Uçaklarda Türkçe ve İngilizce'nin yanı sıra Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere yapılan seferlerde Kürtçe anons da yapılmasıyla ilgili açılan dava reddedildi.
Mahkeme, gerekçesini şöyle açıkladı: "Gerek uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi gerekse iç hukukumuzdaki mevzuat hükümlerine göre havacılık alanında tüm anons, bilgilendirme, yönlendirme ve ikazların Türkçe ve İngilizce, ihtiyaca göre Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça ve Çince olarak yapılıyor olması karşısında, Kürtçe dilinin sivil havacılık alanında kullanılabilecek diller arasında sayılmadığı, aksine bu durumun yargı kararıyla zorlanmayacağına..."
Diyarbakırlı Avukat Mahsuni Karaman, iki yıl önce, Kürt nüfusun yoğun olduğu yaşadığı bölgelere yönelik uçak seferlerinde Türkçe ve İngilizce'nin yanı sıra Kürtçe anons da yapılması için Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne (SHGM) başvurdu. Ancak iki kurumdan da yanıt gelmedi. Bunun üzerine Karaman, Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Yerel mahkeme yetkisizlik kararı vererek, Ankara'yı adres gösterdi. Karaman, bunun üzerine, Ankara 12'nci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Karaman, Kürt vatandaşların Türkçe ve İngilizce'yi yeterince bilmemesinin sorun oluşturduğunu belirterek, dava dilekçesinde şunları yazdı:
"Uçuş öncesi, sırası ve sonrasındaki uyarı ve anonslar; ana dili Kürtçe olup Türkçe ve hele İngilizce bilmeyenlerce anlaşılmamaktadır. Örneğin, telefonların kapalı tutulması yönündeki uyarı, en iyi Türkçe anlayan tarafından, 'Telefon ile konuşmama' olarak anlaşılmakta ve uçuş boyunca telefonlar açık tutulabilmektedir." Dava sürecinde mahkemenin talebi üzerine SHGM savunma gönderdi ve "Türkiye'deki her dil ve kültüre göre uygulama yapılamayacağını" belirterek mvzuat hükümlerine yer verdi. DHMİ ise gönderdiği yazıda, "Her yolcu, kendi dilinde ve lehçesinde anons talep ederse havaalanı işletiminin yaşayacağı kaos ve fiili imkansızlık aşikardır." dedi.
Tarafların savunması alındıktan sonra dosya karara bağlandı. Ankara 12'nci İdare Mahkemesi, Kürtçe'nin sivil havacılıkta kullanılabilecek diller arasında sayılmadığını belirterek, uçaklarda Kürtçe anons yapılması talebinin reddine karar verdi. Kararın gerekçesini açıklayan mahkeme; Anayasa'ya göre devletin dilinin Türkçe olduğunu belirterek, Türkiye'nin 1945 yılında taraf olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesine göre sivil havacılıkta kullanılacak resmi dillerin İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça ve Çince olduğunu belirtti. Mahkeme, gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
"Gerek uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi gerekse iç hukukumuzdaki mevzuat hükümlerine göre havacılık alanında tüm anons, bilgilendirme, yönlendirme ve ikazların Türkçe ve İngilizce, ihtiyaca göre Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça ve Çince olarak yapılıyor olması karşısında Kürtçe dilinin sivil havacılık alanında kullanılabilecek diller arasında sayılmadığı aksine bu durumun yargı kararıyla zorlanmayacağı öte yandan sessiz terminal projesi kapsamında terminal içerisinde sözlü ifadelerden ziyade görsel ve yazılı ifadelerin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla bir başka dilin kullanılmayacak olması da hukuken ve kabil edilebilir bir durum olduğu anlaşıldığından başvurunun reddine ilişkin tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır."
KARAMAN: KARARI TEMYİZ EDECEĞİZ
Avukat Mahsuni Karaman ise kararı temyiz edeceklerini belirtti. Karaman, "Hukuk yolları daha tükenmedi. Kararı Yargıtay'a taşıyacağız." dedi. Mahkeme, ayrıca 135 TL yargılama gideri ile avukatlık ücreti olan 750 TL'yi davalı idareye verilmesine hükmetti.
CİHAN