Mansur Yavaş: TÜSİAD'a soruşturmanın anlamı şudur; "Konuşmayın, hiç kimse konuşmasın"

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Şubat 15 2025
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras hakkında derneğin Genel Kurulu'nda hükümeti eleştiren konuşması nedeniyle soruşturma başlatılmasına ilişkin olarak, "TÜSİAD bir açıklamayı yapıyor, yarım saat sonra savcılık işleme başlıyor, bu da yandaş medyadan duyuruluyorsa, bunun herkes için anlamı şudur; 'Konuşmayın arkadaşlar, hiç kimse konuşmasın.’ Peki, hiç kimse konuşmazsa biz doğruyu nerede bulacağız? Onlar konuşacak" ifadelerini kullandı.
ABB Başkanı Mansur Yavaş, OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (OSİAD) 34. Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda sanayici ve iş insanlarına seslenen Yavaş, şunları söyledi:

''Biraz önce Süleyman Bey taleplerini de belirtti. Bu taleplerini basına da vermiş. Hem yaptıkları işleri vermiş, hem de OSTİM’li sanayici ve iş adamları için hükümetten beklediklerini de yazmış. Şimdi bunun içerisinde eleştiri de olabilirdi değil mi? Şunu yanlış yapıyorsunuz da olabilirdi. Peki, siz bunu söylediğiniz zaman hemen savcılık size soruşturma açar, bunu da basına verirse siz bundan sonra hiçbir şekilde kime derdinizi anlatabilirsiniz, hiç kimseye anlatamazsınız. Oysa biraz önce Fethi Başkan’ımızın söylediği gibi herkes eleştirilebilir, tenkit edilebilir. Böylelikle doğru yolu bulacağız. Hatta zaman zaman ben bazen şunu söylerim siyasetçi arkadaşlarımıza… Bir kahveye gittiğiniz zaman bazen oradaki vatandaş size bir şeyi şikâyet eder. Şikâyet eden aslında genellikle çözümünü de bilir. O şikâyet eden kişiye 'peki ne yapmalıyız' diye sorduğunuz zaman o size cevabını da verir. Bazen dinlersiniz ki; en pratik, en kolay, o anda aklınıza gelmeyen çözümdür. Dolayısıyla bugün elbette sivil toplum kuruluşlarının ifade hürriyeti, talepleri ve eleştirileri belirtmeleri bir haktır.''

"Siyasetçiler, sanatçılar en ağır eleştirilere katlanmak zorundadır"

Yavaş, ''Biz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzaladık. Orada ifade hürriyeti, basın hürriyeti hepsi var. Ve biz madem ona imza attık, uyacağız. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddesi gereğince toplumun önünde olan insanlar, özellikle siyasetçiler, sanatçılar bu şekilde gelen eleştirilere, en ağır eleştirilere katlanmak zorundadır. Kararlarının hepsi böyle, suç değildir diyor ve bizim yaptığımız şikâyetlerin hepsi takipsizlikle sonuçlanıyor. Biz artık bunu benimsedik, madem bu sözleşmeye bizim hükümetimiz imza attı, biz de bunu benimsed

Bu haberler de ilginizi çekebilir