Bu geceyi
akşam namazından sabaha kadar tövbe ve istiğfar ederek, Kur'an ve salâvat okuyarak, farz namazlara evvabin, teheccüt, tesbih namazlarını ilave ederek,
Cevşen ve benzeri dualar yaparak geçirmeliyiz.
Cennetteki köşk ve sarayları sanki 30 binde bir fiyatına satmaktadır bu gece. Bir köşkün fiyatı 60 bin rekât namaz kılmaksa eğer, bu geceye mahsus o bedel iki rekâta düşüyor. Bin aydan daha hayırlı olan bu gece, tövbe ve istiğfar edilerek, farz namazların yanı sıra nafile namazlar kılınarak, Kur'an ve salâvatlar okunarak değerlendirilebilir.
Rahmeti sonsuz olan Rabb'imiz, belirli gün ve gecelerde tükenmez hazinesinin kapılarını ardına kadar açıyor. Bilhassa
Ramazan'da, özellikle de
Kadir Gecesi'nde kullarını
akıl almaz ihsan ve ikramlara mazhar ediyor.
Ne yazık ki, insanların bir kısmı o geceyi uykuyla geçiriyor. Bir kısmı birkaç saat
ibadet edip uykuya yenik düşüyor. Bir kısmı belki de sabahlıyor, ama zamanını cami ve türbeleri gezerek, televizyondan
mevlid ve film izleyerek geçiriyor. Pek azı ise iftardan sabaha kadar istiğfar, dua, Kur'an, salâvat ve namazla meşgul oluyor.
Biz mü'minler, ne yazık ki, Kadir Gecesi'nin kadrini bilmiyoruz. Bu gece öylesine kutlu bir gece ki, adına özel bir sûre indirilmiş. Bu sûrenin sadece şu
ayeti bile değerini anlatmaya yeter:
"Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır."
Aman ya Rabbi! Bu ne muhteşem bir
müjde, ne müthiş bir fırsat, ne harika bir ikram!
Bunu hakkıyla anlamaktan aklımız, ruhumuz, kalbimiz acizdir.
Bazı hesaplar yapalım isterseniz. Bakın bu ayet ne derin manalar ihtiva ediyor:
Bin ayı 12'ye böldüğümüzde 83 rakamı çıkar. Demek ki, bir gece 83 yıldan daha hayırlı, daha faziletlidir.
83 yıl boyunca ibadet ederek kazanacağınız sevabı, bir gecede kazanacaksınız.
Bırakın gaflet içinde geçirmeyi, o tek geceyi değerlendirmek için uyku,
hastalık, yorgunluk,
seyahat, misafirlik, yoğun iş gibi aklınıza ne kadar engel gelirse gelsin aşıp geçmez misiniz?
Dilerseniz, bin ayda kaç gece olduğunu görmek için binle otuzu çarpalım. Karşımıza 30 bin rakamı çıkmaz mı?
Bu demektir ki, bir gece 30 bin geceden daha üstündür.
Bunun anlamı açık:
Kadir Gecesi'nde yüreğiniz yanarak bir istiğfar mı ettiniz? O bir değil, 30 bin kuvvetindedir.
İhlâsla bir Yasin mi okudunuz? Her bir harfine 30 bin sevap alarak, âdeta 30 bin Yasin okumuş gibi oldunuz.
Bütün bu gerçekler, her bir harfi bile mûcize olan Kur'an-ı Kerim'in bir ayetinden çıkarılıyor. İşte o bir ayetiyle Rabb'imiz bize bunca müjdeler veriyor.
Şimdi o geceyi gafletle geçirebilir miyiz?
Acaba, bir
alışveriş merkezi,
kuruluş yıldönümü anısına,
ürünlerinde yüzde 50'ye varan
indirim yapsa, sabaha kadar alışveriş yapmaz mıyız? Çünkü bir milyarla iki milyarlık ürün alacağız.
Oysa Rabb'imizin Kadir Gecesi indirimi o kadar çok ki, benzerini dünyevî ürünlerde görmek imkânsız.
Cenab-ı Hak, cennetteki köşkleri ve sarayları sanki 30 binde bir fiyatına satmaktadır bu gece. Bir köşkün fiyatı 60 bin rekât namaz kılmaksa eğer, bu geceye mahsus o bedel iki rekâta düşüyor.
Yine mışıl mışıl uyur musunuz?
Eğer o geceyi gaflet içinde geçiriyor veya baştan savma değerlendiriyorsak, bilelim ki, ayağımıza kadar gelen fırsatı kullanmıyor, bize uzatılan af ve inayet elini tutmuyor, itiyoruz.
Hastalık, yorgunluk, uyku sizi engellemesin. Evlâdınız yoğun bakımda ise çekilip uyuyabilir misiniz? Asla! Ne kadar uykusuz, yorgun ve hasta bile olsanız hizmetine koşmaktan ve dua etmekten başka bir şey yapabilir misiniz?
Peki ya eşiniz, çocuğunuz yoğun bakımda değil de, cehennemlikler listesinde ise kurtulmaları için dua ve ibadetiniz gerekiyorsa, gaflet içinde uyuyabilir misiniz?
Bu gece akşam namazından sabaha kadar tövbe ve istiğfar ederek, Kur'an ve salâvat okuyarak, farz namazlara evvabin, teheccüt, tesbih namazlarını ilave ederek, Cevşen ve benzeri dualar yaparak geçirmeliyiz.
Bunun için iftardan sonra çay,
kahve gibi uykumuzu kaçıracak ne varsa kullanmalıyız. Nasıl ki, kulağı af haberinde olan idam mahkûmu uyumazsa, biz de
Ramazan'ın son on gününde cehennemden kurtuluş bekleyen günahkâr mü'minler olarak ibadete kilitlenmeliyiz. Gerekirse uykumuzu kaçırmak için soğuk suyla abdest almalı, kapımıza kadar gelen bu altın fırsatı kaçırmamalıyız. Ne mutlu Kadir Gecesi'nin kadrini bilenlere!