"Her yanlışın, aptalca işin, yalanın dolanın ne kadar mantıklı açıklaması var dikkatinizi çekmiyor mu... Spordan siyasete ne kadar çok Maho'muz var? Kendi adıma, "Tamam yaptım da niye yaptım bi sor'' diyenleri dinlemekten yorulduğum için bu filmi hatırlamış olabilirim... Belki de Bilo olmaktan sıkılmaya başladık..."
İŞTE O KÖŞE YAZISI:
Ortalık Bilo kaynıyor!
Ertem Eğilmez'in yönettiği filmde, Şener Şen'in canlandırdığı Maho tiplemesi unutulmazdır...
Köylüsü Bilo'yu (İlyas Salman) her seferinde dolandırır. Ve her seferinde de kendini affettirir... Çünkü Bilo, namuslu, saf bir Anadolu insanıdır...
Maho, Bilo ve diğer köylü arkadaşlarını Almanya'ya göndermek için para toplar. Bilo da 10 bin lira verir. Hepsi, Almanya diye İstanbul'a bırakılır...
*
Tesadüf bir gün karşılaşırlar. Bilo, Maho'ya saldırır, yakasına yapışır... Maho ikna eder... Ardından da ortak iş yapmak için Bilo'nun zar zor biriktirdiği 10 bin lirasını daha alır. Şirketin tüm resmi kayıtları Bilo'nun üzerindedir. Bir gün polis basar. Karaborsadan karakola düşer. Maho hemen sıyırır: "Ben onunla ortak değilim... Köylüsüyüm. Oradan geçerken polis bastı..."
Bilo sesini çıkarmaz. Çünkü Maho saniyesinde ikna etmiştir...
*
Bilo 4 yıl hapis yatar... Maho ise fabrika sahibidir... Karaborsadan kazandıklarıyla servet yapmıştır. Yalıda oturmaktadır. Kader onları yine karşılaştırır.
Bilo, "Hani bana hapishanede bakacaktın, bir gün bile gelmedin ulan" der ama kısa süre sonra Maho onu yine ikna eder. Hatta Maho'nun yalısında bahçıvan olarak çalışmaya başlar....
Bir gün bakar ki köydeki sevgilisi Zeyno, Maho'nun kollarındadır... "İnsan arkadaşına bunu yapar mı" der... Bağırır, sinirlenir...
Filmi hatırlamışsınızdır: "Banker Bilo..."
Bilo sonunda akıllanır... Namuslu olmanın hep kaybetmek anlamına geldiğini anlamıştır. Banker olur. Maho'nun varlığını ele geçirir. Sevgilisini geri alır...
*
Filmde Maho'nun dolandırdığı, aldattığı köylüsü Bilo'yu ikna süreci hep aynı replikle başlar: "Yaptım ama niye yaptın diye bi sor bakalım... " Bilo ise "Sormam, her soruşumda kandırıyorsun beni" der... Biraz durur ve sorar: ''Peki lan. Niye yaptın?'' İşte Maho'nun beklediği an budur. "Tamam yaptım... " diye başlar... Her seferinde ayrı bir hikâye. Üzgündür. Aslında Bilo'yu düşünmüştür. Falan filan...
*
Niye mi bu filmden bahsettim? Bilmem. Belki de kendimi ve çevremde pek çok kişiyi Bilo'ya benzettiğimdendir... Her yanlışın, aptalca işin, yalanın dolanın ne kadar mantıklı açıklaması var dikkatinizi çekmiyor mu... Spordan siyasete ne kadar çok Maho'muz var? Kendi adıma, "Tamam yaptım da niye yaptım bi sor'' diyenleri dinlemekten yorulduğum için bu filmi hatırlamış olabilirim... Belki de Bilo olmaktan sıkılmaya başladık...
