Tarihçiler İş Bankası’na talip

75 yaşındaki Türk Tarih Kurumu'nun Başkanı Prof. Dr. Halaçoğlu, İş Bankası’nın yönetiminde yer almak istediklerini söylüyor.

Tarihçiler İş Bankası’na talip

Türk Tarih Kurumu (TTK) 15 Nisan 2006’da 75. yılını kutlayacak. Atatürk’ün emriyle Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti adıyla kurulan kurum, 1935’te Türk Tarih Kurumu adını aldığı günden bu yana sürekli tartışıldı. Özellikle İş Bankası’ndaki hissesini devretmesi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile olan kavgasıyla gündeme geldi. Atatürk’ün mirasını TTK’ya bırakmak istemeyen CHP, yıllardır sürdürdüğü mücadeleyi kaybetti. Şimdi TTK sadece kayıplarından dolayı 130 milyon YTL’lik bir parayı geri alacak. Halen Türk Dil Kurumu (TDK) ile birlikte İş Bankası’nda yüzde 28,9 payı bulunan TTK’yı 13 yıllık başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’na sorduk. -Kurumun beynelmilel arenada önemli bir ağırlığı var mı, bilimsel çalışmaları yeterli bulunuyor mu? Kurumumuz, 70 ülkenin üye olduğu Uluslar arası Akademiler Birliği üyesi. Bu önemli bir kabul anlamına geliyor. Merkezi Belçika’da olan bu kuruluş üst bir kurum olarak kabul ediliyor. Geçen yıl uluslararası Akademiler Birliği’nin toplantısına ev sahipliği yaptık. -Sizin öncülük ettiğiniz ve akademinin benimsediği, mesela ‘Ermeni soykırımı’ konusunda ortak bir projeniz var mı? O konuda çeşitli görüşmeler yaptık. Akademi başkanı ve genel sekreteri ile yaptığımız görüşmelerde, değişik projelere maddi ve manevi destek sağladıklarını ancak Ermeni meselesine sıcak bakmadıklarını aktardılar. Bu konuda yaptığımız son araştırmaları desteklediklerini, akademi bünyesinde bir yayına dönüştürülmesini ise yapmayacaklarını açıkladılar. Ermeni meselesi bütün dünyada siyasallaştırılmış durumda. Bilime siyaset bulaşmıştır. Onlar da taraf durumuna düşmek istemiyorlar. -Üye olmanız etkili olmuyor mu? Öyle… Ama değişik konularda destek alıyoruz. Dünyadaki akademik üyelere çalışmalarımız duyurulduğu için en azından bilgilendirme açısından son derece önemli bir kuruluş. Dünyada bunun örneğini sadece burada değil başka yerlerde de görüyoruz. Türkiye’deki “bilim kuruluşları resmi kurumlar gibi hareket ediyor” görüşü ne yazık ki bütün dünyada geçerli. Hepsi devletlerin bünyesinde ve devletten para alarak faaliyetlerini yürütüyor. TTK, her şeyi kendi özel bütçesinden harcıyor. Bu bizim için avantaj. Mesela Rusya Bilimler Akademisi’ni incelediğinizde devletin arzu ettiği konularda bilimsel çalışmalar yapıldığını görüyorsunuz. Arşivlerinde 500 bin dosya var ve bunların hepsi devlet tarafından istenildiği için hazırlanmış. -Aynı durum bizde de geçerli mi? Kurum olarak devletten bu zamana kadar hiçbir talimat almadık. Kaldı ki, talimat gelirse bizim cevabımız buna çok nettir. Bu tür teklifleri asla kabul etmeyiz. Her şeyi kendi inisiyatifimizle yapıyoruz. Biz devletten para almıyoruz ki, istediğini yapalım. -TTK’nın Atatürk’ün mirası dışında bir geliri var mı? Kitap gelirlerimiz var. Bunların satışından bize büyük paralar geldi. Kendi yağımızla kavruluyoruz. -1931’den beri kurum 1300 kitap çıkarmış. Bunların bazılarının satışı hâlâ sürüyor, bazıları ise bitti. Ama gelirleri küçümsenecek kadar değil. Gelir derken o kadar büyütmemek lazım, bizim giderlerimize ancak yetiyor. -İş Bankası ile olan davayı kazandınız. Buradan gelecek para kurumun güçlenmesine katkı sağlayacak mı? Aslında konu bugünlerde ortaya çıkmış değil. 