Muhterem
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yeni sohbeti, Herkul.org internet sitesinde yayınlandı. Hocaefendi'nin yıllar önce ifade ettiği, "şöhret", "şehvet" ve "tamahkarlık" ile ilgili etkileyici sözleri hatırlatıldı. Muhterem Hocaefendi'nin hemen hemen her sohbette, şehvet, servet, devlet ve şöhret kurbanlarına değindiği, bu şeytani tuzaklardan bütün mü'minleri uzak tutmak için adeta inlediği aktarıldı.
Muhterem Hocaefendi'nin, bir ikindi namazı sonrası,
Âl-i İmrân Sûresi'nin 14. Ayetini okuyup mealini verdiği ve
ilahi beyanın hatırlattıklarını seslendirdiği belirtildi.
İşte
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Ayet-i Kerime ile alakalı mühim açıklamalarının ve ikazlarının yer aldığı 15 dakikalık sohbeti:
"Kıymetli arkadaşlar,
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi senelerce evvel şöyle demişti:
“Ah, katil şöhret, imansız şehvet, nâmert tamahkârlık!.. Nice ruhlar, semtinize bir kere uğramakla sararıp soldu. Nice gönüller, sizin ikliminizde hazan vurmuş gibi yaprak yaprak dökülüp gitti. Ve nice servi kâmetler, sizin şûh kahkahanızla mâbetten ayrılıp, meyhâneye düştü. Evet, atmosferinize uğrayan yiğitler kılıbıklaştı, sünepeleşti; civanlar da civarınızda pîr olup gitti!..”
Şimdilerde hemen her sohbette muhterem Hocamız şehvet, servet, devlet ve şöhret kurbanlarına getiriyor konuyu. Çocuğu uçuruma yuvarlanmak üzere olan bir annenin telaşı ve heyecanıyla çırpınıyor adeta. Bu büyük şeytanî tuzaklardan bizi, sizi, istidadlı nesilleri uzak tutmak için inliyor. Hayır, katiyen belli bir kesimi hedef almıyor; bütün mü'minler adına bağrı yanıyor ve ağlıyor.
Bir ikindi namazı sonrası daha “Acaba bugün hangi hakikat damlalarıyla (siz çağlayan da diyebilirsiniz) ıslanacağız diye beklerken, muhterem Hocaefendi, Âl-i İmrân Sûresi'nin 14. Ayetini okudu, mealini verdi ve ilahi beyanın hatırlattıklarını seslendirdi.
زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَاءِ وَالْبَنِينَ وَالْقَنَاطِيرِ الْمُقَنطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالأَنْعَامِ وَالْحَرْثِ ذَلِكَ مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَاللّهُ عِندَهُ حُسْنُ الْمَآبِ
“Kadınlar (kadınlar için de erkekler), oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüş, güzel cins atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin hoşuna giden şeyler insanlara (süslenmiş) cazip gelmektedir. Bunlar dünya hayatının geçici bir metaından ibarettir. Asıl varılacak güzel yer ise, Allah'ın katındadır.”
15 dakikalık bu nağmede muhterem Hocamızın mezkur ayet-i kerime ile alakalı mühim açıklamalarını ve ikazlarını bulacaksınız.
Hürmetle…"