Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, üç ayların manevi iklimine girildiği müjdesini taşıyan Regaip Kandilinde Cenabıhak'ka yürekten yöneliş ve yakarışın, günahlardan arınmanın, kendini bulma ve bilmenin, nefsin yanıltıcı arzularından uzaklaşmanın imkanının yakalandığını belirtti. Bardakoğlu, ''Bu gecede Rabbimizle, yakınlarımızla ve çevremizle bağlarımızı yeniden gözden geçirir, bu vesileyle olgun dindarlığın iman-ibadet-ahlak bütünlüğünü sağlamaktan geçtiğini bir kez daha hatırlarız'' dedi. Bardakoğlu, yayınladığı mesajda, yarın gece Regaip Kandilinin idrak edileceğini belirtti. Bardakoğlu, 16 Temmuz Pazartesi günü dini literatürde ''Üç Aylar'' denilen ve Regaip, Miraç, Berat Kandilleri ile Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı gibi Müslümanlar için tövbe etmenin, affın, manevi arınmanın ve kendini yenilemenin habercisi olan mübarek gün ve geceleriyle bereketli bir maneviyat mevsimine girildiğini ifade etti. Üç ayların manevi iklimine girildiği müjdesini taşıyan Regaip Kandilinde Cenabıhak'ka yürekten yöneliş ve yakarışın, günahlardan arınmanın, kendini bulma ve bilmenin, nefsin yanıltıcı arzularından uzaklaşma imkanının yakalandığını ifade eden Bardakoğlu, ''Bu gecede Rabbimizle, yakınlarımızla ve çevremizle bağlarımızı yeniden gözden geçirir, bu vesileyle olgun dindarlığın iman-ibadet-ahlak bütünlüğünü sağlamaktan geçtiğini bir kez daha hatırlarız; doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşımın, hak ve hukuka riayetin, barış içinde yaşamanın, kutsala saygının insani erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu hissederek ahlakımızı bu erdemlerle donatma irademizi yenileriz'' dedi. Üç aylara yine dünyada ve yakın çevrede yaşanan savaşın, şiddet ve terörün, sonu gelmeyen kin ve ihtirasın, düşmanlık ve ayrımcılığın iyice tırmandığı, bütün bunların vicdan sahiplerini umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklediği bir ortamda girildiğini kaydeden Bardakoğlu, Kur'an-ı Kerim'de ''İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve ve denizde bozgun çıktı. Yaptıklarının bir kısmının bedelini Allah onlara tattırmaktadır ki, vazgeçsinler!'' mealindeki ilahi tespitin, kötülüğü önlemenin, iyiliği egemen kılmanın insanlara ait bir sorumluluk olduğunu açıkça vurguladığına işaret etti. Bardakoğlu, bilim ve teknolojide baş döndürücü bir ilerleme kaydeden insanlığın, manevi ve ahlaki alanda ciddi bir aşınma ve gerileme yaşadığını ve bunun olumsuz sonuçlarının bireysel ve toplumsal boyutta, bölgesel ve küresel ölçekte her geçen gün daha yakından hissedildiğini belirtti. Küresel ısınma ve kirlenme, doğal çevrenin yok edilmesi gibi çevre sorunlarıyla savaş, şiddet ve terör gibi olumsuzluklara da işaret eden Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Bu durum karşısında Müslümanlar olarak, iyilik ve kurtuluş arayışımızı sadece kendimizle sınırlı tutmak yerine gücümüzün yettiğince herkes için hayır ve rahmet kaynağı olmaya, karşı karşıya olduğumuz ağır insani ve ahlaki problemlere çare üretmeye, İslam'ın rahmet çağrısını öz hayatımızda örneklendirerek bütün insanlara götürmeye çalışmalıyız. Kandilin bizlere sunduğu durup derinlemesine düşünme fırsatını kullanarak fert, ülke ve dünya ölçeğinde durum değerlendirmesi yapmalı, bütün insanlığa ve Yüce Yaradanımıza karşı ödevlerimizi tekrar hatırlamalıyız.'' Bir ibadet ruhu içinde ülkenin hem maddi hem de manevi imarı için çalışılması, kalp kırmaktan kaçınılması, elin ve gönlün uzanılabilecek herkese açılması, ihtirasların dizginlenip küçük menfaat çekişmelerinden uzak durulması, kardeşlik ve beraberliğin güçlendirilmeye, birlik ve beraberliğin korunmaya, insani ve ahlaki meziyetlerin yeniden yeşermesine gayret gösterilmesi gerektiğini belirten Bardakoğlu, ''Regaibi ve üç ayları gerçek anlamda değerlendirmek de ancak bu yolla mümkün olur'' dedi. AA