Mahkemelerdeki bazı ifadeler can yaksa bile unutulmaması gereken çok şey var...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Eylül 20 2017
''Önce empati. Biz o şartlarda olsak neler derdik acaba? Hepimiz hakkı haykırabilir miydi? Yaptıklarımızın hiçbiri suç değil burası da bir mahkeme değil engizisyon mahkemesi der miydik? O kadar kolay değil orası''
Barbaros Kartal / Tr724

KİMSE GEÇMEDİĞİ İMTİHANIN MASUMU DEĞİL

Başlık güzel bir sözün biraz değişmiş hali. Kimse kimseyi kınamak ya da ayıplamak konumunda değil. Hele hele bugün ülkede yaşanan zulüm, işkence ve baskı ortamında. Bunu başa yazıyorum ki bundan sonra söyleyeceklerimin bunun ışığında anlaşılması istediğimden.

420 gündür mahkeme yüzü görmeden tutsak halde hapishanede bulunan Zaman yazarları ve yöneticilerinin duruşmalarında bazılarının söyledikleri kimimizi üzdü, kimimizi kızdırdı. Hayal kırıklığı yaşayanlar oldu. Ben de az çok bazı kimseler için hayal kırıklığı yaşayanların arasındayım.

Evet çoğumuzun duymak istedikleri bunlar değildi. Gönül, her birinin tarihe birer manifesto bırakmasını istiyordu. Orada olmalarının tek sebebinin Erdoğan’a biat etmedikleri olduğu gerçeğinin altını çizip buna göre savunma yapmalarını…  Büyük isimlerdi, aydın olarak tanınan isimlerdi.

Beklentinin gerçekleşmemiş olmasının sebepleri var. Bu sebepleri düşünmeden yargıya varmak bu yazarlara ve yöneticilere haksızlık olur.

Önce empati. Biz o şartlarda olsak neler derdik acaba? Hepimiz hakkı haykırabilir miydi? Yaptıklarımızın hiçbiri suç değil burası da bir mahkeme değil engizisyon mahkemesi der miydik? O kadar kolay değil orası. Hangimiz kısıtlı bilgi imkanı ve kısıtlı savunma hakkı dahilinde hayat boyu inandıklarımızı savunabilirdik. Bunun herkes için mümkün olmadığını diğer davalardan da gördük. Gerçekçi olalım.

Bu insanlar 420 gündür birer esir muamelesi görüyor

Bir kere bu insanlar hapishanedeler. Ve önceki medyatik davalardan çok farklı olarak büyük baskı ve sindirme yöntemleri ile karşı karşıyalar. Aileleri tehdit altınd

Bu haberler de ilginizi çekebilir