ANKARA (CİHAN)- TBMM Genel Kurulu'ndaki İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Rusya'da muhalif politikacı Boris Nemtsov'in bir suikast sonucu öldürülmesini hatırlattı. Türkkan, Nemtsov'un Rusya'da son zamanlarda öldürülen ilk muhalif siyasetçi olmadığını, yaklaşık iki yıldır Rusya'da muhalif bilinen siyasetçiler ve gazetecilerin henüz cinayet sanığı belli olmayan suikastlarla yok edildiğini belirtti.
Türkkan, konuşmasına şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanı'nın sıklıkla bir araya geldiği ve kendisinin zaman zaman 'Aynı fikirdeyiz' dediği Putin'in rejimiyle bir arada götürmeye çalıştığınız bir Türkiye çıkacak buradan. Burada zannediyor musunuz ki bu kanun sizi hiç vurmayacak, emin olun, göreceksiniz, bu kanun en çok sizi vuracak, iddia ediyorum size. Hatırlarım ben, cezaevlerinde derlerdi ki 'cezaevini yapan müteahhit bu cezaevinden geçmeden ölmez.' Hakikaten dikkat edin -burada daha önce Yusufiye geçmişi olan arkadaşlarımız var- o cezaevi müteahhidi mutlaka oradan bir kere geçer. Bu kanun mutlaka size bir kere vuracak, belki de ilk önce size vuracak, en çok isyan edecek olan siz olacaksınız; bunu samimiyetle ifade ediyorum. Yaşamazsınız diye temenni ediyorum ama böyle bir gerçeğin de var olduğunu kabul edin. Bu yasa ne getiriyor biliyor musunuz demokratikleşmeden filan bahsederken, Türkiye'de çok önceleri var olduğunu bildiğimiz, artık tarihe karıştı dediğimiz sürgün yasası aslında bu yasa. Hani, Mısır'a sürgün edilen Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın akıbeti bekliyor insanları bu yasayla beraber. 2559 sayılı Yasa'da bir değişiklik yapıyorsunuz 2'nci maddeyle, orada diyorsunuz ki: 'Koruma altına alır.' Bu 'koruma altına' maddesi nasıl bir madde bilmiyorum, koruma altına nasıl alınır bir insan? 'Uzaklaştırılır.' Müphem bir kelime, ne yapılır uzaklaştırılır? Bulunduğu yerden ikameti değiştirilir, adamı alır İstanbul'dan Van'a sürersiniz, 'Sen burada ikamet edeceksin.' 'Niye?' 'Bulunduğun yerde mesele çıkartıyorsun, Türkiye devletinin birliğini, bütünlüğünü bozacak meselelerin içerisinde yer alıyorsun. O yüzden seni ben Hakkâri'ye sürdüm.' diyebilirler. Yani, yarın öbür gün aranızda sürgün yiyecek milletvekilleri var, bilginiz olsun. Hep milletvekili değilsiniz, hep de iktidar değilsiniz. Mutlaka bu yasa size de çarpacak. Yaklaşık yirmi gündür bu yasayı konuşuyoruz. Yirmi gündür bu yasa konuşulurken Meclisi şuna benzetiyorum: Zulu kabileleri var Amerika'da. Ortada büyük bir ateş yakıyorlar, bütün diğer kabile reisleri de gelip ateşin etrafında oturuyorlar. Herkes bir şeyler konuşuyor ama kimse dinlemiyor, herkes konuşuyor. Sonunda hiçbir şey anlaşılmadan herkes o ateşin başından kalkıyor. O ateş ne biliyor musunuz? O ateşte yanan millet, anlaşılmayan da sizlersiniz. Konuştuklarınızdan ne siz anlıyorsunuz ne de kimse bir şey anlıyor, asla ve kata. Konunun, tehlikenin farkında olmadan konuşuyorsunuz. Üstelik iddianız var, diyorsunuz ki topluma: 'Biz terörü ve teröristi yok etmek için bu yasaları çıkarıyoruz.' Ya, adama derler ki 'Utanmıyor musunuz siz ya?' Teröristin başıyla sabah akşam al takke ver külah berabersiniz. Sabah beraber kahvaltı ediyorsunuz, akşam yorganı beraber üstünüze çekiyorsunuz, nasıl olacak bu iş?"
Bu sözler üzerine AK Parti sıralarından "Yalan söylüyorsun." sesleri yükseldi. Bunun üzerine Türkkan, "Yalan söyleyen kimse yalancının ta kendisisin. Cumhurbaşkanınız, Başbakanınız, MİT Başkanınız, İçişleri Bakanız; alayınız teröristin yorganının altındasınız be!" karşılığını verdi.
AK Parti sıralarından "Hadi oradan be!" sesleri yükseldi. Türkkan, "Yazıklar olsun size!" dedi. AK Parti Muş Milletvekili Faruk Işık ise "Sana yazıklar olsun" karşılığını verdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Türkkan'ın konuşmasını bitirmesinin ardından "Sayın Başkan, hatip konuşurken temiz bir dil kullanması gerekiyor." diye konuştu. Türkkan da "Yorganın altından çıkın. Bakın, teröristin yorganının altına yatmayın" şeklinde konuştu.
AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, "Konuşma bari oradan, ahlaksız!" ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Konuşmacı kürsüde konuştuğu zaman İç Tüzük'e göre temiz bir dille konuşmasını uyarmanız lazım Sayın Başkanım. Yani, hakikaten, bu noktada ben söylediklerini muhatap almıyoruz, aynı şekilde de iade ediyoruz." dedi.
MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak ise "Ne kabadayılık yapıyorsun? Her şeye de laf atıyorsun." diyerek AK Parti sıralarına doğru yürüdü. AK Parti Ankara Milletvekili Fatih Şahin de "Bırak gelsin." diye karşılık verdi. Bu laf atmalar üzerine bir grup AK Parti ve MHP milletvekili birbirlerinin üzerine yürüdü.
Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, "Sayın milletvekilleri, lütfen sakin olunuz. Sayın milletvekilleri. Bir saat ara veriyorum. Bu koşullarda yürütemiyoruz. Böyle bir hâl görülmez." şeklinde konuştu ve birleşime ara verdi. Ara vermeye AK Partililer Mumcu'ya yönelik "yuh" diye bağırdılar.
Birleşime ara verilmesine rağmen gerginlik uzun süre devam etti. AK Partili vekiller ile MHP'liler arasında sözlü sataşmalar yaşandı. Zaman zaman milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. CHP'li vekiller araya girdi. AK Partili milletvekilleri, Türkkan'a yönelik "Pislik dışarı, şerefsiz" diye bağırarak Genel Kurul dışına çıkmasını istediler. Bir süre Meclis Genel Kurulu'nda oturan Türkkan, daha sonra dışarı çıktı. AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise "Recep Tayyip Erdoğan" diye slogan attı. Bu slogana da bazı AK Partili vekiller eşlik etti. CİHAN