1966’larda yani TTK dernek statüsündeyken başlayan bir süreç bu. O zamanlar da kurumlarla CHP arasında başlayan bir tartışma vardı. 1980 ihtilalinde hem CHP hem de bu kurumlar kapatılmıştı. Tüzükleri, tüzel kişilikleri her türlü mali hakları muhafaza edilmek üzere yeni bir statüye sokulmuştu. Atatürk hisseleri de 1981’den itibaren bloke edildi. CHP’nin tekrar kurulmasıyla söz konusu blokenin kaldırılmasını ve doğrudan doğruya Atatürk hisselerinin tekrar eski statüsüne kazandırılmasını istedik. Nitekim öyle de oldu. Fakat CHP kurumları dava ederek İş Bankası’ndaki gelirlerini vermemeye başladı. Başka kurumlar olduğunu ileri sürdüler. DENİZ BAYKAL İLE ANLAŞMIŞTIK -CHP avukatı ve Parti Meclis Üyesi Şahin Mengü, bu kurumların Atatürk’ün değil Kenan Evren’in kurduğu kurumlar olduğunu ileri sürdü. Katılıyor musunuz? Hiç ilgisi yok. Sadece statü değişikliğine uğradı. Öylesine bir süreç vardı ki kurumların tüzükleri aynıydı sadece statüleri değişiyordu. Yoksa kimse kimseye müdahale etmiyordu, daha çok anayasanın güvencesi altına alınmış olunuyordu. Keşke bu kurum o tarihlerde bir akademi olarak kalsaydı. 1994’te CHP bizi mahkemeye verince akademi olma istediğimizi kendilerine teklif ettik. Onlar TTK ile TDK’nın Atatürk’ün kurduğu kurumlar olmaktan çıktığını söyledi. Biz de o zaman aynı durumun CHP için geçerli olduğunu ve kendilerinin de pay alamayacaklarını söyledik. CHP’nin İş Bankası yönetiminde yer almaması için kendilerini mahkemeye verdik. Mahkeme her iki davayı birleştirdi ve Yargıtay da onayladı; iki kurum ile parti Atatürk’ün kurduğunun devamıdır şeklinde hüküm verdi. 1997’de Deniz Baykal ile Atatürk hisselerinden gelen nemaların bize verilmesi yönünde anlaşma yaptık. Baykal bunun 15 gün içinde aktarılacağını söyledi, onaylayıp anlaşmayı imzaladı. Ancak 2000 yılında bundan vazgeçildi. Anlaşmalar yoluyla meseleyi çözmek istedik. Bir siyasi partiyi mahkemeyi vermek hiç hoş olmuyor. Bu dava lehimize sonuçlandı. Bu parayı ödeyeceklerini söylediler. -Atatürk hisseleri Hindistan’dan gelenleri de içeriyor mu? Atatürk’ün bu paraları durup dururken vermediğini tarihî bir gerçek olarak çok iyi biliyoruz. Bu hissenin temeli Hint Müslümanlarının yardımlarına dayanıyor. Türk milleti için gönderilen bağışlardı. Atatürk bu düşünce için yapmıştır ve millet için kullanılmasını istemiştir. -Paranın ne kadar olduğunu hesapladınız mı? Sadece 2005’e kadar olan gelirler 60 milyon YTL, 2005 gelirlerinin de 80 milyon olduğunu söylediler. Yani toplamda 130 milyon YTL’lik bir gelir olacak. Bunun sadece banka hesabı 1 milyon YTL yapıyor. -Parayı nereye harcayacaksınız? Kurmak istediğimiz masalar var, onlara harcayacağız. Ayrıca doktora çalışması yapacak 40 yabancı ve 40 Türk araştırmacıya burs vereceğiz. Bunların çalışmaları TTK için olacak. -Para henüz verilmedi. CHP