Demirer'in başarısı, sadece küfürden uzak durmasından değil; hikâye ve diyaloglarla elde ettiği sıcaklığı, kendi oyunculuğunun yanı sıra 'ekip ruhu'yla desteklemesinden kaynaklanıyordu. Berlin Kaplanı'nda bu 'zincirin' bazı halkaları zayıflamış; hatta zincirin tek bir halkası sağlam: Ata Demirer'in oyunculuğu. Berlin'de yaşayan boksör gurbetçi Ayhan Kaplan, 40 yaşına gelmesine rağmen bir türlü istediği çıkışı yapamamıştır. Hacı adlı mafyöz bir işadamının sponsorluğunda çıktığı 30 maçın çoğunu kaybetmiş, 'Niye kazanamıyorsun?' sorusuna ise "Ben iyi beslenmediğimi düşünüyom!" diyecek kadar (tabii ki bu cümle Ata Demirer'in ağzında daha manidar duruyor) da naif bir insandır. 'Boş vakitlerinde' ise gece bodyguardlık gündüz de köpek bakıcılığı yapmaktadır. Yıllardır ona emek veren antrenörü Cemal (Rocky'nin Paulie'si gibi) ile birlikte maddi yönden sıkıntılı günler geçirirken, Hacı'dan bir şike teklifi gelir. Jübile maçında, parlatılmak istenen genç bir boksöre yenilecek ve tüm borçları silinecektir. Teklifi önce reddeden Ayhan, antrenörünün 'hatırına' şikeyi kabul eder. Fakat maçta işler değişir ve Ayhan ansızın evine gelen eniştesinin peşine takılarak soluğu Türkiye'de alır. Böylece Ayhan, uzun yıllardır görmediği amcası ve kuzeniyle vakit geçirir, 'kaplanlığı' gider, memlet havası kendisine iyi gelir ve âdeta kuzulaşır; hatta aşka bile yelken açar. 'Küfürsüz aile komedisi' ifadesinin tam karşılığını bulduğu Berlin Kaplanı, senaryo konusunda sınıfta kalıyor. Hikâyedeki kopukluk, filmin Türkiye'deki sahnelerine kadar gidiyor. Almanya bölümü, bağımsız parçaların birbirine bağlanmasıyla ortaya çıkmış gibi. En önemli sorun ise hikâyeye Ayhan Kaplan haricinde bir karakterin dâhil olamayışı. Senaryo diğer karakterlerin üzerine gitmediği için tiplemeler karşımıza çıkıyor. Bu olumsuzluk, oyunculuklara da yansımış. Hal böyle olunca Ata Demirer, boksör gurbetçi Ayhan Kaplan karakterindeki başarılı oyunculuğuyla öne çıkıyor. İyi gibi görünen bu durum, kötü oynayan futbol takımlarında kalecinin tek başına 'yıldızlaşmasını' andırıyor. Oysa gerçekte, savunmasından orta sahasına, teknik direktöründen forvetine kadar tüm takım dökülüyor. Sylvester Stallone'nun 'Rocky' güzellemesi olarak okunabilecek 'Berlin Kaplanı'nın sosyal mesajları da var. Öte yandan, Türkiye'de İstanbul'un tarihî silüetini bile bozan emlak rantçılığı ve çevre ile ilgili güzel mesajları var filmin. Ayrıca, ailecek 'küfürsüz komedi' izlemek isteyenlerin kayıtsız kalamayacağı düzeyde de 'temiz' bir film.