kapalı olmadı. MYK’da birlikte görev yaparken de açıktı, şimdi de açık. Ben genel başkan yardımcısıyım. Başkanımız yurtdışına çıktığında genel başkan vekiliyim. Uzun süredir birlikte ülkemize hizmet ettik. Bunları direkt bana söyleyebilirdi. İstişarenin öneminden bahsetti. İstişare yapamadığımız için dışarıda açıkladığını söyledi. Dün bana geldi. Konuştuk sohbet ettik
.
‘SUAT KILIÇ ARADI OLAYLARLA İLGİSİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ’
Hüseyin Çelik bu tartışmalardan sonra size mi geldi?
Evet, öğle yemeğine davet etmiştim. Konuştuk. Hükümette görevimiz olsa da olmasa da bu parti hepimizindir. Dün akşam da Suat aradı. Olaylarda adının geçtiğini ve ilgisinin olmadığını söyledi. O da tartışmalardan çok rahatsız olmuş. Bülent Bey’i de davet etmek istiyorum. Bütün arkadaşlarımız gelip, bizimle konuşabilirler. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu da alabilirler. Birbirimizle ilgili eleştiri getireceksek yüzümüze karşı olması gerekir. Eskiden teşkilat içi toplantılar yapardık. Bu arkadaşlarımız sorunların teşkilat içinde çözülmesini söylerdi. Biz de o zaman söylediklerini şimdi uygulamalarını istiyoruz.
‘Basın önünde değil de kendi aramızda konuşalım’ mı demek diyorsunuz?
Gayet tabii. Bizim göremediğimiz bir eksikliği, hatayı kendileri görmüş olabilirler. Dinleriz, gerçekten haklılarsa gereğini yaparız. Hatamızı söyleyene ‘Allah razı olsun’ demeyi her zaman fazilet bildik.
‘ABDULLAH GÜL’ÜN ATTIĞI ADIM TAKDİR EDİLECEK BİR ADIMDIR’
Abdullah Gül’ün hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de eleştiri getiren isimlerle görüşmesini nasıl yorumlamalıyız? Arabuluculuk yaptı yorumları var...
Abdullah bey partimizin içinde çok önemli sorumluluklar üstlendi. Belki bu açıklamalardan sonra bu arkadaşlarla görüşme ihtiyacı hissetmiş olabilir. Cumhurbaşkanı’mızla görüşmesi olağanüstü bir şey değil. Gayet doğaldır. Partiyi birlikte kurduk. Başbakanlığımızı ve Cumhurbaşkanlığımızı yaptı. Neler konuşuldu bilmiyorum ama attığı adım takdir edilecek bir adımdır. Kendisine yakışan da doğrusu budur.
‘KOVSANIZ AK PARTİ’Yİ TERK ETMEZLER’
AK Parti içinde bir çatlak oluştuğu, hatta Abdullah Gül’ün öncülüğünde yeni bir siyasi hareketin çıkabileceği yorumlarına ne diyorsunuz?
““Bizim göremediğimiz bir eksikliği, hatayı görmüş olabilirler. Ama eleştireceksek birbirimizin yüzüne karşı eleştirmeliyiz””
Bu arkadaşları kovsanız bu partiyi terk etmezler. Başka parti içinde yer almazlar. Kendilerine o kadar itimat ediyoruz ve seviyoruz. Hepsi can arkadaşlarımız. Her olumsuzluktan olumlu sonuçlar çıkardığımızı yaşayarak göstermiş bir siyasi hareketiz. Bu eleştiriler de bir araya gelmemizi ve kenetlenmemizi sağlayacaktır. Hüseyin Bey bu açıklamaları yapmasaydı onu yine arardım ama belki daha geç arardım. Şimdi Suat Bey’i davet ettim. Yakında Bülent Bey’i ziyaret edeceğim. Bu parti onların partisidir. Yakın zamana kadar birlikte çalışıyorduk. Aramızda kırgınlığa yol açacak hiçbir sorun olamaz. Aynı hedefe birlikte yürümek istiyoruz. Sevgili Peygamberi’mizin mübarek bir sözü vardır; “Herkes çobandır ve güttüğünden sorumludur”. Hepimiz bu camianın yöneticileri durumdayız. Teşkilatımızdan sorumluyuz. Bir tek kişinin bu teşkilattan kopmasına razı olmayız. Birisi kopmak istese bile kolundan tutup, çekeriz. Daha da güçlenmek ve çoğalmak isteriz.
