İçişleri Bakanı Efkan Ala ile CHP'li milletvekilleri arasında Meclis Genel Kurulu'nda Gezi olayları üzerinden yaşanan tartışma, birleşime sık sık ara verilmesine sebep oldu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 50'inci birleşiminde konuşan İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Terörle hep çok alanlı, eş zamanlı mücadele edilmesi gerektiğinden söz edilirdi 90'lı yıllarda -ben de bürokrat olarak çalışıyordum- ama bu bir türlü gerçekleşmezdi. 2002'den beri, bu Hükûmet ve bu AK Parti çok alanlı, eş zamanlı olarak mücadele ediyor. Bugüne kadar yaptığımız her işin arkasındayız, altına imza atıyoruz. Bir şeyin, bir projenin eksiği olur, eleştirirsiniz, tamamlanır. O projenin yanlış olduğunu göstermez, eleştirenlerin kendilerine ait projesi varsa onu söylerler. Projesi yoksa, sadece eleştiriyorsa o da bir katkıdır, bir şey demiyorum ama partilere asıl düşen ayrı projelerinin olmasıdır. Bizim projelerimizi neden bu kadar eleştiriyorsunuz bunu anlamıyorum. Çünkü biz o projeyi millete deklare ediyoruz. Yapıyoruz, bunu da çıkıp meydanlarda gümbür gümbür söylüyoruz, oyu da alıp geliyoruz. Yani bunu millet destekler, millet sandıkta karar verir. Bunu bir türlü gerçekten anlamıyorum. Dolayısıyla, Oslo'da yapılan da yapılmıştır. Onun ayrıntılarını gazeteci yazdıysa gazeteci açıklayacak. Bütün görüşmelerimizde de 2 tane temel şeyimiz vardır bizim, kiminle ne görüşüyor olursak olalım: Teröristler, terör silahı bırakacak, üzerine betonu gömecek, Türkiye'de çözümünü üretecek, demokrasimiz gelişecek, kalkınmamız gelişecek. Bu konuda hiç tereddüt yok, saklı, gizli bir şey de yok. Yani keşke o zamanlarda 8 Mayısta, arkadaşlar, bakın 8 Mayıs 2013 geri çekilme başladı mı? Başladı. Ne zaman durdu? Gezi olayları başladığında durdu. Şimdi, bana diyorsunuz ki: Söylemeyin. Gezi olaylarının göbeğinde kim vardı? Sizin Genel Başkanınız Ben Taksim'e çıkacağım dedi, çıktı da. Yani Gezi olaylarından sonra durdu, Gezi olaylarından sonra durdu" dedi.

"GEZİ OLAYLARI BİZİM GURURUMUZDUR"

Bakan Ala'nın bu sözleri, tartışmanın fitilini ateşledi. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, "Ne alakası var!" diye tepki gösterdi. Ala ise "Soruyu siz sorarsınız, cevabı nasıl vereceğime ben karar veririm arkadaşlar" karşılığını verdi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "Bu çok yanlış bir tahlil, çok yanlış bir tahlil" dedi.

CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş ise "Gezi olayları bizim gururumuzdur!" dedi. CHP sıralarından yoğun bir şekilde Ala'ya tepki gösterildi.

Ala: Ben de milletvekiliyim.

Gök: Artvin'de de yaptığınız zaten bağırmak oluyor.

Ala: Arkadaşlar, siz bakın, en aykırı görüşleri bile dile getirdiler. Eğer hakaret yoksa, bir yanlışlık yoksa ona müdahale etmeye gerek yok.

Gök: Her şeyi CHP yaptı yani öyle mi?

Ala: Yani, en aykırı görüşleri bile...

Gök: Sayın Bakan, çok sorunlu bir dil bu, çok sorunlu bir dil. Bunu kabul etmiyoruz, bunu reddediyoruz.

Ala: Etmeyebilirsiniz efendim. Sizin söylediğiniz birçok şeyi de biz kabul etmiyoruz ama dinledik.

Gök: Böyle bir şey olabilir mi efendim ya!

BAKAN EFKAN ALA: BU BİR REALİTE: BU BİR TAHMİN DEĞİL

TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın ortamı yatıştırmaya çalıştığı sözleri de yeterli olmadı.

Ala: Arkadaşlar... Sayın Başkan Vekilim, bakın, Sayın Milletvekilim, sizin söylediğiniz birçok şeyi de biz kabul etmiyoruz ama oturduk burada dinledik yani elbette benim söylediklerimi kabul edeceksiniz diye bir şey yok ki, etmeyebilirsiniz.

Gök: Siz Bakansınız, böyle bir yorum olabilir mi! Yani "Çözüm sürecini CHP bitirdi." demeye getiriyorsunuz ya, var mı böyle bir şey! Siz "CHP çözüm sürecini bitirdi." dediniz, ne diyeceksiniz daha başka?

Ala: Efendim, etmeyebilirsiniz siz.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Sorulara cevap verin Sayın Bakan, soruları cevaplayın.

Ala: Bakın, ben kendi düşüncemi söylüyorum, siz de zaten kabul etmiyorsunuz.

Gök: Ne kadar ayıp bir şey ya! Hiç yakıştıramadım size, hiç yakıştıramadım.

Ala: Sizin söylediğiniz birçok şeyi de ben kabul etmiyorum.

Gök: Sayın Bakanım, size hiç yakıştıramadım. Yani, çok ayıp! Çok ayıp!

