Edebiyat bir yandan hayata dair ve hayat içindeki sözcükleri besler ve kullanır kılarken, öte yandan kendi temel dilini de oluşturur. Kendisini tanımlayan kalkış noktalarına işaret eden temel edebî hareket sözcüklerine edebiyat terimleri ya da kavramları diyebiliriz. Milletlerin tarihi nasıl kesintisiz bir akışa sahipse, edebiyatları ve o edebiyatı oluşturan duyarlıklar da, zaman zaman birbirlerine zıt görünseler de kesintisiz varlık ve bütünlüklerini sürdürmekteler. Evrensel bir edebiyat terimleri olgusundan söz edebildiğimiz gibi her dilin edebiyatının da evrenselden ayrılan, yerel, özel anlam haritaları vardır. Hele bizim Türkçemizin köklü medeniyet algısı, kültür oluşturucu gücü, yerel ve özel kavramlar ortaya koymuştur. Tarihin çeşitli dönemlerinde yaşadığımız kültürel deneyimler yeni yeni edebiyat biçimleri ve dolayısıyla terimleri oluşturmuştur. Her ne kadar sonradan oluşan terimler öncekilerin üstlerini örtmüş gibi görünüyorsa da kültür tarihinde yer alan tüm terim ve teknikler varlıklarını sürdürmüşlerdir. Kaynak Yayınları, okurları, Prof. Dr. Turan Karataş'ın hazırladığı Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü'nün gözden geçirilmiş ve genişletilmiş üçüncü basımıyla buluşturdu. Bu kitap, bir terimler sözlüğü. Yani, kelimelerin sözlük anlamları değil Edebiyat alanı içinde kendi anlamı dışında neyi işaret ettiği, neyi anlatmak için kullanıldığı anlatılıyor eserde. Sözlüklerde pek rastlanmayan deneme tadında bir üslupla hazırlanan EDEBİYAT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ, edebiyatın doğasını, yapısını ve meramını anlamada, edebiyatın oluşturucuları için bir anlam taşıdığı gibi edebiyat tarihçileri, eleştirmenler veya başka amaçlarla edebiyata dair incelemelerde bulunanlar, öğrenciler ve tabi okurlar için de çok nitelikli bir çalışma. Edebiyatın edebiyatını yapanlar ya da edebiyatın sosyolojisini, psikolojisini yapanlar için anlamayı, yorumlamayı kolaylaştırmada işlevsel olan tanımların buluştuğu bu eserin, aynı zamanda, terim açıklamalarında yer verdiği örnekler ve alıntılarla, edebiyatın hemen her türünden oluşan küçük ve keyifli bir seçkiyi de içinde barındırdığını söyleyebiliriz. Prof. Dr. Turan Karataş'ın bu geniş kapsamlı ve titiz çalışmasıyla, kelimelerin derin dünyasına ve kendilerini aşan anlam kodlarının arasına dalarak, "dil"in, "edebiyat"ın göründüğünden ya da bilindiğinden çok ötede bir şey olduğu bir kez daha anlaşılacaktır. Hızla değişen günümüz kültür dünyasında ve her şeyin metalaştığı yaşadığımız zaman diliminde, insana en yakın duran, insani üretim alanı olan sanat ve özelinde edebiyatın sınırları da böylelikle berkitilmiş olacaktır.