Bugün Kurban Bayramı... Bir yanda beraberlik için sofralar kurulurken, kutsal topraklarda Arafat'tan inen milyonlarca hacı ise ibadetini yerine getirmiş olmanın sevinciyle kurban kesiyor. Bu kutlu ibadeti eksiksiz yerine getirmek isteyen Müslümanlar, günümüzde değişen imkânlar sebebiyle kurbanla ilgili sorulara cevap arıyor.
İmkânı olduğu halde kurban kesmemenin mesuliyeti var mıdır? Kurban için gerekli olan zenginliğin ölçüsü nedir? Kurban olarak kesilebilecek hayvanlar hangileridir? Kurban eti nasıl değerlendirilir? Kurban vekâlet yoluyla kesilebilir mi? Yurtdışında kurban kesilir mi? Taksitle ya da kredi kartıyla kurban alınabilir mi? Peygamberimiz (sas) için kurban kesilebilir mi? Kurban yerine sadaka verilebilir mi? Kurban kesen kişinin kılması gereken özel bir namaz var mıdır? Rasim Haner, Yüksel Çayıroğlu ve Aykut Avcı'nın birlikte hazırladığı ‘Soru Cevaplı Kurban İlmihali' kitabı tüm bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını içeren bir eser. Kitaptaki önemli bilgilerden ve sorulara verilen cevaplardan bazıları şöyle:
Kurban kelimesinin sözlük anlamı, isim olarak “yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına geliyor. Kurban, özellikle de Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şeyleri ifade etmek için kullanılıyor. Bizden önceki ümmetlere teşrî kılınan kurban ibadeti, “Rabb'in için namaz kıl ve kurban kesiver.” âyet-i kerimesiyle ümmet-i Muhammed (sas) için de bir mükellefiyet olarak teşrî kılındı.
Kimler kurban kesmekle mükelleftir?
Kurban; Müslüman, akıllı, ergin ve mukim olan kimselere vaciptir. Kurbanın vacip olması için bu şartların yanı sıra kişinin belirli bir malî güce sahip olması gerekir.
Fıkıh kitaplarında ifade edildiği üzere üç tür zenginlik vardır.
a) Kişiye zekât vermeyi farz kılan zenginlik.
b) Kurban ve fitre vermeyi vacip kılan ve aynı zamanda zekât almayı da haram kılan zenginlik.
c) Dilenmeyi haram kılan zenginlik.
Birincisinin ölçüsü kişinin aslî ihtiyaçlarının dışında 85 gr altına veya bu miktar bir mala sahip olmasıdır. İkinci tür zenginliğin miktarı birincisiyle aynıdır. Ancak zekâtın farz olmasında aranan bazı şartlar aranmaz. Yani Kurban Bayramı'nın ilk üç gününde nisap miktarı mala (85 gr altın veya bu değerde mala) sahip olan kimsenin kurban kesmesi vacip olur. Son olarak kişiyi başkalarına el-avuç açmaktan, dilenmekten men eden zenginlik ki, kişinin ailesinin sabah akşam karnını doyuracağı yiyeceğe sahip olmasıdır.
Kurban ne zaman kesilir?
Kurban kesmenin vakti, kurbanın birinci günü fecir doğduktan sonra başlar. Ancak şehirlerde veya bayram namazı kılınan diğer yerlerde, bayram namazından önce kurban kesilemez. Çünkü Peygamberimiz (sas), “Her kim (bayram) namazından önce kurban keserse, hemen onu iade etsin.” buyurmuştur. Kurban kesmenin son vakti, bayramın üçüncü günü güneş batmadan az öncedir.
Kurban eti nasıl değerlendirilir?
Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanın eti üçe ayrılır. Bir kısmı ev halkı için ayrılır, üçte biri akraba ve komşulara dağıtılır, geriye kalan üçte bir de fakir ve muhtaçlara verilir. Kurbanın etinin bu şekilde taksim edilmesi bir zorunluluk olmayıp güzel bir davranıştır. Efendimiz (sas) kesilen kurbandan hem sahibinin yemesini hem de başkalarına yedirmesini teşvik etmiştir. Bütün bunlarla birlikte, eğer kurban kesen kimse ailesi kalabalık ve imkânı geniş biri değilse, bu durumda kurbanın hepsini kendi evinde bırakması daha uygun olur.
Kurban vekâlet yoluyla kesilebilir mi?
Mal ile yapılan bütün ibadetlerde vekâlet caizdir. Kurban da mal ile yapılan ibadetlerden birisidir. Dolayısıyla kişinin kendi kurbanını kendisinin kesmesi daha faziletli olmakla beraber, ihtiyaç durumunda vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira Efendimiz (sas), hacda yanında getirdiği yüz kurbandan altmış üçünü kendisi kesmiş, geri kalanları kesmesi için de Hazreti Ali Efendimiz'i vekil tayin etmiştir.
Vekâlet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi, başka bir yerdeki şahıs veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir. Burada asıl olan vekâlet veren kimsenin niyetidir. Diğer taraftan vekil olarak kurban kesen kimsenin kimin adına kurban kestiğini zikretmesi şart değildir. Bu konuda niyet yeterlidir.
Yurtdışında kurban kesilir mi?
İhtiyaç sahiplerinin olduğu veya yakın akrabaların bulunduğu beldelere, ülkelere kurban göndermek caizdir. Zira zekât farz olduğu halde gönderilebilirken, Hanefî mezhebine göre vacip olan diğer mezheplere göre ise sünnet olan kurbanın diğer beldelere gönderilmesi öncelikle caiz olur. Kurbanın başka ülkelere gönderilmesinde yukarıda zikrettiğimiz durumların geçerli olması gerekir. Bugün olduğu gibi sadece ucuz olduğu için kurbanın başka ülkelere gönderilmesinin mekruh olduğu açıktır. Zira bu, kurbanın ruhuna terstir. Bir mümin Allah'a kurban sunarken, “Bunu en ucuz şekilde nasıl kapatırım.” düşüncesiyle değil, “İmkânlarım ölçüsünde nasıl Allah'a en güzel kurbanı sunabilirim.” düşüncesiyle hareket etmelidir.Zaman