Basın Konseyi Başkanı: Bu ayıptan vazgeçmek zorundayız

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın 52 gündür cezaevinde tutulmasını eleştirdi.

Basın Konseyi Başkanı: Bu ayıptan vazgeçmek zorundayız

Pınar Türenç, “Gazetelerin içinden gazetecilerin alınıp tutukevine konulmasını asla kabul edemeyiz. Gazetecilerin bu şekilde böyle 50 gün, 70 gün daha önceki dönemlerdeki gibi 5 - 6 yıl hapiste tutulması Türkiye’nin ayıbıdır. Bu ayıptan vazgeçmek zorundayız.” dedi.

Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Cihan Haber Ajansı (Cihan) Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'e teşekkür ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Pınar Türenç, medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonunu değerlendirdi. Türenç, “Gazetelerin içinden gazetecilerin alınıp tutukevine konulmasını asla kabul edemeyiz. Gazeteler polis baskınına uğrayacak ve gazetecilerin tutuklanmasına neden olacak yerler değildir. Çünkü gazetecilerin elinde silah yoktur, onlar adam öldürmez, gazeteciler ancak ve ancak düşüncesi ile, fikri ile, kalemi ile hizmet eder. İnsanlığa haber vermekle yükümlüyüz.” şeklinde konuştu.

“Halkın haber alma özgürlüğünün önüne geçen tüm engellemelere biz göğüs germek zorundayız.” diyen Türenç, “Bu da hep beraber sizlerle hayat buluyor. Umuyorum ki, gazetecilerin üzerindeki bu görünmez bulut veya duvarlar kalkar. Daha büyük özgürlüklere kavuşmamız, halkın haber alma özgürlüğünün engelsiz hayata geçmesi gelecek kuşaklara bir borcumuz. Onun için çalışmaktayız." ifadelerini kullandı.

Hidayet Karaca’nın tutukluluğuyla ilgili soruları da cevaplayan Türenç, “Hidayet Bey de aynı çerçevede düşünülmesi gereken bir kişi, kendisi gazeteci. Gazetecilerin tutuklanması, cezaevlerinde kalması, uzun tutukluluk süreçlerinin yaşanması kabul edilemez demokrasilerde. Hidayet Bey'in eğer bir hatası, kusuru, yasa dışı bir faaliyeti düşünülüyorsa tutuksuz yargılanmak suretiyle sonuçlandırılabilir. Böyle 50 gün, 70 gün daha önceki dönemlerdeki gibi 5 - 6 yıl hapis tutulması Türkiye’nin ayıbıdır. Bu ayıptan vazgeçmek zorundayız.” diye konuştu.

DUMANLI: ÖZGÜR BASIN, DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR

Türkiye’nin son dönemde demokrasi alanında yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Ekrem Dumanlı ise "Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar kamuoyunun malumudur. Basının susturulmaması, özgür olması, her türlü fikrin ve düşüncenin seslendirilebilir olması demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Üzülerek söylemek zorundayız ki, her geçen gün medya üzerinde baskılar artmaktadır. Bugün siyasetin birinci derece gündemi güvenlik paketi denilen bir yasadır. Sokaktaki insanların, ‘Bir polis devletine doğru gidiyor muyuz?’ sorusuna cevap verebilmesi için bunların basında çok rahatlıkla tartışılması, konuşulması, yazılması gerekiyor. Ama baskılar da bir yandan mütemadiyen artıyor. Patronlar üzerine, medya grupları üzerine ama her grubun üzerine büyük bir baskı kurulduğunu görüyoruz.” dedi.

Dumanlı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim de yaşadığımız bir sıkıntı oldu. Bu çerçevede meslek kuruluşlarımıza verdikleri destek için teşekkür etmek ve iddiaları doğrudan anlatmak için bir küçük tur yapalım istedik. Geçenlerde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etmiştim. Şimdi Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'i ziyaret ediyorum. Belki başka ziyaretlerim de olacak. Biz kendi yaşadığımızın ötesinde Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıyı istişare etmek, konuşmak, daha özgür bir Türkiye aramak için mesleki bir dayanışma çerçevesinde konuşuyoruz. Her gittiğimiz yerde naklediyorum, meslektaşımız Hidayet Karaca Beyin günlerdir 50 günü geçti, bu kadar uydurma bir davadan, ortada bir delil ve ispat olmaksızın bir dizi filmin bilmem neresindeki bir konuşmadan hareketle bir televizyon yöneticisinin ‘terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü kurmak’ gibi çok ağır, hiçbir delili olmayan suçlama ile yüz yüze gelmesini de yine meslek kuruluşlarımızı ziyaret ettiğimizde naklediyoruz. Buna bozulanlar, üzülenler olabiliyor, Türkiye’nin acı gerçeği budur, bununla yüz yüze gelecek. Hiçbir baskı hiçbir antidemokratik uygulama, medya üzerinde ilelebet sürdürülemez.”

BİLİCİ: TÜRKİYE’NİN ÇIKIŞ YOLU YALNIZCA DEMOKRASİDİR

Cihan Genel Müdürü ve Zaman yazarı Abdülhamit Bilici ise bu süreçte yaşananlar nedeniyle kendilerinin iki kere acı çektiklerini dile getirdi. Bilici, “Biz iki türlü acı çekiyoruz. Birincisi, yalanlara, iftiralara ve baskılara maruz kalmak. İkincisi ise bu baskılara ve iftiralara imza atanların bizim de parçası olduğumuz dindar camianın içinden dün benzer mağduriyetler yaşamış insanlar olması. Türkiye’nin çıkış yolu, yalnızca demokrasidir ve Avrupa Birliği'nin kriterlerine dönmektir. Demokrasi dışındaki yollar çıkmaz sokaktır. Maalesef böyle devam edilirse ülke duvara toslayacak ve herkes bedel ödeyecek." ifadelerini kullandı.

Ekrem Dumanlı, ziyaretin sonunda Pınar Türenç'e Zaman gazetesinin 2014 almanağını hediye etti. Pınar Türenç ise konseyin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. 
<< Önceki Haber Basın Konseyi Başkanı: Bu ayıptan vazgeçmek zorundayız Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER