Ahmet Nesin, daha önceki yazılarında Meclis'e bomba atıldığı iddialarına rağmen, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın duvardaki portresinin bile yerinden oynamadığını belirterek, Meclis'in bombalandığı tezini sorgulamış, Nedim Şener de, Meclis'in bombalandığı saate dair o gece tutanakta yer alan ifadeleri yazısında paylaşmıştı.

Nesin 16 Şubat tarihli yazısında ise, video linkler paylaşarak Meclis'e nüfuz edici bombalar atıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu iddia etmeye devam etti. Nesin, patlamaların sebebinin bombalar olmadığını da savundu. 

"15 Temmuz gecesi ve devamında darbe girişimcileri nötron bombası kullanmadıysa F16’lardan bomba atılmamıştır, bombalar uzaktan kumandalı bir şekilde içeride patlamıştır. Ben bu karara önce şüphelerim üzerine vardım ve 5 ayrı komutanla görüştükten sonra yazdım bütün darbe konularını" satırlarıyla yazısına başlayan Nesin, "Şimdi malum çevreler ve yazarımsılar o komutanların Gülen ekibinden olduğunu söyleyecekler ama umurumda değil, çünkü benim sorduğum bomba, yani teknik bir konu. Görüştüğüm komutanlar arasında NATO’cu da var, Gülen ekibinden olan da. Bunu kimse direkt söylemedi, uzun sohbetler sonucu benim izlenimim bu. Ve en önemlisi neyin doğru yada yanlış olacağını süzecek kadar deneyimim var ve bunu zaten Ergenekon ve Balyoz davalarını yazarken sık sık belirttim ve o davaların beraatle sonuçlanacağını ilk yazanlardan biriyim" yorumunu yaptı.

Şener'in kendisine, 15 Temmuz akşamı ses bantlarını yani telsiz kayıtlarını gönderdiğini kaydeden Nesin, ses kaydını daha önce de dinlediğini belirtti ve ekledi:

"Bu telsiz konuşmasını daha önce de dinledim, attıkları bomba GBU 10 ve özellikle meclisin bahçesine atılması söyleniyor ve bu bombaların yanılma payı 10 metre, ayrıca insan öldürmek amaçlı kullanılan bir bomba türü de değil. Başka bir konuşma var da içinde meclis binasının bombalanması geçmişse ben şimdiye dek denk gelmedim, gizlemiyorlarsa ve varsa açıklamak zorundalar. Bunu onaylamıyorum ama meclis bombalanacaktı olayı pek yerine oturmuyor."

"Bu kez değişik bir fotoğraf buldum, her zamanki gibi yanıksız bir patlama sonucu. Uzmanımsı arkadaşların dediği gibi malzeme suya ve aleve dayanıklı olabilir ama patlayan yerde is olur, yanmıyorsa yapacak bişey yok, öyle olsa bütün meclis patlama sonrası yanardı. Vazo da sanırım Japon yapıştırıcıyla yapıştırılmış olacak ki, yerinden oynamıyor. Kimse vazo düşmüştür de kaldırmışlardır demesin, o vazo o yükseklikten düşünce kırılır.

Meclis bombalanması ve eşyalarla fazla ilgilenmeyeceğim, aklıma başka bir soru takıldı, böyle bir patlama sonrası neden hiçbiyerde itfaiye kullanılmıyor. Meclisin itfaiyesi mi yok yada var da onlar da mı korkup sığınağa gittiler. Patlama sonrası yangın olasılığına karşın boşverip sığınağa gittilerse bu esasında toplu bir intihardır."

Nesin, yazısının ilerleyen bölümlerinde ise, "Bakalım meclise nüfuz edici bomba mı atılmış, yoksa başka tür bir patlama mı? Bu bombaları seyrettikten sonra kimsenin yaralanmadığını bilmek de ayrı bir muamma, yani nüfuz delici bombaları seyrettikten sonra" ifadelerinin ardından bir dizi video link paylaştı.