Hafta başında açılışı yapılan
festival kapsamında önceki gün Ottawa
Emniyet Müdürlüğü binasına 12 metre uzunluğunda dev bir
Türk bayrağı asıldı. Ottawa Belediyesi'nde verilen resepsiyona katılan
Kanada Ulaştırma Bakanı John Baird'ın, "Türkler olarak bu ülkeye çok şey katıyorsunuz. Benim yardımcım bile bir Türk. Hepinize teşekkür ediyorum." diyerek festivali organize edenleri kutladı.
Başkentin en önemli parkı Confederation'da gerçekleştirilen festivale
katılım, Ottawa'da yaşayan Türkleri bile şaşırttı. Resmi rakamlara göre, sadece 2 bin 500 Türk'ün yaşadığı başkentteki festivale katılım beklenenin üzerinde oldu. 25 binin üzerinde Kanadalının katıldığı Türk festivaline Ottawa Belediye Başkanı Lary O'Bried'ın bizzat iştirak ederek, "Ottawa'nın renkli kimliğine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum." dedi. Türk
kahvesine 'bayıldığını' belirten belediye başkanı, "Uykumu açan tek şey.
Starbucks kahvesinden bile güçlü." diyerek, festivale katılmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Kanada Türk
Kültür Vakfı adına festival hakkında açıklamada bulunan Dr.
Yavuz Zeybek, gösterilen ilgiden son derece memnun olduklarını belirterek, "Festivalimize gösterilen ilgi gittikçe artıyor. Yerel makamlar da bu ilgiden çok memnunlar. Confederation
Park, Ottawa'nın merkezi, yaklaşık bir haftadır belediye binası önünde festival için tasarlanmış özel bayrağımız dalgalanıyor. Bugün şehirde üç ayrı festival var, hiçbiri bu kadar yoğun değil." şeklinde konuştu.
FOLKLOR YAPAN KANADALILAR, TÜRKLERİ BİLE ŞAŞIRTTI
Tam bir
Türkiye şovu havasında geçen festivalde, sahne bir an olsun boş kalmadı. Sema gösterisinin ardından Türkiye'nin değişik yörelerinden sergilenen
halk oyunları, katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Hareketli parçalar eşliğinde
halay çeken, oyun oynayan Kanadalılar, Türk katılımcıları bile şaşırttı.
Oyunlardaki ustalığıyla herkesin dikkatini çeken Wale Adesanya, katılımcılar arasında en dikkat
çekici isimdi. "Beş yıl önce bir Perihanla evlendikten sonra Türkiye'yi tanıdım ve çok sevdim." diyen Adesanya, önümüzdeki sonbaharda ilk kez Türkiye'ye gideceğini ve çok heyecanlı olduğunu söyledi. Nerelisin sorusuna 'Boluluyum' diyen Walesanya'nın eşi Perihan hanım ise, 31 yıldır Kanada'da olduğunu belirterek, "İlk kez böyle bir festivale katıldım. Her şey çok güzel, sanki Türkiye'de gibiyiz." sözleriyle duygularını paylaştı.
Elindeki kahve fincanıyla festival alanında dolaşan bir diğer katılımcı ise eski bir asker olan ve
Birleşmiş Milletler adına uzun yıllar görev yapmış Wayne Douglas'tı. Üç yıl önce eşiyle Türkiye'ye gittiğini anlatan Douglas, "Ülkenize bayılıyorum, çok keyifli. Gerçekten
doğu ile
batı arasında bir
köprü. Cezve almıştım, çok sık Türk kahvesi yapıyorum." diye konuştu. Ellerindeki kadayıf tabağıyla etrafı süzen bir diğer çift ise John ve Monique Zegers çiftiydi. Eylülde Türkiye'ye gideceklerini anlatan çift, "Avrupa'ya çok sık gittik. Bu sene acentemiz bize 'Sizi Türkiye'ye götürelim, herkes gidiyor' deyince Türkiye'ye gitmeye karar verdik. Festival bizim için ön bir tur oldu. İnsanlar çok sıcak kanlı. Yemekler harika. Herhalde çok güzel bir
tatil geçireceğiz." diye konuştu.
ERZURUMLU HATTAT ZİYARETÇİLERİ KENDİNE HAYRAN BIRAKTI
Ebrudan,
çömlek yapımına, kaligrafiden,
Karagöz ve Hacivat'a kadar birçok kültürel aktivenin yapıldığı festival alanında tam bir Türkiye şov vardı. Aslen Erzurumlu olan daha sonra İzmir'e yerleşen Hattat Murat Çabuk (32) da festivale, ABD'nin
New Jersey eyaletinden katıldı.
Osmanlı hat sanatıyla yazdıklarına hayran kalan Kanadalılar, uzun süre Çabuk'un mahir eliyle harfleri nasıl kağıda yansıttığını seyretti. Her saat başı canlı gösterilerle konukların ilgisini çeken Kanada Türk Kültür Vakfı, her ince ayrıntıyı en iyi şekilde düşünmüş. Kapalı bir çadırda
İngilizce ve Fransızca olarak Türkiye'yi tanıtan film gösterileri aralıksız olarak yayınlanırken, alandaki her
sanatçı ve yaptığı sanata dair
tanıtım broşürleri katılımcılara dağıtıldı.
Festivalde, gözlemeden
yaprak sarmasına kadar Türk mutfağının eşsiz lezzetleri de katılımcılara uygun fiyatlara satıldı. Çok uzun bir süre gözleme ve Türk kahvesi standının önünde uzun kuyruklar oluştu. Türk kahvesi standında çalışan beş Ottawalı gönüllüye göre; 2 bin fincan kahve satıldı. Çayı daha çok Türklerin içtiğini söyleyen
gönüllüler, "Bu festival sayesinde Türk kahvesi uzmanı olduk." dedi.
Dördüncü
Ottawa Türk Festivali'ni birçok yerel
gazete ve televizyon kanalı da, sayfa ve ekranlarına taşıdı.