ANKARA (CİHAN)- TBMM Genel Kurulunun 65. birleşimi, dün saat 14.35'te yoklama ile açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Sadık Yakut yönetiyor. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine devam ediliyor. Tasarının 29 maddesi kabul edildi.
CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, "Devletleşen AKP'nin dayattığı iç güvenlik harekâtının onuncu günü. Onuncu gününde Gazi Meclisin şanlı direnişçilerini saygıyla selamlıyorum." ifadeleriyle sözlerine başladı.
"Demokratik haklarımızı kullanarak antidemokratik nitelikli, insan haklarına, yurttaşlık haklarına, hukukun üstünlüğüne, AB normlarına, Anayasa'mızın birçok maddesine aykırı kapkara kolluk yasasına karşı azim ve kararlılıkla direnişimizi sürdüreceğiz" diyen Öner, şöyle devam etti: "Türkiye Büyük Millet Meclisi ağır bir saldırı altındadır. Saldırının sahipleri devletin en üst makamında olan 3 şahıstır. Devletin en üst makamında bulunan kaçak sarayın baş sakini her gün bir ile gidiyor, bir veya birkaç toplantıya katılıyor, durmadan konuşuyor. Konuşmaları dinleyen topluluklar içinde her görüşten görevliler, katılımcılar olduğunu veya konuklar olduğunu umursamadan, aldırmadan müstesna mevkisinin nüfuzunu kötüye kullanarak rastgele konuşuyor. Kendinden geçiyor, kendisiyle aynı görüşte olmayanları kırdığının, incittiğinin farkına bile varmıyor, varmak istemiyor. Kaçak sarayın baş sakini ne hukuk ne yargı ne medya ne AB ne insan hakları ne de namus ve şeref üzerine edilen yemine sadık kalınması ilkesini dikkate almıyor. Şu Meclisin hâline bakın. Neler oluyor Mecliste? diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, siz ne istiyorsanız Mecliste de onlar oluyor, siz nasıl bir Meclis istiyorsanız öyle bir meclisle karşı karşıyasınız. Yalanları, yasakları, yoksullukları, yolsuzlukları protesto etmeyi yasaklayan yasa tasarısı haklı bir direnişle karşılaşıyor. Yargıyı vesayet altına aldınız, medyanın büyük bir bölümünü yandaş hâline getirdiniz, diğer yandaş kuruluşları çoğalttınız."
PİYON SUÇLAMASI
Öner, "Kaçak sarayın baş sakini bitirmeden, Cumhurbaşkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısında yan tarafta oturtulan ve adına 'Kiziroğlu Ahmet Bey peh peh' türküsü uydurulan zat başlıyor, 'Bunlar bonzaici, bunlar piyon, bunlar molotof koalisyonu' diyor. Rastgele, yalan yanlış konuşanlar, provokatif söylem sergileyenler karşılıklarını da alırlar. Piyon nedir? Piyon, satranç oyununda en zayıf ve en fazla olan taştır. Ey Başbakan, sen kaçak saraydaki Bakanlar Kurulu toplantısında Recep Tayyip Erdoğan tarafından mat edilen, yan tarafa oturtulan piyonsun. Sayın Cumhurbaşkanı seni aldı, alı al moru mor bir şekilde yan tarafa oturtturdu. Bir saraylının dediğine göre önündeki portakal suyunu bile içmemişsin. Meclis Başkanı da aynı terane içinde. Meclisin saygınlığını koruması gereken birinci kişi Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanıdır. O da bu arada Kanada'da. Onu bekleyen yasalar uzaktan kumandayla değerlendirmelere tabi tutuluyor. Meclis TV çalışmıyor. Meclis Başkanı Türkiye Radyo Televizyon Kurumuna bile söz geçiremiyor. Yasama faaliyetleri yasa dışı yöntemlerle yapılıyor, sonra Meclis Başkanı 24'üncü Dönemi yani kendi dönemini suçluyor. Kaçak sarayın baş sakini, Meclis Başkanı ve Başbakan bu işlerin müsebbipleridir. Meclis Başkanı, Meclisin saygınlığını koruyacağına 70'ten fazla yurt dışı seyahatine çıkmış bir kimse. "İç güvenlik yasası" adı verilen bu yasa, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ettiği yemine sadık sayın milletvekilleri tarafından demokratik direniş hakları kullanılarak çıkarttırılmayacaktır. 6 martı hedef gösterdiniz, 6 Martta da bu yasa çıkmayacaktır. Unutmayın, piyonlar ile şahlar oyun bittiğinde aynı kutuya konulurlar. Hak edenlere saygılar sunarım" diye konuştu.
