Ünlü ŞAİR'in ardından...

Herkesin isimlerden bahsettiği ama o isimlerin arkasındakini merak etmediği bir çağda, bir huzursuzluk ve öfke çağında geldin ve geçtin aramızdan…

Ünlü ŞAİR'in ardından...

Ölümlüyüz ve sıramız geldikçe mevt kadehinden bir siyah bade de biz yudumluyoruz. Kelimeler kalabalık… Kelimeler yenilmiş klişelere. Kelimeler büyümüş, küçüldükçe içindekiler… Şair olmak zor bu çağda… Yalnız olmak zor… İstikamet üzere olmak çok zor. Sen ki; erdemini fısıldarken her satırda; “Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı, hiç unutmadım / Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım” derken… Emek, henüz ellerimi nasırlı bir örtüyle boyamamıştı ve henüz kader kalemi, yüreğimi sarsan bir kırışık çizmemişti alnıma… Kalemim, uzayıp gitmiyordu kederli gönüllere… Küçüktüm ama dizelerinde uçurtmasını yitirmiş bir çocuk hüznü buldum… Büyüdüm mısralarınla… “Diriliş saati”nde seni buldum… Ülkemi buldum… Toprağı sevdim daha büyük harflerle… Daha özenli, daha muştulu günler umuyordum… Senin çağrın yankılanıyordu kulaklarımda… “Ey bir emre hazırlanan simsiyah gecede / karanlığı emip emip de gebe kalan / ey her depremden sonra biz daha doğrulan / herkesin / veba girmiş bir şehrin hem halkı / hem seyircisi olduğu bir günde / ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke Şairim mızrabın deler geçer yüreğimi… “Çıkacağız yola / hesap günü gelince / yağmur yüzümüze değince / güneş bir mızrak boyu yükselince” Avurtlarımda hissiz bir aldanış… Şakaklarımda soğuk bir memleket senfonisi… Dilimi burkan kelimeler… Senin kelimelerin… Ruhun şad olsun… Hatırın sayılacak, adın anılacak, yazdıkların kurşuni şafaklarda bir işaret fişeği gibi aydınlatacak yolumuzu… “Önden gidenler için” diyordun… Sen de sonsuzluk rüzgârına karıştın… “Onlar gittiler / giderken bir muştu gibiydiler” Rabbim mekânını cennet eylesin. EŞREF GÜNAYDIN - SAMANYOLUHABER TV ANKARA EDİTÖRÜ ***Not: Siyahla yazılan tırnak içi mısralar merhum Erdem Beyazıt’a aittir.
<< Önceki Haber Ünlü ŞAİR'in ardından... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER