Filmde,
Salih Bozok'un oğlu Muzaffer'e yazdığı mektupla geçmişe dönüp
Atatürk'ün askerî kimliği, vatan uğruna fedakârlıkları ve özel hayatından kesitler anlatılıyor.
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in kuruluşu, bir ulusa ışık tutuşu bu
veda mektubundan perdeye yansıyor. Çocukluğu, ilk gençliği, subaylığa terfisi, kazandığı zaferler,
Latife Hanım ve Fikriye Hanım arasında bölünen yüreği... Zülfü Livaneli'nin 'Hayatımın projesi' dediği 'Veda', söz konusu Atatürk olunca üzerinde durulmayı ve tartışılmayı
doğal kılıyor. Can Dündar'ın 'Mustafa'sından sonra kopartılan gürültüye bakınca, bu ülkede kimse Atatürk filmi çek(e)mez diye düşünenlere esaslı bir gönderme yapmış Livaneli. Fakat ne yazık ki resmi tarihin dışına çıkamamış. Seyirciyi Ata'nın insani yüzüyle tanıştırmaktan başka bir gayesi olmayan Dündar'ı yerden yere vuranlar, Zülfü Livaneli'nin 'Veda'sını görünce ne düşünecekler doğrusu merak konusu.
Mustafa'dan farklı bir şey görmek ümidiyle salonlara gideceklerin hayal kırıklığı yaşayacakları muhakkak. Seyirciye sinemadan değil de kütüphaneden çıkıyormuş duygusu uyandıran Veda'da, bilmediğimiz hiçbir şey söylenmiyor. Çizgi film karakterini andıran bir hocanın rahlesini devirdiğini düşünerek Mustafa'yı falakaya yatırması ne kadar sırıtıyorsa, çağdaşlığın ve modernliğin tek yolunun
içki içmekten ve başını açmaktan geçtiği de bir o kadar sırıtıyor filmde. Giyimi kuşamı ve sopasıyla en çirkin karakterin bir hoca olması tesadüf mü bilinmez; ama tarihe Atatürk'ün yaverinin değil de Livaneli'nin penceresinden baktığınızı hissettiriyor bu sahne. Zira annesinin
ölüm haberini alan Atatürk'ün göster(me)diği tepki de bir o kadar tartışmaya açık. Makyaj,
müzik ve savaş sahnelerinin kusursuz olduğu filmde, oyunculuklar için aynı şeyi söylemek güç. Bir kere
Sinan Tuzcuoğlu (Atatürk) zayıf kalıyor elbisenin içinde. Bu, Atatürk'ün zeybek oynadığı sahnede çok bariz kendini gösteriyor. Bir de gerçek hayatta karı koca olduğunu bildiğimiz Tuzcu ile Dolunay Soysert'in (Zübeyde Hanım) anne-oğul ilişkisi pek sıcak gelmiyor. Küçük Mustafalar bir yana, filmin en iyisi, Atatürk'ün son yıllarını oynayan Burhan
Güven. Aceleye getirilmiş izlenimi veren Veda, keşke üzerinde biraz daha çalışılsa ve resmi tarihin dışında bir Atatürk portresi çizebilseydi! Anlaşılan iyi bir Atatürk filmi için daha çok bekleyeceğiz...
ZAMAN