Kılıçdaroğlu, Bursa gezisinin ikinci gününde Mudanya’da partililerle toplantısının ardından Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda 15 Temmuz mağdurları ile bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleşen bu toplantının ardından Bursa’da hemşehri dernekleri temsilcilerini dinleyen Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin mesajlar verdi.
"DİLİMDE TÜY BİTTİ"
Sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bir ülkede sivil toplum örgütleri zayıfsa demokrasi zayıftır” dedi. Kılıçdaroğlu, ‘İş bilenin kılıç kuşananın, işi ehline vermek lazım’ demekten dilinde tüy bittiğini de ifade ederek şöyle devam etti:
"Devleti devlet yapanın liyakat sistemidir. Bozduğunuz zaman devleti devlet olmaktan çıkartırsınız. 15 Temmuz’da darbe girişimi oldu. Hepimiz karşıyız. Bütün siyasi partiler, bütün STK’lar, bütün meslek odaları ilk kez cumhuriyet tarihinde bir darbe girişimine karşı Türkiye topyekun cephe almıştır ve istememiştir. Bu bizim tarihimiz için önemli bir fırsattı. Siyasete uzlaşma kültürünü getireceğiz. Hep beraber darbeye karşı direnebiliyoruz, demokrasiyi savunabiliyoruz. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Bir öğretmen düşünün, bir sabah kalkıyor kanun hükmündeki kararnameyle devlet memuriyetinden atılmış. Hapse atılmış, banka hesaplarına el konulmuş, lojmandan atılmış. Neye göre, mahkeme kararı mı var, hayır. Mahkeme kararı yok. Bu öğretmenin eşi, geçinmek için iş arıyor. Ama kimse iş vermiyor. Çocuklar açlıktan mı ölecek ? İktidar partisinin bir milletvekili, ‘ağaç kökü yesinler’ diyor. Elimizi vicdanımıza koyun, suç bireyseldir. Bir kişinin kabahati olabilir. Eşinin, çocuklarının kabahati yoktur. Asıl sorgulanması gereken, sen Türkiye’yi bir darbe sürecini nasıl getirdin ? O makamlara bu adamları nasıl yerleştirdin ? O sınav sorularını nasıl çaldırdın? Gariban vatandaşlara hesap soruyorsun. Mağdur yok diyorlar. 15 günlük bebek, anne sütü emecek. 15 günlük bebeği annesinden ayırırsanız mağdur oluşturursunuz. O çocuğun anne sütü emmesi lazım. Biz kimse yargılanmasın demiyoruz. Varsa mahkemeye çıkartırsınız. Ama mahkemeye çıkmadan kişiyi suçlu ilan edersiniz demokrasiyi bitirmiş olursunuz. Ben hakim değilim ki suçlu ilan edeyim. Birisini itham edebilirsiniz. O sanıktır. Potansiyel suçludur. Ama yarın beraat da edebilir. Geldiğimiz noktada STK’lara büyük görevler düşüyor."