İzmir'de önleme dinlemesi yapan emniyet mensuplarına yönelik gazete kupürünün delil kabul edilerek yapılan ikinci operasyonla ilgili 26 polisin yargılandığı davanın öğleden sonraki oturumu savunmalarla devam etti.
Haklarında usulsüz dinleme iddiasıyla dava açılan emniyet mensupları, usulsüz dinleme yapmadıklarını, kanunlar çerçevesinde görev yaptıklarını söyledi. Yargılanan polislerden Selçuk Küçükaslan, ilk dosyada da isminin geçtiğini, ancak savcının kendisiyle ilgili suç unsuru bulamadığını belirtti. İkinci operasyonda kendisini de kumpasa dahil etmeye çalıştıklarını ifade eden Küçükaslan, "Kanunlara aykırı iş yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız." dedi.
Küçükaslan'ın avukatı İbrahim Çankaya da, "Suçlamaları kabul etmiyoruz. Savcı, belge sıfatı olmayan, varlığından bile söz edilmeyen belgeden kurgulanan davayı TCK 220'ye sokarak yürütmeye çalışmıştır. Savcılık iddialarını ispat edemediğinden atılı suçları kabul etmiyoruz. Davanın reddi gerekir. Müvekkilimin beraatini talep ediyorum." diye konuştu. Av. Çankaya, bugün olsa savcının aynı iddianameyi, TCK 220'ye değil, TCKK 314'e sokacağını iddia etti.
Emniyette 28 yıl görev yaptığını, bunun 25 yılının İstihbarat Şubesi olduğunu anlatan polis memuru Ahmet Yıldırım da, "Usulsüz dinlemeden bahsediliyor, usulsüzde İstihbarat Daire Başkanlığı, TİB niye onay verdi?" diye sordu.
Yargılanan eski Emniyet Amiri Haldun Çabuk da, görev yaptığı dönem boyunca astlarına usulsüz dinleme emri vermediğinin altını çizdi. Kanunun kendilerini dinleme yapmakla görevlendirdiğini anlatan Çabuk, "Kanun dinleme yapmamızı ve suçla karşılaşmamız halinde resmi kurumlara haber vereceksin diyerek yetki vermiş. Yapmadığım zaman suç." ifadelerini kullandı. Dinlemelerin önemini anlatmak için Hrant Dink olayını örnek veren Çabuk, şunları kaydetti: "Hrant Dink olayında görevlerini yapmadıkları için bir gazeteci öldürüldü. Devlet bunun için görev veriyor. Görevinizi yapmazsanız Ankara'daki gibi 100'e yakın insan ölür. Bu benim görevim yapmazsam suç olur. Yaptığımız işlem idare işlem, önleyici işlem. Özel bir kanun var, PVSK ona göre görev yapıyoruz. Kanun bana yetki verirken ben niye kanunsuz bir şey yapayım."
Birilerinin mağduriyet yaşadıklarını ancak mağduriyetin en fazlasını kendilerinin yaşadığını da belirten Çabuk, emniyet müdürü olacakken lise mezunu dengi kişilerin kadrosuna indirilerek Halk Sağlığı Müdürlüğü'nde şef yapıldığını vurguladı. Çabuk, "Bizi mağdur ettiler diyorlar, gelsinler mağduriyeti ben onlara anlatayım. Devlet 2 senedir üzerimizde geziyor." diyerek yaşadıklarını ifade etti.
Duruşmaya çarşamba günü devam edilmek üzere ara verildi. CİHAN