TGC Sedat Simavi ödülleri, The Marmara Otel’de düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Törende konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Dün 10 Aralık İnsan Hakları Günüydü. İnsan hakları gününde devlet erkanı da mesajlar yayınladı. İnsan haklarını en çok ihlal eden ülkelerden biri Türkiye.” ifadelerini kullandı. Olcayto, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her yıl karşınıza geldiğimizde size daha iyi şeyler söylemek istiyoruz. Ama daha kötü durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Toplumun üzerine sürekli sosyal medyadan olsun, iktidara dayanmış yakın çevrelerden olsun gizli mesajlar dağıtılıyor. Bir korku iklimi yaratılıyor toplumun üzerine. Bugün şu kadar insan alınacak, bugün şu gazeteci alınacak. Çok yakında gerçekleşecek olabilir de olmayabilir de. Önemli olan bu korku ikliminin toplumun üzerine estirilmesi. Gazeteciler bugün gerçekten güçlükler içinde. Neden? İşte sosyal medya var, dijital yayınlar başladı. Kağıt ölecek söylentileri arasında büyük gazeteler adıyla ters düşen küçülme operasyonlarına girdiler. Küçülme o kadar büyük oranlara vardı ki artık takip edemez olduk. Çok sayıda arkadaşımız işsiz. Bu üstelik sahada çalışan arkadaşlarımızdan gazete yöneticilerine ve köşe yazarlarına kadar uzuyor. Bu arkadaşlarımızın yeni yıla işsiz gireceklerini biliyoruz. Hepsi çok değerli ama kendilerini gazetecilikte kanıtlamış arkadaşlarımız var.”
‘BİZ İKTİDARA ÇATMIYORUZ, İKTİDAR BİZİ HEDEF GÖSTERİYOR’
Medyada yaşanan sıkıntılara değinen Olcayto, “Bizim amacımız üzüm yemek bağcı dövmek değil. Neden iktidara çatıyorsun? diye söylenen arkadaşlarımız var. Ama biz iktidara çatmıyoruz, iktidar bizi hedef gösteriyor.” şeklinde konuştu.
Medyaya uygulanan akreditasyonun çok yanlış olduğunu vurgulayan Olcayto, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyalist gazetelerden ‘paralelci’ denilen gazetecilere kadar pek çok arkadaşımız iktidarın düzenlediği toplantılara, bakanlıkların düzenlediği toplantılara alınmıyorlar. Bu arkadaşların günahı ne? Bu arkadaşlar kendi gazetelerinin okurlarına haberleri kendi görüşleriyle iletmek zorundalar. Halkın haber alma özgürlüğüne ambargo koyuluyor devlet tarafından, bu çok yanlış. Aynı iktidar daha önce askerlerin koyduğu akreditasyondan şikayetçiydi. Şimdi kendileri uyguluyorlar.”
Yerel medyadaki baskılara da değinen Olcayto, “Terör derken devlet erkanının, devlet kolluk güçlerinin estirdiği terörden bahsediyorum. Özellikle yerel basında valiler, kolluk kuvvetleri neredeyse gazetecileri gözaltında tutuyorlar. En ufak bir eleştiride ‘basın kartını göndermem’ gibi tehditlerde bulunuyorlar. Bugün Kayseri’den bir arkadaşımızın şikayeti geldi. Bir şirket ile ilgili yaptıkları haberde karşılıklı bir dava açılmış. Bunu haberleştirmek istemişler. Önce vali telefon etmiş ‘bu haberi girmeyin’ diye. Ardından mahkeme kararı çıkmış. ‘Önce haberi bize gönderin biz görelim sonra yayınlarsınız diye. Yerelde de anlamadığımız görmediğimiz bir takım şeyler oluyor.” diye konuştu.