Türkiye'de siyasi kulislerin hareketlendiği şu günlerde MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın kurmayı planladığı yeni partilerin Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) muhtemel etkilerini yorumladı. 

Peki bu karar parti tabanında nasıl karşılanıyor? Erdoğan, Babacan ve Davutoğlu'nun kuracakları yeni partilerin AK Parti'yi bölmesine engel olabilir mi? 

MAK Danışmanlık'ın Başkanı Mehmet Ali Kulat yaşanan siyasi gelişmeleri Medyafaresi TV'den Emre Can Gökboğa'ya değerlendirdi. 

Ahmet Davutoğlu AKP tabanı ve Türkiye tarafından son derece bilindik bir isim. Parti kurma konusunda bir irade beyanı var. Yapmış olduğu eleştiriler cumhurbaşkanını rahatsız etmiş olmalı ki, partinin en üst organında tedbirli olarak ihraç edilmek üzere disipline sevkedildi. 

AKP tabanı bunu bir süre ölçüp biçecektir.Davutoğlu ve arkadaşları Ankara'da genel merkez binası diyebileceğimiz bir bina tutmuş durumdalar. 

Eski AKP Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı, eski İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve pek çok eski milletvekili şu anda beraber hareket ediyorlar. 

Bu ayın sonunu bulmadan parti kurma konusundaki irade açıklanmış olur diye düşünüyorum. 

Evet. Erdoğan yeni partiyi erken doğuma zorlarken Ali Babacan'ın ekibine değil de Davutoğlu'nun ekibine dikkat çekici bir hamle yaptı. Böylece çok erken bir çıkış yapmalarını sağladı. 

Kendi tabanına aynı anda hep AKP'nin içerisinde yer alın, bir taraftan da yeni hareketlerle temas içerisinde olanlara mesaj vermiş oldu. Genel merkezi rahatsız eden başka çıkışlar olursa, bu çıkışlarında gereğini yaparım şeklinde tabana mesaj vermiş oldu.

Ali Babacan ekibi 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün teknik direktörlüğünde yürüyor. Gül şu anda aktif bir siyasi çalışma yürütüyor. 

Ali Babacan meselesinin öncelikli olarak hedef alınmaması aynı anda iki taraftan cephe açmamak için olmuş olabileceği gibi Babacan hareketinin içindeki isimlerin daha bilindik olması önemliydi. Babacan hadisesinin uluslararası akreditasyonu son derece yüksek. İlerleyen süreçte Babacan ve arkadaşlarına yönelik hamleler gündeme gelebilir.

Kendi partisindeki bir bölünme meselesi her siyasi lideri rahatsız eder. Erdoğan'ı da rahatsız etmiş görünüyor. Ben Abdullah Gül ve Ali Babacan ekibinin etkisi üzerinde duruyordum ancak Davutoğlu ekibi daha erken bir hamleyle ortaya çıktı.

Partiler kurulmadığı için oylarla ilgili değerlendirme yapmak mümkün değil. Parti liderlerinin kim olacağı, seçimin ne zaman yapılacağı gibi şartlar önemli. 

Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın 51,6 oy oranında seçildiği dikkate alınırsa, 1,6'lık oy seçimin ikinci tura kalmaması için önemli. 

Rakipten alınan 0,8 oy kayması seçimi ikinci tura bırakırdı. Küçük partilerin önem kazandığı bir döneme girdik. Alacakları oy oranının az ya da çok oluşu ayrı bir tartışma konusu. 

Ancak bu iki yapının ayrılması önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanlığı seçimini farklı bir noktaya doğru taşıyabilir.

Seçim kararı ortaya çıkmadan aktif milletvekillerden istisna isimler hariç olmak üzere ciddi bir transferin olabileceğini düşünmüyorum. Yeni partilerin mevcut milletvekillerini alma gayretinde olacağını düşünmüyorum. 

Mevcut milletvekillerinin yeni partilere gelecek olması o milletvekillerinin şehirlerinde siyasete ilgi duyan diğer insanların önün kesileceği endişesi duymalarına neden olabilir. 

Ancak mevcut milletvekillerinden bazılarının yeni partilerin kurucu idareleriyle görüşmeler olduğunu biliyorum. 

Bu görüşmeler nabız yoklama amaçlı.