Medyaya yönelik tutuklama ve el koyma iddialarına ilişkin tepkiler devam ediyor. MHP Kırşehir İl Başkanı Arif Ekici, "Ya satın alıyorlar ya da çeşitli oyunlarla, tuzaklarla hareket ediyorlar. Aldatmaca-Kandırmaca-Partisi (A-K-P) başa geçtiğinden beri ne mal, ne can ne de namus güvenliği kaldı." dedi. CHP eski il başkanı ve milletvekili adayı Yılmaz Zengin ise "Görüyoruz ki ileri demokrasiden bahsedenler basının bir eleştirisine dahi tahammül edememekte ve basını sürekli baskı altına almaktadırlar. Bunun adı demokrasi değil, örtülü faşizmdir." ifadelerini kullandı.
Aralarında medya ve yargı mensuplarının da olduğu yaklaşık 200 kişinin gözaltına alınacağı, gazete ve TV'lere el konacağını yazan Twitter fenomeni Fuat Avni'nin operasyonun seçimden önce yapılacağı iddiasına tepkiler devam ediyor. Kırşehir'de muhalefet partilerinden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Arif Ekici ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski il başkanı ve milletvekili adayı Yılmaz Zengin, Türkiye'nin artık demokrasi ve hukuk devleti olmadığını dile getirerek, böyle bir operasyonun ülkeyi kaosa sürükleyeceğini vurguladılar. Muhalefet temsilcileri, tek çözümün 7 Haziran günü seçim sandıklarında oylara sahip çıkılması olduğunu ifade etti.
'ALDATMACA KANDIRMACA PARTİSİ A-K-P BAŞA GEÇTİĞİNDEN BERİ MAL, CAN, NAMUS GÜVENLİĞİ KALMADI'
MHP Kırşehir İl Başkanı Arif Ekici, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "İktidar partisinin zulmü devam ediyor. Fuat Avni yorumunda, Bank Asya'ya el konulacak demişti ve bu günlerde de oldu. Şimdi aynı Fuat Avni medyaya büyük bir operasyon olacağını, 200 kişinin gözaltına alınacağını söylüyor. Bu yazarımız, bunları tahmin ediyor, biliyor ve mutlaka izliyor. Biz de MHP il başkanı olarak şunları söylüyoruz. Bunlar geldiği günden beri çeşitli kitlelere, görüşü, duruşu ayrı olan insanımıza, basına, yayına zulüm ediyorlar. Baskı yapıyorlar, ya benden olacaksın ya da karşı taraftan olamazsın diyorlar. ATV'nin başına gelenler ortada. Ya satın alıyorlar ya da çeşitli oyunlarla, tuzaklarla hareket ediyorlar. Bu şu demektir, ya benden olacaksın ya da alırım demektir. Aldatmaca-Kandırmaca-Partisi (A-K-P) başa geçtiğinden beri ne mal, ne can ne de namus güvenliği kaldı. Mal güvenliği kalmadı. İşte TMSF'nin Bank Asya'ya yaptığı. Bendensin, benden olmazsan akşam müfettişler basıp hayali vergiler çıkarıp o şirketin batmasına ve yahut boyun eğmesine vesile oluyorlar. Can güvenliği yok, PKK'ya doğuyu teslim ettiler. Paralel bir PKK devleti kurdular, şu an vergisini topluyor. Şehirler arası yolları kontrol ediyor, zaten de PKK-AKP işbirliği devam ediyor. İmralı canisi yazıyor, bu taraftan da Yalçın Akdoğan beyefendi uyguluyor. Bunlardan bu saatten sonra adalet, demokrasi, insan hakları gibi, temel özgürlükleri beklemek adaletli bir yönetim, beklemek hayal olur. Allah izin verirse 7 Haziran'da bunlara dur dememiz gerekiyor. Kısacası insanlığı köleleştiren hangi düzen, hangi sistem olursa olsun, insanlık aleminin düşmanıdır. Diktatörya, gerek şahıstan şahısa, gerekse hükümetlerden halka tashihi imkansız en adi rejimdir. 7 Haziran'da ruhsat doğuyor, bunları iktidardan uzaklaştıralım, tüm hırsızlıkların, yolsuzlukların, baskının, zulmün, çalınan kuruşların hepsinin hesabını soralım. Sizlere söz veriyoruz hepsini bunların yargı önüne çıkaracağız."
'MEDYA HÜRDÜR OTOSANSÜR UYGULANAMAZ'
CHP milletvekili adayı Yılmaz Zengin de açıklamasında tepkisini şu ifadelerle dile getirdi: "Türkiye'de medya susturulmakta ve medya baskı altına alınmaktadır. Türkiye'yi yönetenler Cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin genel başkanı ve Başbakan'ın tehditleri sürmektedir. Bu bizim için millet olarak da toplum olarak da kaygı vericidir. Bir ülkede medya susturuluyorsa, sivil toplum örgütleri susturuluyorsa, bunun adına demokrasi denilmez. Bunun adına dense dense totaliter rejim denir. 7 Haziran seçimlerinde yüce milletimizi bu rejimden kurtarmalıyız artık. 12 Eylül darbesi neticesinde ve 12 Eylül darbe anayasasında bu kadar baskı uygulanmamıştır medyamıza. Medya hürdür, otosansür uygulanamaz. Görüyoruz ki ileri demokrasiden bahsedenler, demokratikleşmeden, barıştan bahsedenler basının bir eleştirisine dahi tahammül edememekte ve basını sürekli baskı altına almaktadırlar. Bunun adı demokrasi değil, örtülü faşizmdir. Yüce milletimiz 7 Haziran günü bu örtülü faşizmden anlayışından ve zihniyetten kurtulacaktır. Düşünebiliyor musunuz, ülkemizde bu kadar sosyal, ekonomik tarımla uğraşan kesimin bu kadar problemi varken, emeklimizin, öğretmenimizin, öğrencimizin, işçimizin bu kadar problemi varken, Türkiye'yi yönetenler bu sorunlara hiçbir çözüm noktası üretmedikleri gibi kendisine en ufak muhalif olan anlayışı, düşünceyi bastırmakta ve baskı uygulamakta. Bu doğru bir yöntem değildir. Türkiye Cumhuriyeti olarak dünyada hızlı bir şekilde itibarsızlaştırılıyoruz. İktidarın tek gerekçesi demokrasiyi içlerine sindirememiş olmalarıdır. Demokratik yöntemler işlevini yitirmiştir."
CİHAN