[M.Ertuğrul İncekul] Kültür Atlasımız

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ekim 18 2022
Kültür, hayatımızın her alanına etki eden, medeniyetlerin kurulmasına temel teşkil eden ana unsurlardan birisidir.
M.ERTUĞRUL İNCEKUL

Kültür, hayatımızın her alanına etki eden, medeniyetlerin kurulmasına temel teşkil eden ana unsurlardan birisidir. Kültürün duru ve temiz bir kaynaktan beslenmesi ise hayati bir mevzudur. Çoğu zaman kültürel unsurlar baskıcı anlayışlara kurban edilmişlerdir. Zira otoriteden yoksun bir özgürlük ve anlayış, kaosa ve özgürlükten yoksun bir otorite tiranlığa dönüşür. Sistemler, devletler bireyin mutluluğu ve huzuru için vardır. Bireyi korumayan, yaşam haklarını elinden alan, gelenek ve kültürüne saygı duymayan bir rejim, sistem veya devlet kendi yavrusunu yiyen bir canavardır. Hatta demokrasi bile Winston Churchill’in tanımlaması ile “Demokrasi, diğer tüm sistemleri saymazsak, dünyanın en kötü siyasi sistemidir.”

Ziya Gökalp’in İttihat ve Terakki dönemi baş eseri kabul edilen “Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak” isimli kitabında günümüzü etkileyen iki akım; muhafazakarlık ve radikallikten bahseder. İkisinin de ortak noktası kaidecilik (kuralcılık)tır. Birbirlerini bu iki grup küfür ve mürtecilikle itham ederler. Kurallar ister kültür adına, ister moda adına, ister hukuk adına, ister fıkıh adına olsun eğer ihtiyaçlara cevap verme ve günümüze ait problemleri çözme yetisini kaybederse o zaman tahakküm olur, çağ dışı hükümler haline gelirler. Hayatın özü yaratıcı bir tekamüldür. 

Ziya Gökalp, İngilizler kaidesiz ama ananeci(gelenekçi) bir millet. Türkler ise kaideci ama ananesiz bir millettir, diyor. O yüzden İngilizler adetlerinin, mazinin gücü ile terakki ediyorlar. Millet olarak milli edebiyatımız, musikimiz, masallarımız, mimarimiz de aramalıyız çıkış yollarını, kültürel terakkimizi. İslam'ın çıkış yolu da kelam, tasavvuf, fıkıh tarihini, tarihselliğini iyi tanımadan, bilmeden geçer. İktisat, fenler veya felsefenin hakikati ise ancak tatbiki ile mümkündür. Alıntı ve kendimize mal edilmeyen her sistem üzerimizde iğreti durmaya devam edecektir. Buradaki temel soru şudur; bu kültür mirasımızla yeni bir dil

Bu haberler de ilginizi çekebilir