size bu parayı ödeyecek mi? Ödemek zorundalar. Resmî tebliğ yapıldıktan sonra vermezlerse suçlu duruma düşecekler. Bu konuda bazı görüşler ileri sürüyorlar. Atatürk’ün İş Bankası’ndaki yüzde 28,9 hissesini satıp onunla Cumhuriyet vakfı kuralım, burs verip öğrenci okutalım diyorlar. Bu zamana kadar biz 800 milyar lira aldık. Sadece aylık giderimiz 100 milyar lira. 1981’den beri hissemiz düşmesin diye sermaye artırımına yatırdık. Yalnız bunları yaparken CHP bizi Atatürk’ün kurduğu bir kurum olarak kabul ediyordu. O zaman itirazları yoktu. Biz de para yatırdık. Tabii başka şeyler düşünüyor insan. Bu oran TTK ve TDK’ya ait. Sermaye yatırımından sonra payın hissesi 28 iken yüzde 28,9’a çıktı. CHP’nin bir endişesi varsa bunu açıkça söylemeli. -CHP’nin sizden tam olarak isteği ne? Bu kurumlar tekrar dernek statüsüne indirilemez. 1936’da Atatürk meclis açılışında bu kurumları birer akademi halinde görmek istiyorum diyor. Yapılacak şey bu kurumları akademi haline getirmektir. Daha işler hale gelir. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ben böyle bir oluşumu destekliyorum. CHP dernek statüsünü dönüştürmek istiyor. -Dernek statüsü CHP’nin işine mi yarıyor? Dernek statüsünde olduğu takdirde istediğiniz biçimde sevk etmek çok kolaydır. İstediğiniz ideoloji ve şekilde örgütleyebilirsiniz. TTK’dan ne istiyorlar bilmiyorum. CHP şu anda İş Bankası’nda 4 yönetici bulunduruyor. Orada temsil ediliyorlar. -Sizin orada yer alma gibi bir talebiniz oldu mu? 1994’te bir talepte bulunduk. Hiç olmazsa bir dönem TTK, bir dönem TDK başkanları orada temsil edilsin dedik. Pek olumlu bakmadılar. Biz İş Bankası’nın yönetimde yer almak istiyoruz. Bu konuda bir cevap verilmedi. Burası siyasi bir yer değil. Sadece haklarımızı savunmak adına yer almak istiyoruz. Doğal hakkımız bu. -Kurumda uzman akademisyen sıkıntısı var mı? Kurumda 53 personel çalışıyor. Bunun dışında kanun olmadığı için ne asil ne de yedek üyelerimizi oluşturabiliyoruz. Dışarıdan uzmanlarımız var. Şu anda dışarıdan sürekli çalışan 4 öğretim üyesi var. Şüphesiz kurumun sürekli çalışacak bilim adamlarına ihtiyacı var. Halihazırda görevlendirdiğimiz 10-15 arkadaşımız var. Bunlar daha çok eski Çin kaynaklarını Türkçeye çevirmede yardımcı oluyor. Türk kültür varlıkları hakkında envanter çıkarıyorlar. Meclisteki yeni kanun geçerse eğer, o zaman uzman ve personel alabileceğiz. Bunlarla Kafkas, İran, Ortadoğu, Balkan, Kürtler masası oluşturmak istiyoruz. Şimdi sadece Ermeni masası çalışmalar yapabiliyor. Bunun yanında Süryani ve Pontus masaları da faaliyetlerine başladı. OBJEKTİF TARİH TAMAM AMA LİSE TARİHİ OLMAZ -Türk tarihi ötenden beri hep tartışılıyor. Yeni bir tarih yazılmak istense Türk Tarih Kurumu buna öncülük eder mi? Tartışmalar daha çok resmi tarih yönüne kilitleniyor. İddia edilen konular aslında bizim ilgilendiğimiz konular değil. Tamamen okullarda okutulan ders kitaplarıyla ilgili. Bizim kitaplarımızda her türlü konu objektif olarak incelenip yazılmıştır. Sanki devlet istiyor ve çizilen bir çerçevede konular ele alınıyor sanılıyor. Halbuki öyle bir şey yok. Liselerdeki ders kitaplarından kurum