‘BÜLENT ARINÇ’A KARŞI YANLIŞ YAPIYORLAR’
Peki, Bülent Arınç’ın eleştirilerinde haklılık payı görüyor musunuz?
Hangi eleştiriler var bilmiyorum ama elbette haklı olabilir. Bunları değerlendiririz. Haklıysa, bunları görememiş olduğumuz için kendilerine teşekkür ederiz.
Ya Arınç’ın ‘Yazar demeye bin şahit isteyen isimler var. Bu troller ve troliçeler sabahtan akşama bize hakaret ediyor’ sözleri?
İnternet sitelerini, tweet’leri takip edemiyorum. Böyle bir alışkanlığım yok. Ama birtakım haksız eleştiriler ne kadar yanlışsa, partimizde önemli görevlerde bulunmuş arkadaşlar düşüncelerini açıkladılar diye onlara hakaret etmek çok daha yanlıştır. Bunu kim yapıyorsa iyi bir şey yaptığını düşünüyordur ama yanlış yapıyordur. Bunu kendi inisiyatifleriyle mi yoksa bir yerden yönlendirilerek mi yapıyorlar bilemiyorum. Her nasılsa yanlış yapıyorlar.
‘TABANIMIZ BUNDAN HUZURSUZ OLUYOR’
Geçen röportajımızda, 7 Haziran seçimlerindeki sonuçta, AK Parti içindeki anlaşmazlıkların da rol oynadığını söylemiş,“Kavgalı eve kız vermezler” demiştiniz. AK Parti tabanı bu son tartışmaları nasıl yorumlar?
Bir arkadaşımız partimize haklı nedenlere dayalı bir eleştiri getirse de tabanımız bundan huzursuz oluyor. Çünkü tabanımız bizi aynı esaslara inanmış, ülkemize hizmet etmek için bir araya gelmiş, makam hırsı olmayan, kenetlenmiş bir kadro olarak biliyor. Böyle davranışlar samimi tabanımızı rahatsız ediyor. Dolayısıyla bu tür açıklamalar yapan arkadaşlarımız, yola çıkarken millete ne vaat ettiğimizi hatırlayarak davranırlarsa hayırlı olur.
‘BU ARKADAŞLARI BÖLGESEL TOPLANTILARA DAVET EDECEĞİZ’
Hüseyin Çelik “Bu hareketi başlatan kurucu kadronun çoğu partiden kopmuş ya da koparılmış durumda. Yeni yetme isimler var” diyerek kenara itildiklerini ima etti...
Partiyi kuranlar ömür boyu o hareketin içinde yer almazlar. Kadrolar değişir. Partiyi kurduk diye sittin sene partinin kadrosunda mı bulunacağız? Kaldı ki bir kişinin üst üste 3 kereden fazla milletvekili adayı olmasını bile parti tüzüğünde engelledik. İçeride ya da dışarıda olalım, bir partinin mensubuysak hepimize görevler düşüyor. Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı olarak önümüzdeki günlerde bölge toplantıları yapacağım. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan başlamayı düşünüyorum. Bu arkadaşlarımızı oraya davet edeceğim. Birikimlerinden ve deneyimlerinden faydalanacağız. Siyasetimizi yine onlarla yapmayı düşünüyoruz.
‘Kendilerini dışarıda hissetmesinler’ mi diyorsunuz?
Gayet tabii. Bu arkadaşlarımız çok birikimlidir. Şimdi bu konumdalar ama zaman gelir bizim üstlendiğimiz sorumlulukları üstlenirler. O bakımdan gönüllerinin rahat olmasını istiyorum. Hüseyin Bey’e de söyledim. Biz bir davaya inandık. Hangi konumda olursak olalım o davayı hayata geçirmek için, bu partiye hizmet etmeye devam ederiz. Temel yaklaşımımız budur.
‘1 MART TEZKERESİ GEÇMELİYDİ’
1 Mart tezkeresi yeniden gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Tezkerenin geçmemesi hataydı’ dedi. Cemil Çiçek de desteklediğini söyledi. Siz o dönem desteklemiş miydiniz?
Evet, tezkere için olumlu oy vermiştim. Tezkerenin reddedileceğine dair endişem de yoktu. Kabul oyları ret oylarından daha fazla çıkmış olmasına rağmen çekimser oylar nedeniyle bugünkü tablo ortaya çıktı. Bu konuda Cumhurbaşkanımızla aynı fikirdeyim. Geçmiş olmasını isterdim.
(KAYNAK: HABERTÜRK)