Ala: Bakın, benim söylediğim şey çok açık. Yani, bu bir realite; bu bir tahmin değil. Efendim, bu bir tahmin değil, bir realiteden bahsediyorum.

Gök: Siz "CHP çözüm sürecini bitirdi." dediniz, ne diyeceksiniz daha başka? Böyle bir şey olabilir mi ya!

Ala: Şimdi, bir soru daha, mevzuat.

Gök: Sayın Bakan onu hiç cevaplandırmasa da olur. Böyle bir şey olabilir mi ya!

Ala: Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği negatif yorumun ortadan kaldırılmasıdır, negatif yorumun.

Gök: Nereden çıkarıyorsunuz bunu? Gezi ile çözüm sürecinin ne alakası var?

Ala: Var efendim.

Gök: CHP'yle ne alakası var? Ne alakası var?

Ala: Ben Türkiye'nin şu anda İçişleri Bakanı olarak söylüyorum...

Gök: Ne alakası var? Masaya ben mi oturdum; biz mi oturduk?

Ala: Sayın Başkan Vekilim, sordunuz, cevap vereyim ne alakası var diye.

Gök: Gezi'yi diline alma. Yazıklar olsun ya! Yazıklar olsun!

Ala: Size yazıklar olsun! Niye her seferinde söylüyorsunuz?

Gök: Yazıklar olsun size! Türkiye'yi böyle mi yöneteceksiniz?

Ala: Söylüyorsunuz, siz öyle mi yöneteceksiniz. Bu nasıl bir şey yani?

Gök: Nasıl bir densizlik böyle!

Ala: Dinliyoruz, dinliyoruz, cevap verince böyle oluyor. Allah Allah!

Gök: Siz Türkiye'yi böyle mi yöneteceksiniz? Türkiye'yi böyle mi yönetiyorsunuz?

Ala: Beyefendi, Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, Gezi olayları başladı, çekilme durdu.

Gök: Yazıklar olsun size! Yazıklar olsun!

Ala: Gezi olayları durdurmuştur, bu kadar.

Gök: Size yazıklar olsun! Böyle Türkiye yönetilmez! Ayıptır! Ayıptır!

Ala: Gezi olayları durdurdu. Daha ayrıntısını da verebilirim. Bunu da yeni duyuyorsanız size yazıklar olsun!

Gök: Böyle Türkiye yönetilmez. Ayıptır, ayıptır, günahtır!

"CHP'YE BU SÖZLERİ SÖYLEMEK SİZİN HADDİNİZ DEĞİLDİR"

Gerginliğin devam etmesi üzerine TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, birleşime 5 dakika ara verdi. Ancak arada da gerginlik devam etti. AK Parti'li milletvekilleri ile CHP'li milletvekileri arasında birbirlerinin üzerine yürümeler oldu. Yumruklaşmayı araya giren diğer milletvekilleri son anda önledi.

Verilen aranın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "İçişleri Bakanlığında oturan kişinin az önce sözlü sorulara verdiği cevapta inanılmaz bir düşünce dünyasındaki daldığı hâletiruhiyeyle olayları Türkiye'de nasıl yorumladığını ve hangi sonuçlardan neler çıkarttığını dehşetle gördük ve böyle bir İçişleri Bakanı Türkiye'yi yönetiyorsa vah hâlimize dedik! Neymiş? Çözüm sürecinde PKK çekilmek üzereyken silahları bırakmamış, meğer o zaman Gezi olayları varmış, başında da Genel Başkanımız bulunuyormuş, Gezi olaylarından sonra PKK silah bırakmaktan vazgeçmiş ve terör bundan dolayı azmış. Öyle mi? Doğru mu? Doğru! İçişleri Bakanı, bu sözlerinizi düzelteceksiniz! Cumhuriyet Halk Partisi'ne bu sözleri söylemek sizin haddiniz değildir! Siz eğer bu kafayla İçişleri Bakanlığı yapmaya devam ederseniz Türkiye'nin kafasını her zaman duvarlara toslatırsınız! Şunu bilin ki siz daha Gezi'nin hesabını veremediniz! Daha siz Ethem Sarısülük'ün, Ali İsmail Korkmaz'ın, Abdullah Cömert'in, Berkin Elvan'ın, Mehmet Ayvalıtaş'ın, Medeni Yıldırım'ın ve diğerlerinin hesabını veremediniz! Onların kanları yerde kaldı. O kanların da hesabını soracağız, Türkiye'yi PKK terörüne teslim ettiniz diye, onun da hesabını soracağız. Cumhuriyet Halk Partisini ağzınıza alamazsınız. Siz kimsiniz! Kimsiniz siz! Nasıl Bakansınız siz! Kimsin sen! Bir daha öyle konuşma! Bir daha da İçişleri Bakanlığı yapamazsın sen. Haddini bil, haddini! Ülkeyi kan gölüne döndürdünüz be!" dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala ise "Senin de bana bunu söylemen haddin değil! Sen kimsin! Sen kimsin! Kimsin sen!" karşılığını verdi. Musa Çam da "8 ay önce sen müsteşardın, devlet memuruydun, devlet memuru. Sen haddini bileceksin, haddini! Haddini bileceksin. Sizin içinizde bir milletvekili yok muydu Bakan olacak, yok muydu?" diye konuştu.

Bu sırada AK Parti ve CHP milletvekillerinin birbirleri üzerine yürümeleri oldu. Gerginliğin artması üzerine birleşime yeniden ara verdildi. 10 dakika sonra birleşim açıldı. Yapılan bütçe oylamasından sonra birleşim 23.59'da kapandı. CİHAN