[M.Ertuğrul İncekul] Yol ve yolculuk hikayeleri

Her insanın bir yolculuğu vardır

SHABER3.COM

M. ERTUĞRUL İNCEKUL

Her insanın bir yolculuğu vardır. Homeros bunu Odysseia (Yolculuk) kitabında ne de güzel anlatır. Odysseus Truva Savaşı sonrasında eve döner; dönüş macerası da on yıl sürer, arada birçok zorluklarla savaşır. Eve dönmek bedel ister. Bazen hiç dönüşü olmayan yolculuklara çıkılır bazen de sevinç gözyaşlarıyla bir vuslat gerçekleşir. Tıpkı yıllar sonra yeniden kaybettiğini düşündüğü yavrusuna, ailesine kavuşanlar gibi... 

İnsanın en zor yolculuğu da hakikat yolculuğudur. İçine doğru olandır. Mukassi yolculuktur. Kendi sırlarına yürüdüğü, varlığı sorguladığı, konumlandırdığı yolculuktur. Aşka ve aşkın gerçek sahibine olan muazzam yolculuktur. Kalbin Zümrüt Tepeleri’nde geçen binbir gece masallarından daha aşkın ve daha renkli olan irfan seyahatidir.

Çeşit çeşit yolculuk türleri vardır. Umuda ve özgürlüğe olan yolculuk, mukaddes beldelere olan yolculuk, akıldan kalbe olan yolculuk, ana karnından ötelere olan yolculuk gibi... Ne diyordu asrımızın yol göstericisi; İnsan bir yolcudur. Sabâvetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levazımatı, Mâlikü’l Mülk tarafından verilmiştir. Yüce Nebi ise Miraç burağı ile beşerin ulaşabileceği son menzile ulaşmıştı. 

Tarihe yapılan, düşünceye yazılanlarla yapılan yolculuklar, duygunun ve sanatın engin dünyasına yapılan yolculuk hikayeleri belki de seyahatlerin en zevkli, en kapsamlı olanlarıdır. Adeta düşüncelerimizle Kur’ân ikliminde kıssalara seyahat ederiz.  Bazen de tarihi anokranizm içerisinde renkler birbirine karışıverir. Kahramanlar yer değiştirebilir. Düşünceye olan seyahatlerimizle Serahsi'nin zindanlarda yazdığı muhteşem eseri El-Mebsut'un hikayesine, çilesine ortak olabiliriz. Ya da Michelangelo'nun sanat tarihine damgasını vuran Musa heykelinin sırrını aralayabiliriz. Mimar Sinan ve çağları aşan ustalık eseri Süleymaniye'nin hikayesi insanlığa azmin ve iradenin neler başarabileceğini ispatlamak için bekliyor adeta. Dostoyevski ile Sibirya'da kürek mahkûmu olduğu yıllara, sonrası Karamazov Kardeşler, Yeraltından Notlar, Ölüler Evinden Anılar gibi muhteşem yapıtlara hayalen misafir olabiliriz satırların arasından...

Yolculuğumuz devam ediyor. İnsanlar hikayeleri ile varolurlar aslında. Hayatın özünde ise iradelerimize emanet edilmiş güzellikler saklı. Gayretimize, niyetlerimize emanet edilmiş sırlar. İdeallerimizin değeri kadar insanız. Peşinden koştuklarımız kadar değerliyiz. Dostoyevski’nin ‘Beyaz Geceler’de, bir hayalperestin anılarını kaleme alması gibi, bizler de kendi hayallerimizin peşinden koşmalıyız, yorulmadan, usanmadan.

<< Önceki Haber [M.Ertuğrul İncekul] Yol ve yolculuk hikayeleri Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER