Küresel çatışmalara set olma gayretinde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı örneği

Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu köşe yazısında, geçen hafta katıldığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın toplantısıyla ilgili önemli değerlendirmeler yaptı.

SHABER3.COM

Geçen hafta New York’ta, BM Genel Kurulu çerçevesinde, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (JWF) çok önemli toplantılarına katıldım. Üç günlük program ile JWF, dünyanın bir çok yerinden, çeşitli kalkınma modelleriyle küresel ortaklarının sunduğu çok başarılı uygulamaları, küresel çatışmaların ve gerilimlerin arttığı bir dönemde, BM standartlarında set çekme gayreti gösteren bir STK örneği koymuş oldu. 

Birleşmiş Milletler’in kuruluş amacı dünya barışını, güvenliğini korumak ve farklı ülke ve coğrafyalarda açlık, kıtlık, afet, eğitimsizlik, kadın hakları, kız çocuklarına eğitim ve sosyal gelişim imkanı, uluslararası kalkınma hedefleri, toplumsal ve kültürel iş birliği oluşturma, çevre sorunları, radikalizmle mücadele, inanç, ifade ve basın özgürlüğü gibi temel insani değer ve ihtiyaçların geliştirilmesi olarak biliyoruz. Ayrıca BM, bu hedeflerin realize edilmesi adına ülkelere büyük fonları akıtıyor. JWF ise kendi kaynaklarını ve partnerlerini motive ederek bu amaçlar doğrultusunda çok başarılı bir STK örneğini anlatılan projelerle ortaya koymuş oluyor.

Aslında Gazeteciler Yazarlar Vakfı (JWF) 30 yıldan beri kesintisiz, seviyeli bir tartışma ve diyalog platformu oluşturmuş vaziyette. Pratik adımlar atarak, bütün insanlığın faydasına konuları, uzmanlar ve akademisyenlerle tartışmaya açıyor. Barış kültürü, insan hakları ve temel prensipleri ilerletmek için alternatif bir çözüm olarak öneriler sunuyor. Bu çalışmalarına ilk yıllarında Türkiye’de başlamıştı. Fakat “kör Hasankaleliler” misali Türkiye siyasileri bu cevherin kıymetini bilemedi ve ellerinden bu değeri kaçırmış oldu.

Geçtiğimiz hafta “Kimseyi Geride Bırakma” sloganıyla hareket ederek, farklı ülkelerden yüzlerce uzman ve akademisyeni bir araya getiren JWF, bütün insanların temel haklarını destekleyen barışçıl, kapsayıcı ve adil toplumlar, temiz ve sağlıklı çevreler kurmaya yönelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin temel vizyonuna çözümler üretti. Bu yönüyle küresel çatışmaların ve gerilimlerin arttığı bir dönemde insanlık adına set olma örneğini göstermiş oldu/oluyor. 

Küresel halk önderlerinden gelen çığlıklar

Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama, konferansa önemli bir mesaj ile destek çıktı. Bu etkinliklerle, “öz değerleri, sevgiyi, şefkati geliştirerek ve öfkeyi, bencilliği ve açgözlülüğü ortadan kaldırarak herkesin kendini geliştirmesi için fırsatları teşvik edebiliriz.” diyen Dalai Lama “BM, yoksulluğun ve diğer temel ihtiyaçların sona erdirilmesi, sağlığın iyileştirilmesi, eşitsizliğin azaltılması veya çevrenin korunması yoluyla başarılabileceğini haklı olarak anlatmaktadır” diyerek “günümüzde dini cemaatlerin toplumlarla daha aktif ilişki kurmasına ihtiyaç var” tespitinde bulundu.

Avustralya'daki “Birleşik Kiliseler” (Uniting Church-UCA), Başkanı Rahip Charissa Suli'den aynı şekilde destek mektubu geldi. Düzenlemiş olduğunuz bu yılki konferansa 'BM projelerine Dinler Arası Katkılar' konulu oturumlarda yapılan hayati çalışmalara Avustralya'daki Uniting Church'ün tam desteğini sunmaktan büyük onur duyuyorum” diyen Rahip Charissa Suli, “küresel zorluklarla harmanlanmış bir çağda, bu toplantı daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek arayışında çeşitli inanç topluluklarımızın kolektif gücünden yararlanmak için kritik bir fırsat sunuyor.” İfadelerini kullanıyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi de Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın tertiplediği Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Konferansına anlamlı bir mesaj gönderdi. “BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ni gerçekleştirme çabasında, insanlığın kültürel, dini ve ulusal sınırları aşan ortak değerlerinin yansımalarını müşahede ediyoruz.” İfadelerini kullanan Hocaefendi, “BM’nin tespit ettiği kriterleri adalet ve merhamet gibi temel insani ve İslami değerlerimize hitap ediyor. Bize, sadece kendi toplumumuzun değil bütün insanlığın hayrına çalışma mesuliyetimizi ve Efendimiz’in (sav) su mübarek beyanını hatırlatıyor: "İnsanların en hayırlısı, başkalarına en faydalı olanıdır." diyor.

