Vahdettin’in sırrı bir Yahudi oğul mu?

Amerika’nın en tanınmış profesörlerinden olan Toksöz Bayram Karasu’nun kitabı, Türkçeye ‘Yahudi Efendi’ olarak çevrildi.

Vahdettin’in sırrı bir Yahudi oğul mu?

Kitap, Vahdettin’in, oğlu Ertuğrul’dan önce, Yahudi cariyesinden bir oğul sahibi olduğunu; ama sarayın bu çocuğu tanımadığını iddia ediyor. “Annem bir Sefarad Yahudi’siydi ve Ladino dilini konuşurdu; babam bir Türk’tü ve Sünni Müslüman’dı; mürebbiyem bir Fransız Katoliği’ydi; tarih öğretmenim Şii’ydi ve Arapça konuşurdu; hahamım İbranice konuşurdu; müzik öğretmenim Ermeni’ydi; İslam’ın farklı bir yorumuna inanan bir de haremağam vardı. Hepsi bir çeşit Türkçe konuşurlardı”. Bu sözler, Toksöz Bayram Karasu’nun ‘Yahudi Efendi’ adlı romanının kahramanı Adam Zakir’in sözleri. Kitabın Yazarı Toksöz Bayram Karasu ABD’de Samanyolu Haber’e konuştu. Aydoğan Vatandaş’ın ABD’de gerçekleştirdiği röportajda Karasu ilginç açıklamalarda bulundu. Romanda anlatılanlar gerçek mi, yoksa tümüyle bir kurgudan ibaret mi? Yazar Karasu Vahdettin’in oğlu olduğu düşünülen Adam Zakir’in biyolojik oğlu olduğunu iddia ediyor. ‘Her roman elbette, yazarın hayatından da bazı gerçekler içerir. Evet romanda anlatılanlar, babamın notlarına göre gerçektir. Ben de araştırdım ve bunların gerçek olduğunu öğrendim.’ Kendi ailesiyle Roman kahramanı arasındaki bağları anlatan Karasu göre Adam Zakir’in ailesi Türkiye’de hala yaşıyor. Toksöz Bayram Karasu kim? ABD’in en ünlü Bilim Adamlarından biri olan Karasu röportajda Aydoğan Vatandaş’a kendi hayat hikayesini anlatıyor. Erzurum, Pasinler’de doğdum 1935’te. 1936-41 yılları arasında babamın askerlik görevi dolayısıyla Bursa’da, Akşehir’de bulunduk. Hasankale’de Erzurum Lisesi’ni bitirdim. 1953 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdim. O zamanlar Türkiye’deki tek tıp fakültesiydi. 1959 yılında mezun oldum. Daha sonra Adana’da Trahom Hastanesi’nde çalıştım, Erzurum’da parasız yatılı okulda okuduğum için. Zengin bir ailenin çocuğu değildim. Askerlik görevimi tamamladıktan sonra. Kanada’ya gittim ve Montreal Üniversitesi’ne girdim. Sonra Yale Üniversitesi’ne kabul edildim 1964 yılında. 1969’da Yale’i bitirdim. 1969’da da bu üniversiteye geldim. O günden bu yana da buradayım. ‘Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer’ derler. Ve şimdi bu üniversitenin başına geçtim. Emrimde 10 hastane var.’ İŞTE RÖPORTAJIN TAMAMI
<< Önceki Haber Vahdettin’in sırrı bir Yahudi oğul mu? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER