Hawarnews'in aktardığına göre, "Düşman Kürt halkını karşı karşıya getirmeye, askeri ve siyasi güçlerini parçalamaya ve toplumsallığını darbelemeye çalışıyor" diyen Kobane, "Şimdi Kürt güçleri arasında diyalog için çalışıyoruz. Bu çalışmayla işgalci Türk devletinin çıkarlarını ve halkımıza karşı izlediği inkar politikasını boşa çıkarmayı amaçlıyoruz" ifadesini kullandı. 

"Türk devletinin ajan ağıyla özel savaş yürüttüğün ve bu savaşla toplumu dağıtmayı amaçladığını" ileri süren Kobane, "Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nin 10 yılı boyunca da şimdi de bu amacına ulaşamadı. Bu yüzden izlediği yöntemlerde değişikliğe gitti ve parayla kandırdığı ajanları aracılığıyla özel savaş yürütüyor. Düşmanın tüm planlarını boşa çıkarmak için tüm yol ve yöntemlerle askeri, siyasi ve toplumsal tedbirler alınmalı. Toplum, önlemlerini almalıdır" çağrısı yaptı.

Önümüzdeki iki ay içinde Cizre Bölgesi’ndeki tüm bileşenlerin katılımıyla diyalog kongresi gerçekleşeceğini belirten Kobane, "Bu kongre ile halkın görüşlerini ve sorunlarını birebir dinleyeceğiz" diye konuştu ve ekledi:

"Enerji kaynaklarımızı Kuzey ve Doğu Suriye halkının hizmetine sunmak için uluslararası şirketlerle görüşmelerimiz oldu. Uluslararası tüm şirketlerle, halkımızın hizmeti için çalışmaya hazırız. Düşmanın Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’ni hedef almasını ve Suriye’nin geleceğine katılımını engellemesine karşı duruyoruz. Suriye’de aktif olan tüm devletlerle ilişkilerimiz ve politikalarımız var. Bütün çevrelerle ilişkilerimizi güçlendirmek istiyoruz. Rusya ve ABD ile anlaşma imzalamıştık, bu gibi halkımıza hizmet edecek daha başka anlaşmaları da imzalayacağız."

"Özerk Yönetim’in yaşadığı sorunlar var muhakkak" diyen Kobane, şunları kaydetti:

"Yönetimin yanlışlıklarının olduğunu inkar etmiyoruz. Halkımız ortaya çıkan eksikliklerini takipçisi olmalı, şikayetlerini ve eleştirilerini iletmelidir. Asılsız iddialara inanmamalıdır. Çünkü bu tür iddialar halkımıza değil, düşmana hizmet etmektedir. Sorunların çözümü için doğru yollara başvurmalıyız.

Siyasi ve askeri alanda iyi bir durumdayız. Yine de güvenlik ve askeri alandaki tedbirlerimizi arttıracağız. Savunma, sadece askeri ve güvenlik kurumlarının sorumluluğu değildir, halkların sorumluluğudur ve herkes güvenlik güçlerine destek olmalıdır.”