Hatice Calıhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Gençlik Meclisi üyesi olduğu 2010 yılında Diyarbakır’da tutuklandı. Calıhan, “örgüt üyeliği”, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla yargılandı. Calıhan, yapılan yargılamada 15 yıl 30 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. 13 yıldır tutuklu bulunan Calıhan, şu an Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Calıhan, 3 Haziran’da tahliye edilmesi gerekiyordu. Ancak İdare ve Gözlem Kurulu tarafından tahliyesi 8 ay ertelendi. Lise mezunu olup, okuma ve yazma bilen Calıhan’ın tahliyesinin ertelenmesine, “Hükümlü okur yazar olmayıp kurumda bulunduğu süre içerisinde eğitimi ile ilgili herhangi bir eğitim programına dahil edilmediği” gerekçesi öne sürüldü.
Kararın devamında, “Açlık grevi, slogan atma, dosyasında pişmanlık göstermemesi, daha önce göndermiş olduğu 5 mektubun sakıncalı görünmesi, milli, dini günlerdeki tören ve anma programlarına kurumda bulunduğu süre zarfında hiçbir etkinliğe katılım sağlamadığı, kurum kütüphanesinden faydalanmadığı, manevi rehberlik birimi tarafından yürütülen kurs, eğitim, koğuş dersi ve ahlak eğitimi gibi programlar ile rehberlik çalışmalarına katılım sağlamadığı” gerekçeleri sıralandı.
Avukatlar, karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu.
‘OKUMA-YAZMA BİLMİYOR’ DEYİP İNFAZI ERTELEDİLER, ‘KÜTÜPHANEYE GİTMİYOR’ DEDİLER
Calıhan’ın avukatı Abdülmecit Yıldırım, karara karşı itirazlarını sürdüreceklerini söyledi. Yıldırım, 2021 yılında yürürlüğe giren İdare ve Gözlem Kurulları ile hak ihlalleri ve hukuksuzluğun arttığını söyledi. Hukuksuz kararlardan birinin de müvekkili Calıhan için verildiğini belirten Yıldırım, “Müvekkilime ‘Okuma yazma bilmiyor’ denilerek infazı 8 ay erteleniyor. Ama müvekkilim lise mezunu ve okuma yazma biliyor. Okuma yazma bilmemesi infazın ertelenmesi gerekçesi olarak gösterilirken, aynı kararda müvekkilimin kütüphaneden faydalanmaması gerekçe yapılmış. Yine kanunun geçmişe yürümeme ilkesi de ihlal edilmiş. Yapılanlar mevcut yasalara aykırıdır. Siyasi atmosferin etkisiyle siyasi tutsakların bırakılmamasına uyduruk gerekçeler oluşturuluyor” dedi.
‘BUNUN GİBİ BİRÇOK ABSÜRT GEREKÇE VAR’
Yıldırım, İdari Gözlem Kurulu’nun 2021 yılında yürürlüğe girmesine rağmen daha önce verilen disiplin cezalarını kararlara gerekçe yapıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Tutsağın fazla su harcaması infazına uzama gerekçesi yapılıyor. Ancak başka bir tutsak, az su kullanmasıyla temizlik ilkelerine riayet etmediği gerekçesiyle infazı ertelenebiliyor. Bunun gibi bir çok absürt gerekçe var. Tutuklular kütüphaneden faydalanmadı deniyor. Yıllardır cezaevinde olan tutuklular 11 kişilik gözlem kurulu heyetinden daha çok kitap okumuştur ama son 6 ayda kütüphaneden kitap almadığı için infazı ertelenebiliyor.”