Halk TV'den Seyhan Avşar'ın haberine göre, İstanbul’da 6 yaşındaki C.A. 2019 yılında boğaz ağrısıyla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sahibi olduğu Esenler’deki Medipol Hastanesi’ne gitti. Doktor geniz eti büyümesi tanısı koyarak röntgen istedi. C.A. röntgen odasına girdi. Röntgeni çeken görevli Ahmed Cihad Öz ona gözlerini kapatmasını, ağzını açmasını söyledi ve iddiaya göre çocuğu fiziki olarak taciz etti. C.A. çığlık attı. Kapının önünde bulunan ailesi odaya girmek istedi. Kapıya hızlıca vurdular. Görevli kapıyı açınca çocuk yaşananları ailesine anlattı.

Olay polise intikal etti. Olayın polis telsizlerinde geçmesi üzerine pek çok gazeteci hastaneye geldi. Ancak görevliler böyle bir olayın olmadığını, “yanlış ihbar” diyerek gazetecileri uzaklaştırdı. Ancak yapılan incelemeler olayın gerçek olduğunu gösteriyordu. Gözaltına alınan Ahmet Cihad Öz tutuklandı. İç çamaşırında yapılan incelemede meni tespit edildi. Şüpheli, annesinin evde olmamasından kaynaklı kirli sepetinden aldığı iç çamaşırını üç gündür giydiğini öne sürdü. Konu artık yargıya taşınmıştı. Fail Ahmed Cihad Öz, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu süreçte Medipol Sağlık Grubu’nda yönetici olarak görev yapan şimdilerde ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Sevgi Yiğit ve Fahrettin Koca’nın kardeşi çocuğun ailesiyle görüşmeler yaptı. Yetkililer hastanenin adının duyulmasını engellemeye çalıştılar ve o dönem travma yaşayan aile ile masaya oturdular. Manevi tazminat adı altında bir sözleşme yapıldı. Sözleşmede aileye 150 bin TL ödeneceği belirtildi. Ancak sözleşmede yer alan şu madde Medipol ismini koruma, olayı örtbas etme çabasını gözler önüne serdi:

“Görsel ve işitsel basın yayın araçları ile çeşitli sosyal medya siteleri ve paylaşım ortamlarında, olaya ilişkin olarak gerek Medipol ve gerekse Medipol Üniversitesi ve kurumları aleyhine yayınlanan haber, röportaj, beyan, demeç ve mesajların bir kısmında amacı aşan şekilde, haksız ve hatalı beyanlarda bulunduklarını ve Medipol’ü suçladıklarını, ancak bundan pişmanlık duyduklarını, bundan sonraki süreçte, bu olayla ilgili olarak hiçbir şekilde Medipol’e yönelik bir suçlama, açıklama ve eylemsel paylaşım yapmayacaklarını, mevcut paylaşımların ve kayıtların, yasal hakları kapsamında, özellikle sosyal medya ile diğer internet sayfalarından kaldırılması ya da silinmesi konusunda gayret göstereceklerini, kabul, beyan ve taahhüt ederler.”

Söz konusu para ailenin hesabına 21 Mayıs 2021 tarihinde yatırıldı. Parayı yollayan ise Medipol Hastanesi Mütevelli Heyetinde de yer alan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kardeşi Özer Koca’ydı. İstismara maruz kalan çocuk ise uzun yıllar tuvalete tek başına gidemedi, bulunduğu tüm mekanlarda kapıları kapatamadı.

Sanığa verilen ceza İstinaf ve Yargıtay’da onandı. Ancak onama kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz etti ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu geçen aylarda sanık Öz hakkındaki kararı bozdu. Dosya yerel mahkemeye geri döndü. Mahkeme bozma kararını kabul ederek 13 Nisan’da görülen duruşmada sanığı tahliye etti. Mağdur çocuğun ise 5 yıl sonra bir kez daha Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verildi. Duruşma tutanaklarında yer alan ifadelere çocuğun ailesi bu karara itiraz etti. Çocuğun babası beyanında, “Olayın üzerinden 5 yıl geçti. Çocuğum sayısız tedavi gördü” dedi. Mahkemenin kararıyla 5 yıldır tedavi gören C.A. Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek ve o travmayla bir kez daha baş başa bırakılacak.

İddiaların odağındaki mağdur aileyi aradık. Ancak aile konuşmak istemedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya iddiaları sorduk. Ancak kendisi konuşmak istemedi. Koca’ya çok yakın bir isim, “Yapılan sözleşme hastanenin marka değerini korumak için” dedi. “Hangi şirketin marka değeri bir çocuktan üstün olabilir ki” diye sorduğumuz yakın isim, “Hiçbir şirketin” şeklinde karşılık verdi.

Ailenin hesabına parayı yatıran Özer Koca da bir yakınına yaptığı açıklamada, “para yolladığını hatırlamadığını, sözleşme içeriğinden de bilgisi olmadığını” belirtti. O dönem Medipol Sağlık Grubu’nda yönetici olarak görev yapan şimdilerde ise Cumhurbaşkanı danışmanı Sevgi Yiğit ise, “Aileyi birkaç kez ziyaret ettim. Ancak imzalanan sözleşmeden ve paradan haberim yok” dedi.

NOT: Çocuğun üstün yararı nedeniyle ismi kodlanmış. Kodlama dahi değiştirilmiştir.