AK PARTİ'DEN PİYON İFADESİNE TEPKİ
AK Parti'li İbrahim Korkmaz, "Piyonu oynayanlar koyar ama onu, haberin olsun." karşılığını verdi. AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır ise "Sayın konuşmacı Başbakanımızdan -tırnak içinde- piyon ismiyle hitap etti. Kendisini kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru Başbakanı ve halkın oylarıyla seçilen Hükûmetin başındaki Sayın Ahmet Davutoğlu'na hitabından dolayı kendisini kınıyorum. Devletin memuru olarak yıllarca Sayın Cumhurbaşkanından ve Sayın Başbakanınızdan emir alarak görev yapmış bu Vekili kınıyorum ve sözlerinden dolayı tekrar özür dilemesini bekliyorum." şeklinde konuştu. Öner de "Millete piyon diyen, muhalefete piyon diyen karşılığını alır." dedi.
"BU YASANIN İÇİNDE BOMBA VAR"
MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, "Bu yasanın içinde bomba var, bu yasanın içerisinde acı var, gözyaşı var. Bu yasayı getirirken nasıl değerlendirildi, nasıl düşünüldü, bu akıl nereden geldi anlamak mümkün değil. Şimdi, maddelerden birisi polis kolejlerinin kapatılması. Polis kolejleri, askerî okullardaki çocuklar, küçük öğrenciler üniforma giyerler, o üniforma onların yüreklerine, ciğerlerine işler, ruhlarına işler, o mesleğe artık mensubiyet duyarlar çocuk yaşlarında. Polis kolejlerine, Anadolu'nun her tarafından fakir Anadolu çocukları büyük çoğunlukla oralara girerler ve 'Polis olacağım.' derler, o aşkla, o şevkle, o hayalle büyürler; çevresinde de o üniformayla onu görenler onunla gurur duyarlar, bakarlar. Liseden bir başka okula, imam-hatibe, fen lisesine öğrenci geçebilir ama Polis Kolejinden bir çocuk bir başka okula gidemez, gitse oraya adapte olamaz. O kadar çocuğun gözyaşına… O kadar çocuğun hayallerini yıkmış oluyoruz; bu büyük haksızlıktır, pedagojik olarak büyük bir yanlışlık vardır." diye konuştu.
"BÜTÜN ÇOCUKLARI, ÖĞRETMENLERİ PARALELCİ DEĞERLENDİRİYORSUNUZ"
"Bir şeyi örtmeye çalışıyorsunuz -yani 17-25 Aralıktan kaynaklanan bir olay- bütün o çocukları paralelci olarak değerlendiriyorsunuz, bütün öğretmenleri paralelci değerlendiriyorsunuz." diyen Bulut, şunları söyledi: "Sıfır terörle aldınız bu ülkeyi, bugün teröre teslim olur noktaya geldiniz. Allah aşkına, vicdanlarınıza bunu bir sorun, sıfır terördü 2002 yılında iktidara geldiğinizde. 2003'te Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik neden yaptınız? İki yıla kadar mahkûmiyet gerektiren suçlardan dolayı tutuklanmayı neden kaldırdınız? Neden eve dönüş yasasını çıkardınız? Eve değil, milleti Kandil'e gönderdiniz, ondan sonra Habur'da törenlerle karşıladınız. Siz bunda günahkârsınız, siz sorumlusunuz, siz bu ortamı hazırladınız, terörü siz azdırdınız, şımarttınız. Ya teslim alırsınız biter 2002'den önce olduğu gibi ya da teslim olursunuz biter. Bugün teslim oldunuz değerli milletvekilleri. AKP hükûmetlerinin bu kaçıncı testi? Ve bir testten daha geçiyorsunuz, bunda da kaybettiniz. Sandıkta çıkmak mesele değil ama 7 Haziranda sandıkta da batacaksınız, göreceksiniz bunu. Buradan söylüyorum, 7 Hazirandan sonra yoksunuz siz ama geriye bir iz bırakın, geriye gözyaşı bırakmayın, geriye ah bırakmayın, o veballe gitmeyin diyorum. Bu çocukların istikballerini karartıyorsunuz, bu çocukların geleceklerini karartıyorsunuz. Bütün bu çocuklar size düşman olacak, hayatları boyunca beddua edecekler. Ülkede terör diye aldığınız, işte bonzai diye gösterdiğiniz… Yıllardan beri Türkiye'de bonzai satmak serbest mi değerli milletvekilleri? Molotof atmak serbest mi? Dört yıldan on iki yıla kadar mahkûmiyet alan Türkiye'de bir sürü insan var. Bunu söylüyorsunuz, muhalefet sanki bonzaiyi, molotofu savunuyormuş gibi. Bunu savunan yok. Siz molotofçusunuz, siz insanların hayallerine molotof atıyorsunuz. Bunu vicdanlarınıza bir danışın, bir sorun, bu yanlıştan vazgeçin diyorum. Gittiğiniz yol, yol değil, emin olun yol değil. Tek tek konuştuğumuzda birçok milletvekilinin bu tasarıda neyin geldiğinden haberi yok. Sadece gelip burada oy kullanıyorsunuz. Allah aşkına, açın bir okuyun, evinize gittiğiniz zaman okuyun. Birilerinin yönlendirmesiyle hareket etmeyin, kendi vicdanlarınızla hareket edin diyorum." CİHAN