Afrika'da birçok sağlık projesi uygulayan Küresel Doktorlar Ege Sağlık Federasyonu (ESAFED), yeni bir sosyal projeyi daha hayata geçirdi. Somali'de kurduğu hastaneyle Afrikalı doktorlara eğitim veren dernek, katarakt ameliyatından sonra kadınların dramı haline gelen fistül hastalığına (idrar tutamama) da merhem olacak. Yaklaşık bir yıl önce Somali'de fizibilite çalışması başlatılan, Mali ve Kamerun ile devam eden "Küresel Fistül" projesi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından "Uluslararası Obstetrik Fistülün Sonlandırılması Günü" olarak ilan edilen 23 Mayıs'ta kamuoyuna tanıtıldı. İslam Kalkınma Bankası'nın da desteğiyle proje kapsamında, 20 ülkede yılda 1200 ameliyat planlanıyor. Afrika ülkelerinde yapılacak ameliyatlara 100'e yakın kadın doğum, üroloji ve genel cerrahi uzmanı katılacak.
Yaklaşık 2 milyon kadının muzdarip olduğu ve buna her yıl 100 bin kişinin eklendiği fistül, Afrika'da sıtmadan sonra en yaygın hastalık. Daha çok, erken yaşta doğum yapan kadınlarda görülüyor. Afrikalı kadınların anormal ve gayrisıhhi şartlarda kendi başına doğum yapması sırasında idrar düzeneğinin yırtılması sonucu meydana geliyor. Küçük yaştaki evlilikler, bu hastalığı tetikliyor. Fistüle maruz kalan kadınlar, sosyal hayatta da ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Vücutlarında oluşan ağır kokular sebebiyle eşleri tarafından terkediliyor. Çocuklarıyla yalnız kalan kadınlar, sokaklarda yaşamak zorunda kalıyor.
Projenin tanıtımında konuşan Küresel Doktorlar ESAFED Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Yılmaz, 19 dernek ve 3 bin gönüllüyle birçok Afrika ülkesine sağlık hizmetleri götürdüklerini belirterek, "Somali ile başlattığımız yurtdışı sağlık çalışmalarımızı, 2015 yılından itibaren tematik proje kapsamında yürüteceğiz. Bu çerçevede Küresel Fistül projesini başlattık. Diğer faaliyetlerimizi de Küresel Katarakt projesi, Küresel Sağlık Eğitimleri projesi, Küresel Çocuk Sağlığı projesi, Küresel Ağız ve Diş Sağlığı projesi ve Küresel Acil Sağlık projesi olmak üzere 6 başlık altında devam ettiriyoruz. Yurtiçinde de talepler doğrultusunda sosyal etkinlikler, mesleki eğitim seminerleri olmak üzere pek çok çalışma yürütülüyor." dedi. Projelerinin arasında fistülün ayrı bir önem taşıdığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Afrika'da 2 milyonun üzerinde bu hastalıktan muzdarip anne var. Bunlara bir nebze yardımcı olmak maksadıyla böyle bir çalışma başlattık. Sağlık ekibi olmadan, kendi başına, hijyenik olmayan şartlarda yapılan doğumlar bu hastalığın ana sebebi. Bu hastalık, Afrikalı kadınların en büyük dramı. Aileler parçalanıyor. Biz de bu sorunu çözmek umuduyla yola çıktık. Proje kapsamında hem Afrikalı doktorları eğiteceğiz hem de ülkemizden giden cerrahları bilgilendireceğiz."
HER YIL 100-120 BİN KİŞİ ARTIYOR
Projeyi tanıtan Prof. Dr. Sefa Kelekçi de Küresel Doktorlar'ın bu drama kayıtsız kalmadığını söyledi. Birçok fistül ameliyatına katıldığını aktaran Prof. Dr. Kelekçi, "Fistül, ciddi bir drama yol açıyor. Afrika ülkelerinde yaklaşık 2 milyon anne bu problemi yaşıyor. Buna her yıl 100-120 civarında ekleniyor. Bu kadınların dramlarına çare olmak ve bir şey yapabilmek için bu projeyi başlattık. Hepsini olmasa da en azından bir kısmını halledebileceğimizi düşündük. 2013 yılında İslam Kalkınma Bankası ile bir çalışma yaptık. Bu çalışma halen devam ediyor. Projeyle ilgili WHO Ankara Ofisi'ni ziyaret ettik. Yaklaşık bir yıl önce başlattığımız proje, belli bir aşamaya geldi. Bugün de tanıtımını yapıyoruz." diye konuştu.
'SAĞLIK PROBLEMİNDEN ÇIKARAK SOSYAL DRAMA DÖNÜŞÜYOR'
Tanıtım toplantısına katılan, Türkiye'nin önemli fistül uzmanlarından Prof. Dr. Ateş Karateke, dünyadaki fistül problemlerini anlattı. Afrika'da birçok fistül ameliyatına katıldığını ifade eden Prof. Dr. Karateke, özellikle sahra altı Afrika ülkelerinde çok rastlandığına dikkat çekti. Bu ülkelerde erken evlilikten dolayı kadınların ciddi sıkıntılar yaşadığını, bunların başında da fistül geldiğini kaydeden Karateke, "Erken doğumlarda çocuğun başı ile annenin kemiği arasında kalan organlar zarar görüyor. Özellikle mesane uzun süre sıkışınca idrar torbası zarar görüyor. Bunun sonucunda idrarını tutamıyor. Organ tamamen fonksiyonunu yitiriyor. Kadının yaşamı kararıyor. İdrarını tutamadığı için eşi tarafından terkediliyor. Bir sağlık probleminden çıkarak, ciddi bir sosyal yara haline geliyor. Bu kadınlara, tedavi olduktan sonra sosyal destek de vermek gerekiyor. Nijer'de sağlığına kavuşan kadınlar, birkaç keçi verilerek evine yollanıyor." diye konuştu. CİHAN