Dünya TV Genel Yayın Yönetmeni Remzi Ketenci, bu sene 12.si düzenlenen Uluslararası Dil ve Kültür Festivali'nde Almanya'da yaşananları kaleme aldı.
İŞTE O YAZI
Gurbet ufukta tüllendi mi hiç bir fani önünde duramaz.
Uzun, geniş bir ovada elinde valiz gittikçe gidersin. Yol uzar ve adeta sonsuza ulaşır.
Belki gurbet öncesinde görülen bir rüyayı “Kimse ile paylaşamam” deyip uzun uzun sabahın seherinde akan sular ile paylaşırsın. Şelale kendi şırıltısından seni duyamaz ama dudaklarından dökülen mırıltılar, halin ve tavrın onu da cezbeder bakışırsınız karşılıklı.
Gurbet sadece gurbetçiyi yakmaz. Bütün sevenleri de bu ateşten yakınlık derecesine göre nasibini alır.
Anadolu insanı “gurbet” deyince daha çok Almanya’yı aklına getirir. Büyük göçün en belirgin istasyonlarından biridir Almanya.
Bir “gurbet” hikayesi için Almanya’dayız.
Anadolu insanının gönlünden taşıp dünyanın 160 ülkesine ulaşan o güzel rayihalar, tekrar Anadolu’ya dönmüştü.
Birincisi, ikincisi derken 11.sini geçen yıl ne büyük şölenlerle karşılamıştık. Mozambik’ten; Arjantin’e, Tanzanya’dan, Amerika’ya, Kürdistan’dan Türkmenistan’a, Japonya’dan Kamboçya’ya dünyanın bütün renkleri Anadolu’nun dört bir köşesine kendilerine has güzellikleri dağıttılar.
Şimdi görünürde bir hazan yaşanıyor. Mü’min diye tahmin ettiğimiz nazarlardan mü’mine yakışmayacak tavırlar sergileniyor. Bu çirkin tablo güzelliklerin de geçici olarak başka başka diyarlara kaçmasına sebep oluyor. Dün Habeşistan, Romanya bugün de gurbet diyarı Almanya’da görüyoruz bahar çiçeklerini.
Bir açıdan “rahmet oldu” diyoruz bütün dünyanın görmesi için bu güzellikleri.
Biz, Bediüzzaman Hazretleri’nin müthiş tespiti “Gayr-ı meşru muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir” düsturu ile yüzleşirken, Dünya” kaderin cilvesi” cebri de olsa gülistanın rayihalarını teneffüs ediyor.
Düsseldorf’ta 12 bin kişilik salon tıklım tıklım dolu. Program sahipleri Almanya’daki vatandaşlara “Biz ev sahibiyiz diğer ülkelerden gelen misafirlere yer açalım” ricasında bulunmuşlar. İngiltere orada, Fransa orada, Norveç , Finlandiya, Danimarka, Avusturya orada …
Program öncesi her köşe ayrı bir alem … Bir köşede öğretmeni Tanzanyalı öğrencisine moral verirken diğer köşede Erbilli öğrenciler eğitmenleri ile Kürtçe-Türkçe şakalaşıyor …
12. Dil ve Kültür Festivali finali başlayınca salondaki coşku da arttı. Şanlıurfa’dan Selamlar, Bayburt Burada, Bize Her Yer Anadolu yazıları seyircilerin ellerinde dalgalanmaya başladı… Öğrencilerin performansı salonun ses, ışık ve görsel şöleniyle birleşince 2 saati aşkın muhteşem programın nasıl geçtiğini anlayamadık.
Program bitiminde coşkunun yerine bu sefer ayrılık hüznü aldı. Birbirine sarılan her renkten öğrenci gözyaşları içinde “sene buluşmak üzere” temennisinde bulundular.
Seneye inşaallah bu gurbet bitecek ve Dünyanın Bütün Renkleri Anadolu’da yeniden buluşacak…. Hasretle bekliyoruz….