Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, PKK'nın 'kırmızı kitap'tan çıkarıldığı ile ilgili haberleri değerlendirerek, "Bu haberler külliyen yalandır, manipülasyondur. Kasıtlı olarak birileri bunu haber yapmışlarsa yanıltıcı bir haber olarak yapmışlardır." dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı. Cenevre Görüşmeleri'ne PYD'nin davet edilmesiyle Türkiye'nin alacağı tavır sorulan Kurtulmuş, Suriye'de çok tarafın olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Birbirine karşıymış gibi görünen ama birbiriyle iş birliği içinde olan taraflar var. PYD ile rejim birliklerinin iş birliği içinde olduğu, aynı rejim güçlerinin DAEŞ ile de iş birliği içinde olduğu herhalde gizli değildir. Bir tarafta rejim güçleri ve iş birlikçileri diğer tarafta ise rejime muhalif olan Suriye ulusal muhalefeti yer almalıdır. PYD'nin, DAEŞ'in ve benzeri örgütlerin Suriye'de ulusal muhalefet komisyonunun içinde yer almasına kimse razı olmaz. Biz ümit ederiz ki en kısa sürede barış masası toplansın. Ama bu barış mutlaka şerefli ve Suriye'deki insanların rıza gösterebileceği bir barış olsun." ifadelerini kullandı.

"BU HABERLER KÜLLİYEN YALANDIR, MANİPÜLASYONDUR"

PKK'nın 'kırmızı kitap' olarak nitelendirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi İç Tehditler kısmından çıkarıldığı haberlerini değerlendiren Kurtulmuş, "Bu haberler külliyen yalandır, manipülasyondur. Kasıtlı olarak birileri bunu haber yapmışlarsa yanıltıcı bir haber olarak yapmışlardır. PKK Türkiye'de milli güvenliği tehdit eden bir iç güvenlik tehdidi olmaktan çıkarılmış değildir." diye konuştu.

Terörle mücadelenin çok kapsamlı olarak devam ettiğini aktaran Kurtulmuş, bu sürecin sahibinin milletin kendisi olduğunu belirtti. Kurtulmuş, "Bölgedeki sivil toplum örgütleri olmak üzere sözü olan bütün çevrelerin bu sürece dahil olması, bizatihi milletimizle birlikte bu süreci yürütülmesi esastır." dedi.

"İMZA ATAN BİRÇOK KİŞİNİN BELKİ METNİ TAM MANASIYLA OKUMADIĞI BİLE DÜŞÜNÜLEBİLİR"

Akademisyenlerin yayınladıkları bildiri nedeniyle gözaltına alınmasını değerlendiren Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Akademisyenler bildirisine imza atan birçok kişinin belki metni tam manasıyla okumadığı bile düşünülebilir. Herhangi bir kişinin Türkiye'nin terörle mücadele sırasında ortaya çıkan görüntüleri bu şekilde yorumlamaması gerekir. Okulların yakılması, çukurların kazılarak oraların bombalanması hiç yokmuş gibi herhangi bir şekilde böyle bildirinin ortaya çıkarılması gerçekten anlaşılabilir bir şey değildir. Herkes görüşünü ifade edebilir. Ama taraflı olduğu kadar bu bildiri yanıltıcı bir bildiridir. Yanlı olmasına bir şey diyemezsiniz ama yanıltamazlar. Keşke böyle bir bildiri olmasaydı."

ABD Başkan Yardımcısı Biden'in Türkiye'deki temaslarının ardından Başika ile ilgili çıkan haberlerin sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Başika kampına Türkiye kendi isteğiyle gitmedi. DAEŞ'a karşı mücadele kapsamında oluşan Musul Ulusal Muhafız Alayı'nın eğitilmesi çerçevesinde gitti. Bunu Sayın Biden de biliyor. Mani Cerablus hattıyla ilgili gelişmeleri çok yakinen takip ediyoruz."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, il merkezlerin Yüksekova ve Cizre'ye taşınmasıyla ilgili proje var mı? sorusuna, "Bakanlar Kurulunda gündeme gelmedi. Bir yılı aşkındır bu konuda müzakereler yapılıyor. Sadece güvenlik nedeniyle değil, ekonomik gelişimin bir sonucu olarak da Cizre ve Yüksekova'nın öne çıkmış yerleşim birimleri olduğunu biliyoruz. Şu anda yapılmış yasal düzenleme çalışması yok." cevabını verdi. CİHAN