olarak biz de hoşnut değiliz. Çünkü biz tarihin bütün açıklığıyla yazılması ve yakın tarihimize kadar getirilmesi kanaatindeyiz. Ancak lise tarih kitapları bütün dünyada aynıdır. Her devlet kendi gençlerine milli bir duygu vermek ister. Haliyle tarih ders kitaplarında bu unsurları vermek lazım. O devletin bakış açısıyla hazırlandığından objektif bir lise tarihi yazılmaz. Milli mücadelede ülkenizi savunurken dışarıya attığınız orduları düşman olarak göstermek zorundasınız. Her şeye rağmen kurum olarak ders kitabını yeniden yazabiliriz. -Yeni bilgiler ortaya çıkıyor ve hâlâ eskisi kalıyor, bu manada bir tarih değişikliğine ihtiyaç var mı? Tarih yazılıyor ama yazıldıktan sonra tekrar değişebilir. Tarih sürekli yenileniyor aslında. Bizim birçok araştırmamız bu şekilde oluyor. Tarihi ne ben ne de bir başkası değiştirebilir. Şu anda Türk tarihinin iskeletini yazıyoruz. Hukuk, sosyal hayat gibi konuları da içine alan 9 ciltlik bir eser bu. 110 haritadan oluşan Türk tarihi kültür atlası hazırlıyoruz. Türk dilinin konuşulduğu bütün yerleri içeren bir harita bu. Ukrayna’da, Asya’da arkeolojik kazılar yaptık. ERMENİLER GELSİN MEZARLARI ORTAYA ÇIKARALIM -Yabancıların Ermeni meselesinde söyledikleri çok ses getiriyor. Türk Tarih Kurumu bu konuda önemli işler yaptığını düşünüyor mu? Örneğin bir Mavi kitap efsanesi hâlâ yıkılmadı? Mavi kitaba cevap vermeye gerek yok. Onun değerini ortadan kaldıracak çalışmalar yapılmalı. Her şeyden önce Ermeni konusunda Türkiye çok geç kalmıştır. Biz daha meseleyi yeni tartışmaya başlarken adamlar tezler geliştirmişlerdi. Onlar 1,5 milyon Ermeni katledildi diyorsa biz hayır demeyeceğiz. Eğer katledildiyse gelin mezarlarını beraber bulup açalım diyeceksiniz. Ben teklif ettim ve ediyorum da. Hâlâ cevap bekliyorum. Böyle bir şey yok, olmadı demek artık meseleyi çözmüyor. Mavi kitap için buradan yazı yazarak olmaz. 800 bin kişi öldürüldü deniliyor, buna karşın Ermeni nüfusunu ortaya çıkarıp basit bir toplama çıkarma işlemiyle cevap verilmeli. Biz Ermenilerle ilgili kitap yazmanın da ötesine geçtik. Ermeni iddialarının ne olduğunu anladık her şeyden önce. Artık herkesle bu konuda baş edebiliriz. Bence bu konu artık çözülmüştür. -Başbakan ortak bir heyetin çalışma yapması için çağrıda bulunmuştu. Bu konuda bir gelişme oldu mu? Cevap gelmedi. Benim önerim daha genişti, sadece Ermeniler değil, diğer uzmanlar da gelsin istemiştim. Bu kabul edilmedi. Eğer birtakım meselelerin çözülmesini istiyorlarsa buna cevap vermeliler. -24 Nisan’da Ermenistan’dan size çağrı gelirse gider misiniz? Çağırıp davet etsinler giderim. Ancak kutlamalara değil, konuyu konuşmak için giderim. Ermenistan’a gitmekten çekinmem. Keşke böyle bir teklif olsa ama sanırım bunu da yapamazlar. Viyana’da bir tartışma ortamı sağlandı. Biz yüz belge verdik onlar yüz belge verdiler, sonra vazgeçtiklerini söylediler. Yanaşmıyorlar. Ermeni kaynaklarını da inceliyoruz. Bir Ermeni vatandaşımız kurumumuz bünyesinde çalışıyor. Ermeniceyi çok iyi bilen Azerilerden de faydalanıyoruz. Aksiyon
<< Önceki Haber Tarihçiler İş Bankası’na talip Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER