'Meclis'te kasmazlar, referandumda sahaya inmezler'

Erdoğan’ın yönetimine karşı rahatsızlığı artan AKP’li ‘muhaliflerin’ referandum sürecinde devreye girmesi bekleniyor. Kulislere göre ‘muhalifler’, sandık sürecinde demeç savaşlarını sürdürecek ve tabanın rızasını almakta zorlanan Erdoğan’a yardım etmeyecek

samanyoluhaber.com

AKP ve Erdoğan, başkanlık sürecinin son dönemecine giriyor. TBMM Anayasa Komisyonu’nda bugün görüşülmeye başlanacak teklif muhtemelen Ocak ayı başında Meclis’e gelecek. AKP içindeki kritik süreç o zaman başlayacak.

Birgün gazetesi'nde yer alan değerlendirmeye göre sekiz gün ara ile İstanbul ve Kayseri’de yaşanan saldırılar Anayasa değişikliği sürecini unuttursa da asıl gündemin bu olduğu biliniyor. Ölüm ve gözyaşı sürecinde bile AKP’liler değişikliği bir an akıllarından çıkaramadı.

Gül hedefte

Gazetedeki değerlendirmeye göre Anayasa değişikliği sürecinde Erdoğan ve AKP öncelikle kendi bahçelerini temizlemeye karar verdi. İlk hedef eski Genel Başkanları Abdullah Gül oldu. Darbe Komisyonu’nda görev alan AKP’li üyelerin Gülen Cemaati’ne ilişkin Gül’e yolladıkları soruların her biri itham eden nitelikteydi. Bu olayla birlikte Gül bir kez daha AKP’ye yakın medyanın hedefi haline geldi.
 
Gül, Aralık ayı içinde ikinci kez hedef oldu.

Gül’e yakınlığıyla bilinen Fehmi Koru’nun kurduğu Ocak Medya yayın hayatına başlar başlamaz saldırıya uğradı. Üstelik bu saldırı Abdullah Gül’ün destek ve başarı mesajının hemen arkasından yaşandı.

Çiçek de devrede

Yine haftanın ilginç gelişmelerinden biri Türkiye ve AKP siyaseti içinde farklı bir yere sahip olan Cemil Çiçek’in HaberTürk’e verdiği söyleşi oldu. 1980’den bu yana ‘siyasi havayı koklamaktaki ustalığı’ ile tanınan Çiçek, ‘tek adam’ imasında bulundu. Bununla da yetinmeyerek parti içi homurdanmalara dikkati çeken Çiçek, “İktidar partisinin içinden kabadayılık yapacak, kafa tutacak adamların beklendiği bir sürece girdik. Kendi yakın çevremizde görüyoruz” dedi. Çiçek’in bu sözleri Ankara’da bildik anlamda bir başkaldırı değilse bile kendini hatırlatma olarak algılandı. Üstelik “yakın çevrem” diyerek tek olmadığının da mesajını verdi.

Karşılıklı demeç savaşları

AKP’nin ve de özellikle Erdoğan’ın gayri resmi sözcüsü gibi ortalarda dolaşan Burhan Kuzu’nun durduk yere Davutoğlu’na yönelik çıkışını da sayarsak son bir ay ciddi anlamda AKP’liler arası ‘demeç atışmaları’ ile geçti diyebiliriz. Her konuda her türlü farklı ses; Gül, Davutoğlu, Türkeş, Mehmet Şimşek gibi; AKP’liler tarafından koro halinde bastırılmaya çalışıldı. Binali Yıldırım gibi isimler ise neredeyse görmezden gelindi.

‘Merkez kaç’ çabası var

Erdoğan’ın Saray merkezli yönetme stratejisinin AKP içinde belli oranda rahatsızlık oluşturduğu da bir süredir konuşulan bir konu. Zaman zaman Erdoğan’ın merkezi çekim kuvvetinden kaçma girişimleri de oldu. Erdoğan bu girişimleri her defasında bastırdı. Gerektiğinde Başbakan’ı görevden aldı, medyasına hız verdi. Buna rağmen tam anlamıyla bastırılamadı. Özellikle kısmi olarak Batı ile entegre olmuş Anadolu sermayesini de arkasına alan isimler tam anlamıyla bertaraf edilmedi.

Şimdi beklenen soru; AKP içinde gittikçe sayıları çoğalan Erdoğan mağdurlarının Anayasa oylaması sırasında farklı bir yönelimi işaret edip etmeyecekleri.

Karşıtlar Meclis’te ‘kasmayacak’

AKP’yi yakından tanıyan isimler Birgün muhabirine Erdoğan’ın politikalarını benimsemeyen isimlerin iki şeyden kaçınacaklarını söyledi. Bu iki temel özelliği, “Asla ayrı bir parti girişimi içinde olmak gibi görüntü vermezler, ikinci olarak da AKP içindeki güçlerini oyla değil toplumsal destekle göstermek isterler” diye ifade ettiler. Bu özelliklerin Anayasa oylamasında nasıl cisimleşeceği sorulduğunda ise şu yanıt verildi: “Meclis oylamasında kendilerini çok kasmazlar. Ama referandum sürecinde rıza üretmekte zorlanacak Erdoğan’a yardım etmezler.”

Bu değerlendirmelerden çıkan sonuç, AKP’deki iç gerilimin Anayasa değişikliğinin her aşamasında devam edeceği. Mümkün olduğu kadar iç tartışmaları demeçler halinde sürdürecekler. Özellikle referandum sürecinde sadece AKP tabanına değil ülkenin tamamına seslenecekler. ‘Sürekli OHAL’ anlamına gelecek Anayasa değişikliğinin yasallaşması sadece muhalefet açısından değil Erdoğan’ın çeperi dışında kalan AKP’liler için de yaşamsal bir dönemeç.

Son olarak eski bir AKP yöneticisinin söylediği bir cümle: “Muhalifler, Erdoğan’ın kullandığı AKP aracının devrilmesini değil, durmasını istiyorlar. Muhalefet çizgisini de buna göre belirliyorlar. Ama Erdoğan’ın agresifliği onların da dengesini bozabilir.”

BİRGÜN
<< Önceki Haber 'Meclis'te kasmazlar, referandumda sahaya inmezler' Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER