Mazlumder: Alevi-Sünni fıkhının yazılması elzemdir

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ocak 2 2016
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder), Türkiye'de Alevilerin maruz kaldığı ayrımcılıklar üzerine yaptığı saha araştırmasını yayınladı. Birlikte yaşama bilincinin ön plana çıktığı raporda, "Alevilik ile ilgili ön yargı ve olumsuz inançların izalesi (giderilmesi) ve Alevi-dindar Müslüman ilişkilerine dair bir Alevi-Sünni fıkhının yazılması elzemdir. Aleviler ile evlilik, ticaret, yemeklerinin yenmesi, iş verme, işinde çalışma, arkadaşlık ve dostluk, kul hakkı vb. konuların dini bir çerçevede değerlendirilerek ön yargı ve geleneklere bırakılmadan insani ve adil bir dini anlayış inşa edilmelidir." denildi.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder), Türkiye'de Alevilerin maruz kaldığı ayrımcılıklar üzerine yaptığı saha araştırmasını yayınladı. Birlikte yaşama bilincinin ön plana çıktığı raporda, "Alevilik ile ilgili ön yargı ve olumsuz inançların izalesi (giderilmesi) ve Alevi-dindar Müslüman ilişkilerine dair bir Alevi-Sünni fıkhının yazılması elzemdir. Aleviler ile evlilik, ticaret, yemeklerinin yenmesi, iş verme, işinde çalışma, arkadaşlık ve dostluk, kul hakkı vb. konuların dini bir çerçevede değerlendirilerek ön yargı ve geleneklere bırakılmadan insani ve adil bir dini anlayış inşa edilmelidir." denildi.

Mazlumder İstanbul Şubesi Ayrımcılık Komitesi, İstanbul'daki 10 cemevinde görevli 17 kişiyle görüşerek saha çalışması sonucunda rapor hazırladı. Aleviliğin tarihi, tanımlanması gibi tartışmalardan uzak yaşanan sıkıntıların dile getirildiği raporda yasal talepler, ayrımcılığın sebepleri ve kaynakları masaya yatırıldı.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

"Alevilik meselesinde ortaya konulan sorunlar ve bunlara getirilen çözümler her ne kadar Alevi kimliği ile ilişkili müşahhas bir soruna işaret ediyor gibi görünse de esasında meselenin tamamının ideolojik anayasa ve devletin anayasaya paralel yürüttüğü politikalar kaynaklı olduğu ve tüm dini ve etnik problemlerin birbiri ile ilişkili olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Aksi halde ne Alevilik ne de diğer sorunlarımıza sahici çözümler üretilebilmesi mümkün değildir.

Dindar Sünni Müslümanları, Kürtleri, Arapları, Ermeni, Rum, Süryani ve diğer inanç ve etnisite mensuplarını zulme maruz bırakan siyasal, hukuki ve kültürel etmenler Aleviler için de geçerlidir. Dolayısı ile Alevilik meselesi çerçevesindeki sorunlar ve çözümleri üzerine tek tek bir analiz yapmadan evvel insan hakları ve hürriyetler bağlamında radikal ve kapsamlı bir takım 'inkılaplar' yapılmadan gerçek anlamda bir toplumsal barışın sağlanamayacağını öncelikle vurgulamak gerekmektedir.

'GÖZARDI EDİLEN ÖNEMLİ KISIM; ALEVİLİKLE İLGİLİ ÖNYARGILARD

Bu haberler de ilginizi çekebilir