Erdem Bayazıt'ın dostlarının, akademisyen ve edebiyatçıların konuşmacı olarak katıldığı 'Birazdan Gün Doğacak' adlı sempozyumda Prof. Dr. Fatih Andı, Bayazıt'ın bir neslin değil, nesillerin ağabeyi olması gerektiğini dile getirdi.
Şair
Erdem Bayazıt, (1939-2008) dün Antalya'nın Kepez ilçesinde adına açılan kültür merkezinde bir sempozyumda konuşuldu. 'Birazdan Gün Doğacak' adlı sempoyumda, Türk şiirinin gür sesli
şairini akademisyenler, edebiyatçılar ve dostları anlattı. İki
oturumda gerçekleştirilen sempozyuma Prof. Dr. Fatih Andı, Prof. Dr. Turan Koç,
Ali Çolak, Prof. Dr. Hasan Akay, Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Yard. Doç. Turgay Anar konuşmacı olarak katıldı. İki oturum arasında ise Yard. Doç. Dr. Hüseyin Yorulmaz, Rasim Özdenören'le Bayazıt hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi. Özdenören, sohbette Erdem Bayazıt'la arkadaşlıklarının nasıl başladığından söz etti.
Sempozyum öncesi bir konuşma yapan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, göreve geldiği ilk günlerde ilçelerinde bir kültür merkezi için çalışmalara başladıklarını, hayatında çok önemli katkılar sağlamış Erdem Bayazıt'ın ismini yaşatmak için bu merkeze onun ismini verdiklerini söyledi. Tütüncü "Hayalimde hocamızın ismini yaşatmak vardı. Böyle bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Erdem hocamız gerçekten bu toprakların sesi olmayı başarabilmiştir. Türkçemizi çok güzel kullanmıştır." dedi.
İlk oturumun başkanlığını yapan Prof. Dr. Fatih Andı, rahmetli Erdem Bayazıt'ın bir neslin değil, nesillerin ağabeyi olması gerektiğini dile getirdi. Bayazıt'ın şiirlerini hatırlayanlar arasında başbakan ve cumhurbaşkanlarının da olduğuna dikkat çeken Andı, Bayazıt'ın bir
peygamber şairi olduğunu söyledi. Erdem Bayazıt'la olan ilginç anılarını aktaran Ali Çolak ise arkadaşlarıyla birlikte yıllar önce bir
dergi çıkardıklarını, o dergide Erdem Bayazıt'ın bir şiirine de yer verdiklerini anlattı. Ali Çolak'ın şiiri dergiye yanlış yazan arkadaşı, Erdem Bayazıt'ın dersinden de kalmış. Erdem Bayazıt'ın kaynakları arasında
Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç'un önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Çolak, şairin
Yunus Emre ve Said Nursi'nin eserlerinden de faydalandığını belirtti. Bayazıt'ın şiirlerinin metafizik temellere dayanan ve fıtratı zorlayan bir ses olarak ortaya çıktığını kaydeden Çolak, "Bayazıt, Kur'an'ı kendisine
rehber edinmiştir.
Şiirlerinde onun dostları sahabelerdir." dedi.
'Erdem Bayazıt şiir avcısıydı'
Erdem Bayazıt'ın kadim dostu Rasim Özdenören, Yard. Doç. Dr. Hüseyin Yorulmaz'ın kendisiyle yaptığı söyleşide Bayazıt'la arkadaşlıklarının nasıl başladığını anlattı. Kendisiyle birlikte Alaaddin Özdenören, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Ersin Nazif Gürdoğan ve Hasan Seyithanoğlu'ndan oluşan 7 arkadaşın Mavera dergisini çıkardığını söyleyen Özdenören, 1950'li yıllarda lisede öğretmenlerinin edebi faaliyetlerine engel olmaya çalıştıklarını, Erdem Bayazıt'ın da şiirlerinden dolayı
soruşturma geçirdiğini anlattı. Özdenören, "şiir avcısı" olarak nitelendirdiği Erdem Bayazıt'la sadece Alaaddin Özdenören'in âşık atabildiğini söyledi.
'Yıllar önce derin devleti anlatırdı'
Erdem Bayazıt
Kültür Merkezi'ndeki 'Birazdan Gün Doğacak' sepozyumuna şairin eşi Ayşegül Bayazıt da katıldı. Erdem Bayazıt'ın adının bir kültür merkezine verilmesinin ve sempozyumun kendisini çok duygulandırdığını söyleyen Ayşegül Bayazıt, "Keşke bu güzel şeyleri o da aramızda olup görüyor olsaydı. Onun şu an ruhen bizim yanımızda olduğunu hissediyorum." diye konuştu. Ayşegül Bayazıt, eşinin yıllar önce kendisine anlattığı bilgileri de paylaştı: "
Ergenekon konusunun anılmadığı dönemde Erdem Bey bize Türkiye'nin düze çıkması için içimizde bulunan derin devletten kurtulması gerektiğini söylüyordu. Türkiye'nin ancak bu şekilde çok daha iyi noktalara geleceğini söylüyordu."