Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, polisin Öğretmenler Günü'nde özel bir eğitim kurumuna bağlı okullara, "makul şüphe" gerekçesiyle eşzamanlı baskınlar düzenleyip öğrencilerin gözü önünde öğretmenleri gözaltına almasına tepki gösterdi. Öğretmenlerin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Arslan, baro olarak bu yapılanı onaylamadıklarını ve kamuoyu tarafından da kabul görmediğini kaydetti.
Dün de Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yeni bir operasyon yapıldığını kaydeden Baro Başkanı Arslan, "Bundan bir süre önce de kamuoyunun bilgisi dahilinde olduğu gibi Manisa'da yapılan operasyonda iki meslektaşımız gözaltına alınmış, sorgu hakimliğinden salıverilmişti. O zaman da yapılan operasyonun şeklini, yapılış şeklini Manisa Barosu olarak eleştirmiştik, çünkü o gün de hem meslektaşlarımız hem de gözaltına alınan diğer vatandaşlarımız, kelepçelenerek emniyete götürülmüştü. Oysa ki buna hiç gerek yoktu, çünkü bu insanlar zaten ikametgahı, yeri belli olan vatandaşlarımızdı. Manisalı hemşehrilerimizdi. Gözaltına alınırken yapılan o muamele, o kişileri o anda itibarsızlaştırma, yani şüpheli konumdayken onları cezalandırma yolunu seçmeydi." dedi.
Dünkü operasyonlarda aynı yöntemin devam ettirildiğini söyleyen Arslan, "Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü'ydü. Çok özel bir gündü. Hem öğrenciler açısından hem de öğretmenler açısından çok güzel bir gündü ve Türkiye genelinde gündeme oturan bir gün, çünkü hepimizin öğretmeni var, hepimiz eğitimden geçtik. Çevremizde birçok öğretmen arkadaşımızla bugünün anlam ve önemiyle ilgili sohbet ettik. Dün sabah bu operasyonun yapılış şeklinde de öğretmenlerin, yedi öğretmenin okuldan öğrencilerin gözü önünde gözaltına alınması, yine şüpheli konumunda olan kişilerin kamuoyunda, daha işin başlangıcında cezalandırma yönteminin seçilmesi anlamına geldiğini düşünüyoruz. Evet, yasa gözaltına almaya, her mekanda, her yerde gözaltına almaya imkan vermektedir ama yasayı uygularken etik de davranmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu insanlar şüpheli konumundadır, yarınlarda ne olacağı belli değildir. Bundan daha önceki süreçlerde yapılan operasyonlarda da birçok kişi gözaltına alınmış, tutuklanmış, yıllarca cezaevinde kalmış, mahkemeler o kişiler hakkında ömür boyu hapis cezaları vermiş ama devamında hakimlerin değişmesiyle bu kişilerin beraat ettiğini gördük ama o kişiler açısından ne oluşmuştu? Telafisi mümkün olmayan zararlar verilmişti o kişilere. Ailesi yıkılmıştı, intihar edenler olmuştu, çoluğu çocuğu çok kötü durumda kalanlar olmuştu. Şimdi aynı şekilde burada da bu şüpheli durumunda olan kişilerin, belki savcılık aşamasında salıverilecek olan ya da sorgu hakimliğinde salıverilecek olan, yargılamada beraat edecek kişilerin kamuoyu önünde, bu şekilde çalıştıkları okulda öğrencilerin önünden alınarak itibarsızlaştırılmasını Manisa Barosu olarak onaylamıyoruz. Kamuoyu tarafından da kabul görmediğini görüyoruz." diye konuştu.
Bu baskının bir gün önce veya bir gün sonra da yapılabileceğini söyleyen Ali Arslan, "Zaten bu insanlar, bu tür operasyonlar Manisa'da yapılıyor. Kamuoyu tarafından da yapılacağı biliniyor. Kaçacak olsa her durumda kaçma ihtimali olan kişilerdi. Delillerin büyük bir kısmının zaten toplandığı belirtiliyor, bir delil karartmanın söz konusu olmadığı söyleniyor. Bu anlamda aciliyetin 24 Kasım Öğretmenler Günü sabahı, öğretmenleri öğrencilerin gözü önünden almak olmadığını düşünüyorum." dedi. CİHAN