Hocaefendi “Bu hedeflerin temelinde her insanın izzetle ve refah içinde yaşayabilmesi gayesi ve vizyonu yatmaktadır. Fakirlik ve eşitsizlikle mücadeleden, topluluklarımızın sağlığını güvence altına almaya ve çevremizi korumaya kadar, bu hedeflerimize, dünyanın herkes için daha yaşanır bir hale getirilmesindeki mesuliyetimizi hatırlatıyor.” vurgusunu yapıyor.

“İklim krizi sadece bir çevre sorunu değil, küresel adalet meselesidir."

Konferansa New York’tan katılan Ekolojik Medeniyet Gelişim Enstitüsü Başkanı, Profesör Philip Clayton, “İklim krizi sadece bir çevre sorunu değil, küresel adalet meselesidir." diyerek önemli bir tespit yapmış oldu. Clayton,  “Bugün adımlarımızı geleceği hesap ederek atmalıyız; Bugün yaşayan insanlar bir yağmur ormanının yok olmasına neden oluyor; izleri sadece bugünün nüfusunu değil, henüz doğmamış sayısız nüfusun her birini etkiliyor. Yani kuşaklar arası çarpan etkisi var. Bugün etrafımızda gördüğümüz acılar nedeniyle, henüz gelmemiş olan nesillerin hakları adına BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ağırlık vermeliyiz.” önerisinde bulunuyor.

Kanada’dan BacharLorai uluslararası sosyal etki ajansı kurucusu Anil Wasif, gençlerin potansiyeline vurgu yaparak “Gençlerin kendi kuruluşlarınızı yönetme gücüne inanın” ifadesini kullandı. Kenya’dan, Afrika Çevre, Toprak ve İşgücü Dernekler Birliği başkanı Valerie Nangidi Okumu ise kadın haklarına vurgu yaparak, “Kadınların katkıları genellikle belirli beklentilerle sınırlıdır.” diyor. Valerie Nangidi, “Kadın liderliğinin kilidini açmak sadece kapsayıcılıkla ilgili değil, aynı zamanda adaleti, barışı ve etik açıdan temellendirilmiş, yetenekli liderliği teşvik etmek için sistemleri dönüştürmekle ilgilidir. SDG 5’inci maddesi (Cinsiyet Eşitliği) zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor. Onurdan bahsettiğinizde, bunun cinsiyet tanımadığını fark edersiniz.” İfadelerini kullanıyor.

Sonuç olarak bu örneklerde gözüktüğü gibi bir BM projesi bile olsa Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine zamanında ulaşılabilmesi için sivil insiyatif çok önemli. Bu açıdan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın, BM Genel Kurulu çerçevesinde organize ettiği konferansında şiddeti önlemek, terörizm ve suçla mücadele etmek, sürdürülebilir kalkınma için ayrımcı olmayan yasa ve politikaları teşvik etmek ve bu bağlamda küresel ortaklığı geliştirme adına görüşler beyan etmek büyük katkı sağlıyor. Ayrıca JWF’nin partnerleri dünyanın farklı yerlerinde direk sahada aktif olarak bütün bu konularda insanlığa hizmet ediyor.

Bir bütün olarak, dünya genelinde Hizmet Hareketi kurumları aslında BM, UNESCO, UNICEF ve başka uluslararası organizasyonların amaçlarını insanlığın faydasına gönüllülük esasıyla yerine getiriyorlar. Başka bir yönüyle Hizmet Hareketi motoru kendinden bir enerjiyle bütün kurumlarını temel insani değerlere atfederek dünyanın barış adacıkları fonksiyonunu icra etmektedir ve dünyanın dönüşüne katkı sağlamaktadır.
<< Önceki Haber Küresel çatışmalara set olma gayretinde Gazeteciler... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER