Program için
Antakya'ya gelen
Fatih Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi
Araştırmacı-
Yazar Talha Uğurluel "Peygamberin izinde
Mekke Medine" konulu konferans verdi.
Spor salonunda yapılan
Kutlu Doğum programını yüzlerce kişi ayakta izlerken birçok kişi de aşırı kalabalıktan dolayı içeriye giremedi.
Programda
Altınözü-Yanıkpınar köyünün minik kızlarından oluşan
ilahi grubu ile Antakya Özel Zengi Koleji'nin ilk
öğretim birinci
sınıf öğrencilerinin semazen gösterileri büyük alkış aldı.
Hatay İl Müftüsü Mustafa Sinanoğlu, açılış konuşmasında
peygamberimizin gönüllerde her geçen gün yeniden canlandığını söyledi.
Talha Uğurluel konferansta, "Farklı Bir Umre Programı" ile ukaddes
toprakları ziyaret ederken görüp yaşadıklarını slayt gösterisi eşliğinde anlatırken bir çok izleyicinin göz yaşlarını tutamadığı görüldü.
Konferansa katılanların bir çoğu anlatılanların ardından tekrar
umreye gitme arzusunun oluştuğunu söyledi.
Uğurluel, mukaddes beldelerde yaptığı araştırma ve gezisini içeren konferans öncesi verdiği örnekte ""
Muhammed İkbâl, hacdan gelenlere 'Oralardan ne getirdiniz?' diye sorarmış. '
Tesbih, takke,
seccade vb.' cevaplar alınca da; 'Keşke oralardan tesbih yerine Hz. Peygamberin (sas) güzelliklerini, takke yerine Hz. Ebu Bekir'in sıdkını, seccâde yerine Hz. Ömer'in adâletini, Hz. Osman'ın ilmini, şefkatini getirebilseydiniz." dermiş." şeklinde konuştu.
Müslümanların peygambere saygı ve sevgisini yaptıkları eserlerde abideleştirdiğini aktaran Uğurluel şöyle konuştu: "Peygamber sevgisiyle dolu bir kalbe sahip olan Abdülmecid Han, İstanbul'da bir hat yarışması açtırır. İster ki, Medine'de yeniden yaptırırcasına
tamir ettirdiği Peygamber Mescidi'ni en güzel hat yazıları ile donatsın. Yarışmayı
Ahmed Fâik adında bir hattat kazanır. İstanbul'dan Medine'ye gelen Ahmed Fâik, çalışmalarına başlar ve kısa sürede Mescidin tavanını kaplayan kubbelerin tamamını ve
kıble duvarını o muhteşem hat yazıları ile süsler. Ayrıca bu
Osmanlı kubbelerinin her bir tarafına binlerce gül çizilir. Çünkü Peygamber Efendimiz'in (sas) remzi güldür."
Mukaddes beldeyi hikaye tadında anlatan ve izleyicilere kendini dinlettirmeyi ustaca beceren Araştırmacı yazar Talha Uğurluel, Mukaddes beldeleri gezip gördüğü yerleri hatıraları tarihçi gözüyle yaptığı araştırmaları anlatırken "Etrafta sadece taş yığınları ve uçsuz bucaksız bir toprak uzanıyor. Üzüntü içinde 'Osmanlılar döneminde olsaydı hepsini bilerek gezerdik' diye düşünüyordum. 'Biz burada yatanları nereden öğreneceğiz?' derken tam bu sırada biraz ilerimde duran ve elindeki kâğıda dikkatle
bakan bir siyahî kişi gördüm. Bu, iri yarı bir zenci idi. Yanına yaklaştığımda elindeki kâğıdın Cennetü'l-Bakî'de yatanları gösteren bir
kroki olduğunu anladım. Yarım bir
İngilizce ile kâğıda bakmak istediğimi söyledim. Adam önce biraz çekindi. Sonra Türkiye'den olduğumuzu söyleyince, tebessüm etti ve 'Türkler sağlam Müslüman' dedi. Ben de kendisinin nereli olduğunu sordum. Sudanlı imiş. Ben de, Sudanlıları tanıdığımızı ve sevdiğimizi anlattım. Gelelim ilginç hâdiseye. Elindeki kâğıt Cennetü'l-Bakî'nin krokisi idi; ama anlamadığı bir dilde hazırlanmıştı. Kendisi, başka bir tarafından
haritanın yanına karalanmış
Arapça notlara bakarak kimlerin isimleri olduğunu çıkarmaya çalışıyordu. Haritaya dikkatle baktığımda şoke oldum. Çünkü harita Türkçeydi. Haritanın bizim dilimizde olduğunu ve kendisine
yardım edebileceğimizi söyleyince çok sevindi ve kabul etti. Artık birlikte gezmeye başlamıştık. İşte ilk Cennetü'l-Bakî tecrübemi bu şekilde kazanmıştım." şeklinde konuştu.
Programa Hatay İl Müftüsü Mustafa Sinanoğlu, Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu, Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Özekinci,
Kültür ve
Turizm Müdürü Nizamettin Duran,
Kırıkhan Belediye Başkanı İsmail Turan, Hatay
spor Kulüp Başkanı Necdet Bök ile çok sayıda vatandaş katıldı.