Bir zamanlar güzellikte eşi-menendi olmayan bu toprakların muhteşem geçmişinin güzellik ve füsununun gönül ve hatıralarımızda hâlâ capcanlı olduğuna değinen başyazı, her şeye rağmen hayâlen şanlı atalarımızın dolaştıkları noktalarda dolaştığımızdan, ruhlarımızda onların soluklarını duyduğumuzdan ve tarihî devr-i dâimler adesesiyle şimdiden yarınki mutluluklarımızı seyrediyor ve kendimizden geçiyor gibi olduğumuzdan bahsediyor.
Başyazımızı takip eden sayfalarda Hasan Çağlayan'ın "Ah Şu Piknikler" başlıklı denemesini bulacaksınız. Piknikleri kış boyu kapalı kalanlar için rûhu nefeslendirme fırsatı olarak değerlendiren yazar, okurlarını tefekkür etmeleri için mesîreliklere davet ediyor.
Kur'ân'a Adanmış Bir Ömür, Tahir Taner'in titiz çalışmasının neticesi. Süleyman
Hilmi Tunahan Hazretlerinin hayatının ve mücâdelesinin anlatıldığı satırların, aksiyon dolu bir hayatın anahtarını sakladığını söylememe bilmem gerek var mı?
Bu sayının
emek mahsûlü çalışmalarından bir diğeri de
Abdullah Aymaz Beyefendinin kaleme aldığı hatıra. 1950'li yıllarda Irak'ta üniversite talebesiyken Risâle-i Nûrlarla tanışan
İhsan Kâsım Sâlihî'nin söz konusu eserleri Arapça'ya tercümesi esnasında yaşadıklarını anlatan bu yazı, ilgilileri için bir ibret manzarası sunuyor.
"Klâsik Türk
Şiirinde Hazret-i Îsâ Mazmûnu" bu sayımızın makalelerinin ilki. İki mûteber hocamızın, Prof. Dr. Ömer Okumuş ve Doç. Dr. M.
Muhsin Kalkışım?ın müştereken hazırladıkları makalede, Hz. Îsâ'nın kundakta iken konuşmasından, hastalara şifâ vermesine; oradan ölüleri Allah'ın izniyle diriltmesine kadar klâsik edebiyatımızda yer alan on iki husûsiyeti ele alınıyor.
Yazarlarımız, bu konuyu ilerde klâsik Fars şiiriyle birlikte mukâyeseli olarak ele alacaklarını müjdeleyerek yazılarına son veriyor. Türk İslâm Sanatında
Minyatür, Hocaefendinin
Edebiyat Dâir Fikirlerini Anlama Yolculuğu ve Samîhâ Ayverdi Romanlarında Tasavvûfî Karakterler bu sayının diğer makaleleri.
Sıra geldi hikâyelere. Bu sayımız hikâye yönüyle de oldukça zengin. Özellikle okurlarımız arasında haklı bir üne kavuşan Emrah Bilge Merdivan'ın, 'Seccâde' isimli hikâyesiyle Zeynel
Fırat Bey'in 'Fethi Baba'sını dikkatle okumanızı
tavsiye ederim.
Cihan Okuyucu,
gezi yazılarıyla tekrar aramızda. Hocamızın Tahran'dan Tebriz'e başlıklı
seyahat notlarını bir solukta okuyup ikinci bölüm için sabırsızlanacağınızı hisseder gibiyim.
Şiirlere gelince.
Yağmur, kendine has şiir çıtasını yükseltmeye devam ediyor. Mesut Duran'ın
Ayna ve Adam'ı, Abdullah Asaf'ın Bekleyiş'i, Osman Şerif'in Sessiz Nehir'i bunun en güzel göstergeleri.
Yeni sayılarda buluşmak ümidiyle.