İki günlük toplantılar boyunca ''
Türkiye-
Fransa Söyleşileri:
Cumhuriyet,
Kültürel Çoğulculuk ve
Avrupa'' başlığı altında AB
müzakere sürecindeki güncel konular tartışılacak.
Toplantının ''
Ulusal Kimlik ve Avrupa Deneyimi'' konulu oturumunda
söz alan Fransa
Anayasa Mahkemesi üyesi sosyolog Dominique Schnapper,
Avrupa'nın ulusal çıkarları aşarak ortak bir amaç bulmakta zorlandığını söyledi.
AB'nin kuruluşunda
Almanya ve Fransa'nın Avrupa'da artık barış istemelerinin ve eski
Sovyetler Birliği tehdidinin önemli olduğunu
vurgulayan Schnapper, ''AB'nin şu anda ortak siyasi amaç ve araçlara sahip olmamasının endişe verici olduğunu'' kaydetti.
Fransız sosyolog, AB genişlemesinin siyasi boyuttan çıkarak
ekonomik boyuta taşındığını savundu.
AÇILIŞ KONUŞMALARI
Toplantıların açılış konuşmalarında söz alan eski
Yargıtay Başkanı Sami
Selçuk,
demokrasinin, özgür eşit bireylerinden oluşan özgür
halklar tarafından, özgür halk için
yönetim biçimi olduğunu söyledi.
Halk kavramının birey kavramıyla karıştırılmamasını isteyen Selçuk, ''halkı birey kavramının üzerine oturttuğunu'' ve yargıçların ''donmuş hukuku doğru hukuka çevirme konusunda önemli sorumlulukları
olduğunu'' belirtti.
Türkiye'de ve Fransa'da cumhuriyetçi seçkinlerin zaman zaman halka
güvenmeyerek demokrasiyi yörüngesinden çıkarttıklarını ifade eden Selçuk, bu konuda iki ülkede yaşanan örneklere atıfta bulundu. Selçuk, halka güvenen anlayışla sorunların çözüleceğini sözlerine ekledi.
Tarihçi, Fransız Akademisi üyesi Pierre Nora, Fransa'da AB Anayasası'nın reddedilmesinin AB konusuna ciddi ulusal bir boyut kazandırdığını söyledi. Nora, ulusal kimliklerin Avrupa
Projesi'ndeki yerinin önemine işaret etti.
Fransız Beşeri Bilimler Merkezi üyesi Alain d'Iribarne, konuşmasında,
yabancıların statüsünün Avrupa inşasında önemli bir yer
tuttuğuna dikkati çekti.
Abant Platformu'nun Paris'te yapılan toplantılarının Proje Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr.
Niyazi Öktem,
Anadolu kimliği ve
İslam konusuna değindi.
Anadolu'da İslam'ın Orta
doğu ülkelerinde yaşanan İslam'dan farklı yaşandığını, Anadolu'nun geçmişte her zaman Batı ile Doğu arasında bir
köprü görevi gördüğünü söyledi.
Osmanlı idari ve
mimari yapısının Bizans'tan etkilendiğini kaydeden Öktem, Anadolu'daki farklı etnik grupların da Osmanlı'nın
şekillenmesinde önemli rol oynadığını ifade etti.
Sosyolog ve gazeteci yazar
Etyen Mahçupyan, Avrupa'daki yabancıların entegrasyonu konusuna ağırlık verdiği konuşmasında, ''İçerideki yabancıyı, yabancı kalmaya mecbur eden politikalar
Avrupa'da meşrulaştırılıyor, yabancının modernleşmesi tehdit unsunu
olarak görülüyor'' diye konuştu.
Etyen Mahçupyan, demokrasinin, modernliğin dışında tanımlanması gerektiğini söyledi.
Gazeteci yazar
Ali Bayramoğlu,
Avrupa Birliği deneyimi ve ulusal kimlik konusunun birbirinden etkilenen unsurlar olduğunu söyledi. Avrupa'da
özgürlük anlayışının evrensel anlayıştan kopartılıp sadece
bir tarihe ve kültüre doğru kaydırılmasını tehlikeli bulduğunu kaydeden Bayramoğlu, ''Laiklik anlayışının demokratikleşmesi önemli''
diye konuştu.
Sorbonne Üniversitesi'nde yapılması planlanan Abant Platformu'nun
yeri, üniversitede öğrenci boykotunun devam etmesi yüzünden değiştirilmişti.
1998 yılından bu yana Türkiye'de toplanan Abant Platformu, birikimini Türkiye'nin önemli ilişkiler içinde bulunduğu merkezlere de
taşıyarak,
Nisan 2004'te
Washington D.C.'de, Johns Hopkins Üniversitesi'nin işbirliğiyle ''İslam, Demokrasi ve Laiklik: Türkiye Deneyimi'',
Aralık 2004'te Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda, Leuven
Üniversitesi'nin işbirliğiyle ''Türkiye'nin AB'ye Giriş Sürecinde Kültür, Kimlik ve Din'' konulu toplantıları yaptı.