“Orucu uykuya tutturmak” ne kadar doğrudur?
Merhaba! Uyuyarak oruç tutmak hakkında herhangi bir riv
ayet var mıdır? Büyüklerden birine, bir şahsın oruçlu halini uyuyarak geçirdiğini şikâyet etmişler, böyle bir durumun olup olamayacağı hakkında sormuşlar. O kişi de " Haram görmez,
haram duymaz, haram söylemez" diyerek uyurken tutulan orucun daha makbul ve
temiz olacağını ima etmiştir. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? (Taha İpek)
Bu konuda bir ayet yoktur, fakat Kur'ân günün saatlerini şöyle bir denge içinde olması gerektiğini bildiriyor:
"Uykunuzu bir dinlenme kıldık. Geceyi bir
örtü yaptık. Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık."1
Bu durum
Ramazan ayı dahil yılın bütün ayları için geçerlidir. Diğer yandan bu konuda bir hadise de rastlamadım. Ancak oruçlunun sevabını anlatan şöyle hadis vardır:
"
Oruç tutan insanın uykusu
ibadettir, susması da tesbih sayılır İyilik ve ibadetlerine kat kat sevap verilir Duası kabul olunur, günahları da affedilerek silinir"2
Hadisten anlaşılan mana açıktır. Oruç tutan bir insanın uykuyla geçen anları ibadet sayılır. Yoksa gündüz saatlerini uykuyla geçirmesi istenmiyor.
Sözünü ettiğiniz durum bir defa istisna bir olaydır. Ramazan'ı gün boyu uykuyla geçirmek, herkes için, her zaman söz konusu değildir. İşi, konumu ve meşguliyeti müsait olanlar yapabilir. Yapsalar bile, bir insanın sürekli uykuda kalması mümkün değildir. Bir defa öğle ve ikindi namazlarında uyanıp kılması gerekir. İkincisi, bir insan çalışmasa bile, sorumlulukları vardır.
Takip etmesi, yürütmesi ve yapması gereken bazı işleri vardır. Ramazan'da gündüz vaktinin ibadeti sadece oruç değildir. İnsan camiye, cemaate gider, eşiyle dostuyla görüşür, ihtiyaç sahipleriyle ilgilenir, dini hizmetlerini yapar. Kış uykusuna yatar gibi sürekli gözü kapalı durmaz.
"Haram görmez, haram duymaz, haram söylemez" meselesi biraz değişik anlaşılmıştır. Bir kere bunları yapmamak için sürekli uykuda kalma şartı yoktur. İnsan çalışmıyorsa, evinde oturur, işini yapar yine aynı haramları işlemez. Ama önemli olan, hayatın normal süreci içinde haramlardan uzak durarak, günahlı ortamlardan çekinerek, korunmaya çalışarak yaşamaktır. Çünkü insanın haramlardan gözünü, yönünü çevirmesi bir takvadır, salih amelin bir şeklidir, bir çeşit ibadettir.
Bu arada Peygamberimizin ve onun yetiştirdiği sahabilerin hayatına baktığımızda böyle bir şey görmüyoruz. Onlar Ramazan'ı böyle geçirmemişler. Sadece öğle ile ikindi arasında kaylule/
şekerleme/siesta yaptıklarını biliyoruz. Gündüzün diğer saatlerini ibadetle ve çalışarak görüyoruz. Bir de orucun normal şartlar altında tutulması esastır.
Ramazan ayı gittikçe yaz mevsiminin sıcak ve uzun günlerine rastlayacaktır.
Mesela Sahabilerden Ebu Bekir bin
Abdurrahman, Peygamberimizin oruçlu iken sıcaktan dolayı başına su dökerken gördüğünü anlatıyor.3 Ayrıca insan oruçlu iken
açlık,
susuzluk çeker, yorgun ve halsiz düşer, nefes alış verişleri bile değişir. Bu durumda insanın nefesinin bile
Allah'a hoş geldiğini belirten Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Allah'a
yemin ederim ki, oruç tutanın ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."4
Mehmet PAKSU - BUGÜN