'Kur'an Hizmetinde Bir Ömür : Prof.Dr. Suat Yıldırım' kitabı üzerine bir değerlendirme

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Nisan 5 2023
Kur’an ve İslam hizmetine adamış değerli akademisyen, mütefekkir ve aksiyon insanı Prof. Dr. Suat Yıldırım'ı anlatan önemli bir eser yayınlandı. Kitabın editörlerinden Prof. Dr. Muhittin Akgül bir değerlendirme yazısı kaleme aldı

Prof. Dr. Muhittin Akgül

Bazı önemli kişileri tüm yönleriyle sınırlı bir makalede ya da kitapta tanıtmak oldukça zordur. İşte elinizdeki eserin konusu olan muhterem Prof. Dr. Suat Yıldırım Hocamız da böylesine bir şahsiyettir. O, sadece üniversitede ders veren sade bir bilim insanı değildir, bilakis toplumla, toplumun sosyo-kültürel durumuyla, inanç ve gelenekleriyle yakından ilgilenmiş, birbirinden çok farklı ülkelerde yıllarını geçirmiş, pek çok ilim insanı ve yöneticiyle beraberlikleri olmuş, üç dilde rahatlıkla hem yazıp hem de konuşan bir özelliğe sahip uluslararası seçkin bir şahsiyettir.

Bu eser, düşünce itibariyle Suat Yıldırım Hocamız gibi bir ilim insanının hayatı, çalışmaları ve yetiştirdiği pek çok talebesiyle tarihe not düşülmesi, gelecek nesillere de örnek bir ilim adamı olarak tanıtılması, en azından ilme ve ilim insanına hürmetin ve bir vefanın gereğiydi. 

O, pek çok yönden ideal bir ilim adamı, ideal bir hoca, ideal bir eş, ideal bir baba ve hepsinden de öte en zor zamanlarda hakkı hiç çekinmeden velûd kalemiyle dile getiren ideal bir Hak temsilcisiydi. Uzun yıllar ömrünü geçirdiği ülkesinde, binlerce lisans talebesi ve yüzlerce mastır ve doktora öğrencisi yetiştirdi. Kendisine en muhalif olanların bile hakkını teslim etmek zorunda kaldıkları objektifl bir bilim insanıydı. Üniversitelerde yaygın olan farklı düşünce ve görüşten kimselere, kendi düşüncesine muhalif olsalar bile, yakın dostluk kurabilen, evinde ağırlayan, ikramlarda bulunan, düşünce farklılığını asla bilimsel çalışmalara yansıtmayan bir kendisini aşmış bir akademisyendi. En son Türkiye’de yaşanan soykırımvâri bir dışlanmada bile,  hayatını yakından tanıyan eski öğrencileri (bir iki kendini bilmez nâdân hariç), yazdıklarıyla hep hüsn-ü şehadette bulunmuş ve ona yapılanların kesinlikle haksız ve yersiz olduğunu ikrar etmişlerdi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir